33.
Ahzab Suresi
15. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
وَلَقَدْ كَانُوا عَاهَدُوا اللّٰهَ مِنْ قَبْلُ لَا يُوَلُّونَ الْاَدْبَارَۜ وَكَانَ عَهْدُ اللّٰهِ مَسْؤُ۫لاً
Ve lekad kanu ahedullahe min kablu la yuvellunel edbar, ve kane ahdullahi mes'ula.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
Türkçe Kur'an Çözümü
Andolsun ki, arkalarına dönüp kaçmayacaklarına dair daha önce Allah'a ahdetmişlerdi. . . Allah'a verilen söz (ahd) sorulur (sonucu yaşatılır)!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Andolsun ki daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz, mesuliyeti gerektirir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Andolsun ki, onlar, daha önce geri dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz ise sorumluluğu gerektirir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Daha önce de, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair ALLAH'a söz vermişlerdi. ALLAH'a verilmiş her söz sorulacaktır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Halbuki bundan evvel Allaha ahid vermişlerdi: arkalarını dönmiyeceklerdi, Allahın ahdi ise mes'uliyyetlidir, mutlak sorulur
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Halbuki onlar, andolsun, arkalarına dönmeyeceklerini daha evvel Allaha karşı teahhüd de etmişlerdi. Allaha verilen söz (ü nakz edenler) mes'uldür.
Kur'an Mesajı
halbuki daha önce (mesajına) sırt çevirmeyeceklerine dair Allah'ın huzurunda söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz(ün hesabı) mutlaka sorulacaktır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Daha önce, arkalarına dönüp, kaçmayacaklarına Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözler elbette sorulacaktır.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Halbuki daha önce, düşmandan kaçmayacaklarına dair Allah'a yemin ederek, söz vermişlerdi. Allah'a karşı verilen o ahitlerin hesabı elbette sorulacaktır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Oysa arkalarına dön(üp kaç)mayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözden sorumlu idiler.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yemin olsun ki, onlar daha önce, geri dönüp kaçmayacaklarına ilişkin Allah'a söz vermişlerdi. Ve Allah'a verilen söz sorumluluk gerektirirdi.
Hayat Kitabı Kur’an
Oysa ki onlar, daha önce kaçmayacaklarına dair Allah adına söz vermişlerdi: ama (olsun), nasıl olsa Allah'a verilen sözün hesabı sorulacaktı.
Kerim Kur'an
Oysaki onlar, daha önce arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorumluluktur.
Kerim Kur'an
Oysaki onlar, daha önce arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorumluluktur.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Üstelik gerçek şu ki, arkalarına dönüp kaçmayacaklarına ilişkin, daha önce, Allah'a söz vermişlerdi. Oysa Allah'a verilen sözün sorumluluğu vardır.
Süleymaniye Vakfı Meali
Halbuki, daha önce sırtlarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a kesin söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz sorguya çekilmeyi gerektirir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Daha önce de, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair ALLAH'a söz vermişlerdi. ALLAH'a verilmiş her söz sorulacaktır.
Kur’an Meal-Tefsir
Yemin olsun ki daha önce onlar, arkalarını dönmeyeceklerine (kaçmayacaklarına) dair Allah'a söz vermişlerdi.[1] Allah'a verilen söz sorumluluk gerektirmektedir.[2]
The Final Testament
They had pledged to GOD in the past that they would not turn around and flee; making a pledge with GOD involves a great responsibility.
The Quran: A Monotheist Translation
And indeed they had pledged to God before this that they would not turn around and flee; and making a pledge to God brings great responsibility.
Quran: A Reformist Translation
Indeed they had pledged to God before this that they would not turn around and flee. Making a pledge to God brings great responsibility.
The Clear Quran
They had already pledged to Allah earlier never to turn their backs ˹in retreat˺. And a pledge to Allah must be answered for.
Tafhim commentary
They had earlier covenanted with Allah that they would not turn their backs in flight. And a covenant made with Allah must needs be answered for.[1]
Al- Muntakhab
Yet they had already given their solemn promise to Allah never to defect, desert or flee the enemy. They failed to realize that an engagement entered into with Allah is indeed an immense responsibility.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they had already promised Allah before not to turn their backs and flee. And ever is the promise to Allah [that about which one will be] questioned.