17.
İsra Suresi
29. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın.
وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً اِلٰى عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُوماً مَحْسُوراً
Ve la tec'al yedeke magluleten ila unukıke ve la tebsutha kullel bastı fe tak'ude melumen mahsura.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Elini boynunda bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın.
Türkçe Kur'an Çözümü
Elini boynuna bağlanıp asılmış kılma (Arapça deyim = cimrilikten kaçın)! Onu büsbütün açma da (müsrif de olma). . . Yoksa pişmanlık içinde oturup kalırsın.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme ve büsbütün de açıp tutumsuz olma! Yoksa pişman olur, açıkta kalırsın.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem elini bağlayıp boynuna asma, hem de onu büsbütün açıp saçma ki pişman olur, açık kalırsın
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Elini boynuna bağlı olarak asma Onu büsbütün de açıb saçma. Sonra kınanmış, peşiman bir halde oturub kalırsın.
Kur'an Mesajı
Ve ne ellerini boynuna bağlayıp kilitli tut, ne de sonuna kadar aç(ıp varını yoğunu ortaya dök); böyle yaparsan, (yükümlü olduğun kimselerce) kınanan, yapayalnız ve yoksul biri olup çıkarsın.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Elini boynuna asıp bağlama, büsbütün de açıp, tutumsuz olma; yoksa pişman olur, açıkta kalırsın.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma ki herkes tarafından ayıplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düşmeyesin.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
El(ler)ini boynuna bağlanmış yapma, tamamen de açma, sonra kınanır, hasret içinde kalırsın.
Kur'an-ı Kerim Meali
Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın.
Hayat Kitabı Kur’an
Yine sen (ey insan), ne ellerini boynuna bağlayıp (cimrilik yap), ne de onları büsbütün açarak (saçıp savur); eğer böyle yaparsan, kınanmış olarak bir köşeye atılıp pişmanlık içinde kıvranırsın.
Kerim Kur'an
Elini bağlayıp boynuna asma. Onu büsbütün de açma.[1] Aksi halde kınanırsın ve yaptığına pişman olur kalırsın.[2]
Kerim Kur'an
Elini bağlayıp boynuna asma. Onu büsbütün de açma.[1] Aksi halde kınanırsın ve yaptığına pişman olur kalırsın.[2]
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Elini boynuna bağlama; tümüyle de açma. Sonra kınanır; pişmanlık içinde kalırsın.[214]
Süleymaniye Vakfı Meali
Ne eli sıkı ol ne de onu büsbütün aç. Yoksa hem dile düşmüş hem de açıkta bırakılmış olarak oturur kalırsın.
Kur’an Meal-Tefsir
Elini boynuna kilitleme; onu büsbütün de açma![1] Sonra kınanmış, (kaybettiklerinin) hasret(ini) çekmiş olarak oturur kalırsın.
The Final Testament
You shall not keep your hand stingily tied to your neck, nor shall you foolishly open it up, lest you end up blamed and sorry.
The Quran: A Monotheist Translation
And do not make your hand stingy by holding it to your neck, nor shall you lay it fully open so you become in despair and regret.
Quran: A Reformist Translation
Do not make your hand stingy by holding it to your neck, nor shall you make it fully open so you become in despair and regret.
The Clear Quran
Do not be so tight-fisted, for you will be blameworthy; nor so open-handed, for you will end up in poverty.
Tafhim commentary
(vi) Do not keep your hand fastened to your neck nor outspread it, altogether outspread, for you will be left sitting rebuked, destitute.[1]
Al- Muntakhab
And do not bind your hand to your neck, as it were, unwilling to give or spend anything, nor should you spread it in the "spread-eagle style", lest you sit brooding on the vast abyss of reprimand and woeful want.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And do not make your hand [as] chained to your neck or extend it completely and [thereby] become blamed and insolvent.