32.
Secde Suresi
21. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
وَلَنُذ۪يقَنَّهُمْ مِنَ الْعَذَابِ الْاَدْنٰى دُونَ الْعَذَابِ الْاَكْبَرِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
Ve le nuzikannehum minel azabil edna dunel azabil ekberi leallehum yerciun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
Türkçe Kur'an Çözümü
Belki dönerler diye onlara, en büyük (sonsuz) azaptan önce en yakın (dünyalarından) bir azaptan mutlaka tattıracağız.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Andolsun ki, biz onlara o büyük azaptan önce pek yakın/dünya azabı da tattıracağız. Belki dönerler!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Şu da muhakkak ki onlara o en büyük azabdan beride o yakın azabdan da tattıracağız, gerek ki rücu' edeler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Biz, o en büyük azabdan önce de onlara mutlakaa yakın azabdan tatdıracağız. Taki ric'et etsinler.
Kur'an Mesajı
Fakat o şiddetli azab(a onları mahkum etme)den önce belki (pişman olup) yollarını düzeltirler diye hemen yanı başlarındaki azabı tattıracağız.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Belki dönerler diye onlara büyük azaptan önce daha yakın bir azap tattıracağız.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O kafirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musibet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Belki dön(üp yola gel)irler diye, mutlaka onlara o büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabı da taddıracağız.
Kur'an-ı Kerim Meali
Belki dönerler diye, onlara o büyük azaptan ayrı olarak, o küçük azaptan da mutlaka tattıracağız.
Hayat Kitabı Kur’an
Ama onlara, daha büyük mahrumiyeti tattırmadan önce daha yakın (dünya) mahrumiyetini kısmet elbette tattıracağız; umulur ki (yol yakınken) dönerler.
Kerim Kur'an
Onlara, büyük azaptan[1] önce, daha yakın[2] olan azaptan tattıracağız. Belki dönerler.[3]
Kerim Kur'an
Onlara, büyük azaptan[1] önce, daha yakın[2] olan azaptan tattıracağız. Belki dönerler.[3]
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Büyük cezadan önce, yakın cezayı kesinlikle tattıracağız; belki dönerler diye.
Süleymaniye Vakfı Meali
Belki vazgeçerler diye büyük azaptan önce onlara kesinlikle küçük azaptan[1] da tattıracağız.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız.
Kur’an Meal-Tefsir
(Gerçeğe) dönsünler diye en büyük azaptan önce onlara mutlaka en yakın azaptan[1] tattıracağız.
The Final Testament
We let them taste the smaller retribution (of this world), before they incur the greater retribution (of the Hereafter), that they may (take a hint and) reform.
The Quran: A Monotheist Translation
And We will let them taste the worldly retribution before the greater retribution, perhaps they will return.
Quran: A Reformist Translation
We will let them taste the worldly retribution before the greater retribution, perhaps they will revert.
The Clear Quran
We will certainly make them taste some of the minor torment ˹in this life˺ before the major torment ˹of the Hereafter˺, so perhaps they will return ˹to the Right Path˺.
Tafhim commentary
We shall certainly have them taste some chastisement in this world in addition to the greater chastisement (of the Hereafter); perhaps they will retract (from their transgression).[1]
Al- Muntakhab
And in mercy to them We will make them suffer here the lesser of the two evils by justly submitting them to pain and punishment that they might hopefully repent and turn to Allah and save themselves the bigger and really vehement, punishment Hereafter.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And we will surely let them taste the nearer punishment short of the greater punishment that perhaps they will repent.