68.
Kalem Suresi
43. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.
خَاشِعَةً اَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌۜ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ اِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ
Haşiaten ebsaruhum terhekuhum zilleh, ve kad kanu yud'avne iles sucudi ve hum salimun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Gözleri dehşetten önlerine eğik, zillet halinde! Oysa onlar akılları başlarında dünyada iken secdeye davet olunuyorlardı.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde, kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(42-43) Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kafirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir halde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Halbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Gözleri düşmüş bir durumda, onları aşağılanma kaplar. Oysa onlar sağlam iken secdeye çağrılmışlardı
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Gözleri düşmüş, kendilerini bir zillet sarmış bulunur, halbuki o secdeye onlar sağ salim iken da'vet olunuyorlardı.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Evet, secdeye da'vet edilecekler) gözleri düşük, kendilerini bir zillet sarmış olarak. Halbuki onlar bu secdeye (dünyada) herşeyden salim ve sapasağlam iken da'vet ediliyorlardı.
Kur'an Mesajı
(işte o Gün) gözleri zilletin ağırlığıyla ürkekleşip durgunlaşacaktır; çünkü hayatta iken (Allah'ın huzurunda) secde etmeye çağrılmaları (boşa gitmişti).
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Gözleri yere yıkılmış, yüzlerini zillet bürümüş/perişan olmuşlardır. Oysa onlar, selamette iken secdeye çağrılmışlardı.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Gözleri yerde, kendilerini zillet kaplamıştır. Halbuki dünyada bedenleri sağlam, azaları salim iken de secdeye davet edilirler, ama bunu yapmazlardı.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Gözleri düşük olarak yüzlerini bir zillet kaplar. Onlar sağlam iken de secdeye da'vet edilirler (fakat secde etmezler)di.
Kur'an-ı Kerim Meali
Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.
Hayat Kitabı Kur’an
Bakışları gerçeğin dehşetinden yere düşmüş, kendilerini bir zillet kuşatmıştır; zira onlar, becerebilecekleri bir haldeyken secdeye çağrılmışlardı (da reddetmişlerdi).
Kerim Kur'an
O gün, gözlerini umutsuzca endişe bürüyecek, yüzlerini aşağılanmışlık duygusu kaplayacaktır. Oysaki onlar, fırsat varken secdeye davet olunmuşlardı.
Kerim Kur'an
O gün, gözlerini umutsuzca endişe bürüyecek, yüzlerini aşağılanmışlık duygusu kaplayacaktır. Oysaki onlar, fırsat varken secdeye davet olunmuşlardı.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Bakışları düşmüş, onları bir aşağılanma kaplamıştır. Oysa sapasağlamken secdeye çağırılıyorlardı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Saygıyla önlerine bakacaklar, alçaklık her yanlarını saracak. Onlar bu hale gelmeden önce de secdeye çağrılmışlardı.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Gözleri düşmüş bir durumda, onları aşağılanma kaplar. Oysa onlar sağlam iken secdeye çağrılmışlardı.
Kur’an Meal-Tefsir
Kendilerini aşağılanma kaplamış olarak gözleri (sıkıntıdan) yıkılmış bir hâlde (olacaktır).[1] (Oysa) onlar, sağlamken secde etmeye davet edilmişlerdi.
The Final Testament
With their eyes subdued, humiliation will cover them. They were invited to fall prostrate when they were whole and able.
The Quran: A Monotheist Translation
With their eyes subdued, humiliation will cover them. They were invited to prostrate when they were whole and able.
Quran: A Reformist Translation
With their eyes subdued, humiliation will cover them. They were invited to prostrate when they were whole and able.
The Clear Quran
with eyes downcast, totally covered with disgrace. For they were ˹always˺ called to prostrate ˹in the world˺ when they were fully capable ˹but they chose not to˺.
Tafhim commentary
Their eyes shall be downcast and ignominy shall overwhelm them. For when they were safe and sound, they were summoned to prostrate themselves, (and they refused).[1]
Al- Muntakhab
They stand drooping their sight and drooping their souls, hollow-eyed, gazing in bewilderment and fear and gazing their souls away, mortified, despaired of hope and discredited by the base and ignominious cover of their quality and conduct; yet they were admonished in life to bow to the ground in adoration when conditions were wholesome but they did not
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Their eyes humbled, humiliation will cover them. And they used to be invited to prostration while they were sound.