45.
Casiye Suresi
18. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.
ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلٰى شَر۪يعَةٍ مِنَ الْاَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلَا تَتَّبِـعْ اَهْوَٓاءَ الَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ
Summe cealnake ala şeriatin minel emri fettebi' ha ve la tettebi' ehvaellezine la ya'lemun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra seni de bu emirden bir şeriat üzerine kıldık; öyleyse sen ona uy ve bilmeyenlerin heva (istek ve tutku)larına uyma.
Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra biz seni, hükmümüzle oluşmuş şartlarla meydana getirdik! Ona uy, (Hakikati, Dini) bilmeyenlerin hevalarına (bedensellikten kaynaklanan heves ve düşüncelerine) tabi olma!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonra sana da emrimizden bir yasa belirledik; artık ona uy, bilmeyenlerin arzularına uyma!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra da seni din işi konusunda açık bir yola koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra sana da din konusunda bir yasa verdik; sen ona uymalısın, bilmeyenlerin keyfine uyma.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra emirden bir şeriat üzere seni me'mur kıldık, onun için sen o şeriate ittiba' eyle de ılmi olmıyanların hevalarına uyma
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra (Habibim) seni de (din) emr (in) den bir şeriatın üstüne me'mur kıldık. O halde sen ona tabi' ol. Bilmezlerin heva (ve heves) lerine uyma.
Kur'an Mesajı
Ve son olarak (ey Muhammed,) seni (imanın) hedefini gerçekleştireceğin bir yola koyduk. O halde bu (yolu) izle ve (hakikati) bilmeyenlerin boş arzu ve heveslerine uyma.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra sana da, emrimiz ile bir yol gösterdik. Ona uy. Bilmeyenlerin heveslerine uyma.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra din işinde, seni ayrı bir şeriat yoluna koyduk. Sen ona tabi ol, gerçeği bilmeyenlerin keyiflerine uyma.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra seni de buyruk(umuz)dan bir şeriate (bir hukuk düzenine) koyduk. Sen ona uy, bilmeyenlerin keyiflerine uyma.
Kur'an-ı Kerim Meali
Daha sonra seni, iş ve yönetimde bir şeriat/bir yol, yöntem üzerine koyduk. Artık ona uy! Bilmeyenlerin keyifleri ardınca gitme!
Hayat Kitabı Kur’an
Son olarak, seni de bu görevi (hakkıyla ifa edeceğin) bir yol ve yönteme kavuşturduk: o yolu izle, sakın ha (kendini) bilmezlerin keyfi yargılarına uyma!
Kerim Kur'an
Sonra da seni buyruklardan apaçık bir şeriat[1] sahibi yaptık. Öyleyse ona uy! Bilmeyenlerin[2] hevalarına[3] uyma.
Kerim Kur'an
Sonra da seni buyruklardan apaçık bir şeriat[1] sahibi yaptık. Öyleyse ona uy! Bilmeyenlerin[2] arzularına uyma.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, sana, buyruğumuzdan yasalar verdik. Artık, Ona bağlı kal ve bilmeyenlerin isteklerine uyma.
Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra seni bir kurala (şeriata) göre görevlendirdik; sen ona uy; kendini bilmezlerin arzularına uyma.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra sana da din konusunda bir yasa verdik; sen ona uymalısın, bilmeyenlerin keyfine uyma.
Kur’an Meal-Tefsir
Sonra da seni iş (din) konusunda bir şeriat[1] (kanun) sahibi kıldık. Sen ona uy;[2] bilmeyenlerin isteklerine uyma!
The Final Testament
We then appointed you to establish the correct laws; you shall follow this, and do not follow the wishes of those who do not know.
The Quran: A Monotheist Translation
Then We have established you on the path of things; so follow it and do not follow the desires of those who do not know.
Quran: A Reformist Translation
Then We have established you on the correct path; so follow it and do not follow the desires of those who do not know.
The Clear Quran
Now We have set you ˹O Prophet˺ on the ˹clear˺ Way of faith. So follow it, and do not follow the desires of those who do not know ˹the truth˺.
Tafhim commentary
And then We set you, (O Prophet), on a clear high road in religious matters.[1] So follow that and do not follow the desires of those who do not know.
Al- Muntakhab
Then We determined for you O Muhammad the statute, the perfect exemplar of excellence, the statute which We ordained for the Messengers before you. So, act upon it and in accordance with it and do not gratify those who knowingly deviate from the path of righteousness, nor act upon their desires.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then We put you, [O Muúammad], on an ordained way concerning the matter [of religion]; so follow it and do not follow the inclinations of those who do not know.