37.
Saffat Suresi
113. ayet
Marmaduke Pickthall
And We blessed him and Isaac. And of their seed are some who do good, and some who plainly wrong themselves.
وَبَارَكْنَا عَلَيْهِ وَعَلٰٓى اِسْحٰقَۜ وَمِنْ ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ مُب۪ينٌ۟
Ve barekna aleyhi ve ala ishak, ve min zurriyyetihima muhsinun ve zalimun li nefsihi mubin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
Türkçe Kur'an Çözümü
Onun üzerine de İshak'ın üzerine de bereket lütfettik. . . O ikisinin neslinden muhsin de var, kendi nefsine apaçık zulmeden de var.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onu ve İshak ailesini mübarek kıldık. O ikisinin soyundan iyi iş yapanlar da, kendilerine açıkça zulmedenler de vardır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onu da İshak'ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de.
Kur'an Mesajı
onu ve İshak'ı kutsadık ama onların soyundan iyi işler yapan da çıkacak, kendisine açıkça zulmeden de.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onu da İshak'ı da bereketlendirdik. Onların soyundan iyiler de, kendilerine gerçekten zulmedenler de vardır.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Kendisine de İshak'a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kendisine de, İshak'a da bereketler verdik. Onların neslinden (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de.
Kur'an-ı Kerim Meali
Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var.
Hayat Kitabı Kur’an
dahası onu ve İshak'ı mübarek kıldık: ama o ikisinin soyundan dürüst ve erdemli olan da var, kendisine açıkça zulmeden de.
Kerim Kur'an
Ona ve İshak'a bereket verdik. Her ikisinin soyundan muhsin[1] olan da kendisine açıkça zulmeden[2] de vardır.
Kerim Kur'an
Ona ve İshak'a bereket verdik. Her ikisinin soyundan muhsin[1] olan da kendisine açıkça zulmeden[2] de vardır.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onu ve İshak'ı kutsadık. İkisinin soyundan güzel davrananlar da vardır; kendisine apaçık yazık eden de.
Süleymaniye Vakfı Meali
Hem İsmail'i[1], hem de İshak'ı uğurlu ve bereketli kıldık. İkisinin soyundan da güzel davrananlar olduğu gibi kendilerini açıkça kötü duruma sokanlar da oldu.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Kur’an Meal-Tefsir
Ona ve İshak'a bereketler vermiştik. Her ikisinin neslinden iyilik yapan da kendisine açıkça haksızlık eden de çıkacaktır.
The Final Testament
We blessed him and Isaac. Among their descendants, some are righteous, and some are wicked transgressors.
The Quran: A Monotheist Translation
And We blessed him and Isaac. And from among their progeny, some are righteous, and some are clearly wicked.
Quran: A Reformist Translation
We blessed him and Isaac. From among their progeny, some are righteous, and some are clearly wicked.
The Clear Quran
We blessed him[1] and Isaac as well. Some of their descendants did good, while others clearly wronged themselves.
Tafhim commentary
And We blessed him and Isaac. Among the offspring of the two some did good and some plainly wronged themselves.
Al- Muntakhab
And We blessed him together with Ishaq. And of their progeny were those whose deeds were imprinted with wisdom and piety as well as those who were wrongful of actions.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And We blessed him and Isaac. But among their descendants is the doer of good and the clearly unjust to himself.