30.
Rum Suresi
47. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.
وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ رُسُلاً اِلٰى قَوْمِهِمْ فَجَٓاؤُ۫هُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَانْتَقَمْنَا مِنَ الَّذ۪ينَ اَجْرَمُواۜ وَكَانَ حَقاًّ عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِن۪ينَ
Ve lekad erselna min kablike rusulen ila kavmihim fe cauhum bil beyyinati fentekamna minellezine ecramu, ve kane hakkan aleyna nasrul mu'minin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.
Türkçe Kur'an Çözümü
Andolsun ki, senden önce de kendi toplumlarına Rasuller irsal ettik de onlara açık deliller olarak geldiler. . . Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. . . İman edenlere yardım etmek hakkımızdır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Senden önce nice peygamberleri kendi toplumlarına göndermiştik. Onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Biz, sonunda suçlulardan öç aldık. İnananlara yardım etmeyi üzerimize almışızdır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Senden önce elçileri halklarına apaçık delillerle gönderdik. Suç işleyenleri de cezalandırdık. İnananlara yardım etmek görevimizdir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Celalim hakkı için senden evvel bir çok Resulleri kavmlerine gönderdik de onlara beyyinelerle vardılar, onun üzerine cürm işliyenlerden intikam aldık, mü'minlere ise nusrat uhdemizde bir hakk oldu
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Andolsun ki biz senden evvel kendi kavmlerine (nice) peygamberler göndermişizdir de onlara açık açık bürhanlar getirmişlerdir. Fakat (iman etmedikleri için) biz o günah işleyenlerden intikaam almışızdır. Mü'minlere yardım etmek ise üstümüzde bir hakdır.
Kur'an Mesajı
(Ey Muhammed,) senden önceki toplumlara da kendi içlerinden peygamberler göndermiştik ve onlar hakikatin her türlü kanıtını getirmişlerdi ve sonra (müminleri zafere ulaştırmak suretiyle,) (kasden) kötülük işleyenlerden öcümüzü almıştık, zaten inananlara yardım etmeyi üstümüzde bir sorumluluk olarak görmüştük.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Senden önce de nice peygamberleri toplumlarına göndermiştik de onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Suç işleyenlerin cezasını vermiştik. Müminlere yardım etmek borcumuzdur.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Ey Resulüm! Biz senden önceki ümmetlere de resuller gönderdik. O peygamberler ümmetlerine parlak deliller getirdiler, ama çoğu iman etmedi. Biz de o suçlulardan intikam aldık. Çünkü müminleri desteklemek, Bize düşen bir borç idi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Andolsun ki, biz senden önce de elçileri kavimlerine gönderdik; onlara deliller getirdiler ve biz, (onları dinlemeyip) suç işleyenlerden öc aldık. (Elbette alırız, çünkü) mü'minlere yardım etmek, üzerimize borç idi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yemin olsun biz, senden önce de resulleri toplumlarına gönderdik, onlara açık kanıtlar getirdiler. Nihayet, günah işleyenlerden öç aldık. İnananlara yardım etmek bizim üzerimizde bir haktı.
Hayat Kitabı Kur’an
Doğrusu senden önce de kendi kavimlerine elçiler göndermiştik; ve onlara hakikatin apaçık delilleriyle gelmiştiler. En sonunda suç ve günahta direnen kimselere yaptıklarının acısını tattırdık: zaten inananlara yardım etmek üstlendiğimiz bir görevdi.
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, senden önce, birçok resulü halklarına gönderdik. Onlara beyyineler[1] getirdiler. Ardından suçlulardan intikam aldık. Mü'min kimselere yardım etmek Bize hak oldu.
Kerim Kur'an
Ant olsun ki, senden önce, birçok rasulü kavimlerine gönderdik. Onlara beyyineler[1] getirdiler. Ardından suçlulardan intikam aldık. İnanan kimselere yardım etmek Bize hak oldu.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Gerçek şu ki, senden önce de elçileri kendi toplumlarına gönderdik. Onlara kesin kanıtlar getirdiler. Sonunda, hak ettikleri cezayı suçlulara verdik. Çünkü inananlara yardım etmek, üzerimizde bir yükümlülüktür.
Süleymaniye Vakfı Meali
Senden önce elçileri kendi kavimlerine gönderdik; onlara, açık belgelerle geldiler. Sonra suça batanlara hak ettikleri cezayı verdik. İnanıp güvenenlere yardım boynumuza borçtur.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Senden önce elçileri halklarına apaçık delillerle gönderdik. Suç işleyenleri de cezalandırdık. Gerçeği onaylayanlara yardım etmek görevimizdir.
Kur’an Meal-Tefsir
Yemin olsun ki biz senden önce onların toplumlarına elçiler göndermiştik de onlara apaçık belgeler (deliller) getirmişlerdi. (İnkar edip) günaha dalanlardan intikam almıştık.[1] Müminlere yardım etmek de üzerimize haktır[2] (borçtur).
The Final Testament
We have sent messengers before you to their people, with profound signs. Subsequently, we punished those who transgressed. It is our duty that we grant victory to the believers.
The Quran: A Monotheist Translation
And We have sent before you messengers to their people. So they came to them with clear proofs; then We took revenge on those who were criminals. And it is binding upon Us to grant victory to the believers.
Quran: A Reformist Translation
We have sent before you messengers to their people, so they came to them with clear proofs, then We took revenge on those who were criminals, and it is an obligation for Us to grant victory to those who acknowledge.
The Clear Quran
Indeed, We sent before you ˹O Prophet˺ messengers, each to their own people, and they came to them with clear proofs. Then We inflicted punishment upon those who persisted in wickedness. For it is Our duty to help the believers.
Tafhim commentary
We sent Messengers before you to their respective nations, and they brought Clear Signs[1] to them. Then We took vengeance upon those who acted wickedly.[2] It was incumbent on Us to come to the aid of the believers.
Al- Muntakhab
And before you. O Muhammad We sent Messengers conveying Our divine message to their people. They presented them with clear and plain revelations guiding out of darkness and superstitions of later times and out of want of spiritual and intellectual sight into illumination and enlightenment -but they counselled deaf and closed their hearts' ears-. And by consequence We avenged our right by inflicting retributive punishment upon those who were steeped in crime. At the same time it was incumbent on Us to save and deliver to safety those whose hearts reflected the image of religious and spiritual virtues.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And We have already sent messengers before you to their peoples, and they came to them with clear evidences; then We took retribution from those who committed crimes, and incumbent upon Us was support of the believers.