32. Secde Suresi 9. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
ثُمَّ سَوّٰيهُ وَنَفَخَ ف۪يهِ مِنْ رُوحِه۪ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ قَل۪يلاً مَا تَشْكُرُونَ
Summe sevvahu ve nefeha fihi min ruhihi ve ceale lekumus sem'a vel ebsare vel ef'ideh, kalilen ma teşkurun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Secde suresi 9. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra onu (beyini, Esma manalarını açığa çıkaracak şekilde) tesviye etti (nöronların Esma özelliklerini açığa çıkartacak dalga boylarını değerlendirecek şekilde oluşturulması) ve onda kendi ruhundan nefhetti (nefh = üfleme içten dışadır; nefholan yani içten dışa yani beynin data boyutundan açığa çıkarılan Esma manalarının özellikleridir ki, varlık alemindeki "Allah'ın ruhu" diye işaret edilen de budur Allahu alem). . . Sizin için sem' (algılama), basarlar (gözler - görme) ve FUADLAR (Esma mana özelliklerini beyne yansıtıcılar - kalp nöronları) oluşturdu. . . Ne az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonra ona güzel bir şekil verip kendi ruhundan üflemiştir. Size kulaklar, gözler ve kalpler vermiştir. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı, siz pek az şükrediyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için işitmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı. Siz çok az şükrediyorsunuz!
Gültekin Onan
Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve yürekler (efideh) var etti. Ne az şükrediyorsunuz?
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra onu düzeltib tamamladı. İçine ruuhundan üfürdü. Sizin için kulaklar, gözler, gönüller yaratdı. Ne az şükredersiniz?
İbni Kesir
Sonra onu düzeltip tamamlamış ve ruhundan ona üflemiştir. Size de kulaklar, gözler ve kalbler vermiştir. Ne de az şükrediyorsunuz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
sonra ona (yaratılış) amacına uygun bir şekil verip Kendi ruhundan üfler; ve (böylece, ey insanoğlu,) sizi hem işitme ve görme (melekeleri) hem de düşünce ve duygularla donatır, (Buna rağmen) ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra ona şekil verip, canlandırdı. Size kulak, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra ona en uygun şeklini verdi, ona ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler, gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra ona biçim verdi, ona kendi ruhundan üfledi. Ve sizin için kulak(lar), gözler ve gönüller yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Sonra ona bir biçim verdi ve onun içine kendi ruhundan üfledi. Sizin için, işitme gücü, gözler ve gönüller vücuda getirdi. Ne kadar da az şükredersiniz!
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Daha sonra onu yaratılış amacını gerçekleştirecek bir donanıma sahip kılarak Kendi ruhundan üflemiştir; derken sizi hem işitme ve görme, hem de duygu ve düşünce yetenekleriyle donatmıştır: ne kadar da azınız şükrediyor.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi[1]. Size duyma yetisi, görme yetisi ve fuad[2] verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonra onu düzenledi ve ona ruhundan üfledi[1]. Size duyma yetisi, görme yetisi ve fuad[2] verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, onu biçimlendirip, Ruhundan üfledi; duyma yetisi, gözler ve duygular verdi. Ne denli az şükrediyorsunuz?[349]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra (organlarını tamamlamış) dengesini kurmuş ve ona ruhundan üflemiş[1]; (böylece) size dinleme, ileri görüşlü olma (basiret) yeteneği ve gönüller vermiştir. (Bu yetenekleri) Ne kadar az değerlendiriyorsunuz!
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra onu biçimlendirip ona ruhundan üfledi. Size işitme ve görme yeteneği ile beyinler verdi; siz pek seyrek şükrediyorsunuz.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonra onu şekillendirmiş, ona rûhundan üflemiştir. Sizin için işitme (duyusu), gözler ve kalpler yaratmıştır. Ne kadar da azınız şükrediyor!
Əlixan Musayev
sonra onu düzəldib müəyyən şəklə salmış və ona Öz ruhundan üfürmüş, sizə qulaqlar, gözlər və ürək vermişdir. Siz necə də az şükür edirsiniz!
Bünyadov-Məmmədəliyev
Sonra onu düzəldib insan şəklinə saldı və ona öz ruhundan (özünün yaratdığı ruhdan) üfürdü (həyat verdi). O sizə göz, qulaq və ürək verdi. Siz (bu nemətlərə) az şükür edirsiniz!
Ələddin Sultanov
Sonra onu müəyyən bir surətə saldı və ona Öz ruhundan üfürdü. O sizin üçün gözlər, qulaqlar və ürəklər yaratdı. Nə qədər də az şükür edirsiniz! (Bir qisim təfsirçilərə görə, “Allahın Öz ruhundan üfürməsi” yaratdığı ruhu insana verməsi kimi başa düşülməlidir.)
