4.
Nisa Suresi
98. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
اِلَّا الْمُسْتَضْعَف۪ينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَٓاءِ وَالْوِلْدَانِ لَا يَسْتَط۪يعُونَ ح۪يلَةً وَلَا يَهْتَدُونَ سَب۪يلاً
İllal mustad'afine miner ricali ven nisai vel vildani la yestatiune hileten ve la yehtedune sebila.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ancak erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan müstaz'aflar olup hiç bir çareye güç yetiremeyenler ve bir yol (çıkış) bulamayanlar başka.
Türkçe Kur'an Çözümü
Ancak hicrete imkanı olmayan güçsüz, çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar bundan müstesnadır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Erkekler, kadınlar ve çocuklardan, aciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiçbir yol bulamayanlar müstesnadır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Ancak gerçekten zayıf ve güçsüz olan, çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar başkadır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ancak, hiç bir çıkış yoluna gücü yetmeyen ve göç etmeye yol bulamayan erkek, kadın ve çocuk ezilmişler hariç.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ancak hakikaten zebun olanlar: Hiç bir çareye gücü yetmiyen ve hicret için yol bulamıyan erkekler, kadın, çocuklar müstesna
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Erkeklerden, kadınlardan, çocuklardan za'f ve acz içinde bırakılıb da hiç bir çareye gücü yetmeyen ve (hicrete) bir yol bulamayanlar müstesna.
Kur'an Mesajı
Ama -erkek olsun, kadın olsun, çocuk olsun- hiçbir gücü olmayan ve kendilerine doğru yol gösterilmeyen çaresiz kimseler bunların dışındadır:
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Yalnızca, erkek, kadın ve çocuklardan hicret için yol bulamayan güçsüz bırakılanlar müstesnadır.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(98-99) Ancak, her türlü imkandan mahrum ve hicret için yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadırlar. Çünkü bunları Allah'ın affedeceği umulur. Allah gerçekten afüv ve gafurdur (affı ve mağfireti boldur).
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yalnız hiçbir çareye gücü yetmeyen ve göç için yol bulamayan, gerçekten zayıf erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
Kur'an-ı Kerim Meali
Kadınlardan, erkeklerden, yavrulardan hiçbiri beceri gösteremeyen, hiçbir yol bulamayanların durumu farklıdır.
Hayat Kitabı Kur’an
Ne ki ezilen kesimlere mensup erkek, kadın ve çocuklardan hiçbir gücü olmayan ve yol göstericisi de bulunmayan kimseler bundan müstesnadır.
Kerim Kur'an
Ancak, çaresiz kalan, gücü yetmeyen, bir çıkış yolu bulamayan mus'tezaf[1] erkek, kadın ve çocuklar hariç.
Kerim Kur'an
Ancak, çaresiz kalan, gücü yetmeyen, bir çıkış yolu bulamayan mustaz'af[1] erkek, kadın ve çocuklar hariç.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan, hiçbir gücü olmayan ve yol bulamayan umarsızlar başkadır.
Süleymaniye Vakfı Meali
Güçsüz hale getirilmiş, çaresiz kalmış ve bir çıkış yolu bulamamış erkekler, kadınlar ve çocuklar bu hükmün dışındadır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ancak, hiçbir çıkış yoluna gücü yetmeyen ve göç etmeye yol bulamayan erkek, kadın ve çocuk ezilmişler hariç.
Kur’an Meal-Tefsir
Hiçbir çareye gücü yetmeyen, (hicret için) hiçbir yol bulamayan zayıf düşürülmüş erkekler, kadınlar ve çocuklar hariç.
The Final Testament
Exempted are the weak men, women, and children who do not possess the strength, nor the means to find a way out.
The Quran: A Monotheist Translation
Except for those who were oppressed from the men, women, and children who could not devise a plan nor could be guided to a way.
Quran: A Reformist Translation
Except for those men, women, and children who were oppressed and could not devise a plan nor could be guided to a way.
Tafhim commentary
except the men, women, and children who were indeed too feeble to be able to seek the means of escape and did not know where to go .-
Al- Muntakhab
But exempt from this -scheme of classification relative to the stay- at home are the men who are deficient in bodily vigour through age, the women and the children who are deficient in bodily or muscular strength who have no stratagem to use against the enemy or be able to lead in a course of action nor determine the course of events.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Except for the oppressed among men, women and children who cannot devise a plan nor are they directed to a way -