Rashad Khalifa The Final Testament
He shaped him and blew into him from His spirit. And He gave you the hearing, the eyesight, and the brains; rarely are you thankful.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Then He evolved him, and blew into him from His Spirit. And He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Then He evolved him, and blew into him from His Spirit. He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.
Mustafa Khattab The Clear Quran
then He fashioned them and had a spirit of His Own ˹creation˺ breathed into them. And He gave you hearing, sight, and intellect. ˹Yet˺ you hardly give any thanks.
Al-Hilali & Khan
Then He fashioned him in due proportion, and breathed into him the soul (created by Allâh for that person); and He gave you hearing (ears), sight (eyes) and hearts. Little is the thanks you give!
Abdullah Yusuf Ali
But He fashioned him in due proportion, and breathed into him something of His spirit. And He gave you (the faculties of) hearing and sight and feeling (and understanding): little thanks do ye give!
Marmaduke Pickthall
Then He fashioned him and breathed into him of His Spirit; and appointed for you hearing and sight and hearts. Small thanks give ye!
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
then He duly proportioned him,[1] and breathed into him of His spirit,[2] and bestowed upon you ears and eyes and hearts.[3] And yet, little thanks do you give.[4]
Taqi Usmani
Then He gave him a proportioned shape, and breathed into him of His spirit. And He granted you the (power of) hearing and the eyes and the hearts. Little you give thanks.
Abdul Haleem
Then He moulded him; He breathed from His Spirit into him; He gave you hearing, sight, and minds. How seldom you are grateful!
Mohamed Ahmed - Samira
Then proportioned and breathed into him of His spirit, and gave you the senses of hearing, sight and feeling. And yet how little are the thanks you offer!
Muhammad Asad
and then He forms him in accordance with what he is meant to be, and breathes into him of His spirit: and [thus, O men,] He endows you with hearing, and sight, and feelings as well as minds: [yet] how seldom are you grateful!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Then He fashioned him and imparted to him the shape of man and inspirited him by special divine actuation emanating from His own spirit. And He provided you - People- with faculties divine: The faculty of hearing and that of sight and insight and with the seats of feeling, understanding and thought, yet how little do you show gratitude!
Progressive Muslims
Then He evolved him, and blew into him from His spirit. And He made for you the hearing, the eyesight, and the hearts; rarely are you thankful.
Shabbir Ahmed
(Then Emergent Evolution took place that distinguished humans from the Animal Kingdom. ) He shapes him in accordance with what he is meant to be, and breathes into him (something) of His Energy. (This something is a special gift to the humans in the form of free will). And thus (O Mankind) He gives you the faculties of hearing, and sight, and feelings as well as minds. Yet, how seldom are you grateful by making the best use of your perceptual and conceptual faculties!
Syed Vickar Ahamed
Then He made him (man) in correct proportions, and breathed into him a little of His (Own) Spirit. And He gave you (the capability of) hearing, and sight and feeling (and understanding): (And yet) you give little thanks!
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then He proportioned him and breathed into him from His [created] soul and made for you hearing and vision and hearts; little are you grateful.
Ali Quli Qarai
Then He proportioned him and breathed into him of His Spirit, and made for you the hearing, the sight, and the hearts. Little do you thank.
Bijan Moeinian
Then He completed the man’s creation by breathing into him of His Spirit and gave you the ears, the eyes and the hearts. Yet you are rarely grateful [for getting consciousness by the grace of God and to understand and enjoy the marvel of His realm of Creation.]
George Sale
and then formed him into proper shape, and breathed of his spirit into him; and hath given you the senses of hearing and seeing, and hearts to understand. How small thanks do ye return!
Mahmoud Ghali
Thereafter He molded him and breathed into him of His Spirit; and He made for you hearing, and beholding (s) (i. e., eyesight) and heart-sights; (i.e., perception) little do you thank (Him).
Amatul Rahman Omar
Then He endowed him with perfect faculties (of head and heart in accordance with what he is meant to be) and breathed into him of His spirit (thus made him the recipient of the Divine word). And He has given you hearing, eyes and hearts. Yet little are the thanks you give.
E. Henry Palmer
then He fashioned him and breathed into him of His spirit, and made for you hearing and eyesight and hearts;- little is it that ye give thanks!
Hamid S. Aziz
Then He made his progeny of an extract, of a fluid held in low esteem.
Arthur John Arberry
then He shaped him, and breathed His spirit in him. And He appointed for you hearing, and sight, and hearts; little thanks you show.
Aisha Bewley
then formed him and breathed His Ruh into him and gave you hearing, sight and hearts. What little thanks you show!
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then He fashioned him, and breathed into him of His Spirit; and He made for you hearing and sight and hearts; little are you grateful.
Эльмир Кулиев
затем придал ему соразмерный облик, вдохнул в него от Своего духа и даровал вам слух, зрение и сердца. Но как мала ваша благодарность!