21. Enbiya Suresi 97. ayet Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkar edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz" derler.
وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَاِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ اَبْصَارُ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ يَا وَيْلَنَا قَدْ كُنَّا ف۪ي غَفْلَةٍ مِنْ هٰذَا بَلْ كُنَّا ظَالِم۪ينَ
Vakterabel va'dul hakku fe iza hiye şahısatun ebsarullezine keferu, ya veylena kad kunna fi gafletin min haza bel kunna zalimin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enbiya suresi 97. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Gerçek olan va'd yaklaşmıştır, işte o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ölüm yaklaştığında, bir de bakarsın ki hakikat bilgisini inkar edenlerin gözleri dehşetle donar kalır! "Eyvah! Gerçekten biz kozamızda - dünyamızda yaşıyormuşuz (bu gerçeği fark edememişiz)! Hayır, zalimler imişiz. "
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
-Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc setleri açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, verilen gerçek söz yaklaştığında inkar edenlerin gözleri donakalır! "Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz, hatta biz zalim kimselermişiz" derler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkar edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz" derler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: 'Vah bize, Biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk.'
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
ve hak va'd yaklaştığı vakıt, o zaman işte o küfredenlerin derhal gözleri belerecek "eyvah bizlere biz bundan gaflet ettik, hayır kendimize zulmetmiş olduk" diyecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
ve gerçek va'd yaklaştığı vakit, işte o zaman o küfredenlerin gözleri belerecek (bir noktaya dikilip kalacak): "Eyvah bizlere, biz bundan gaflet ettik! Hayır, kendimize zulmetmiş olduk!" diyecekler.
Gültekin Onan
(96-97) Yecuc ve Mecuc(un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. Gerçek olan vaad yaklaşmıştır, işte o zaman, küfredenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler).
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(96-97) Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc (un seddi) açılıb da her tepeden saldıracakları ve gerçek va'd olan (kıyamet) yaklaşdığı vakit, işte o zaman o küfr (ve inkar) edenlerin gözleri hemen belirib kalacak, "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik. Hayır, biz zaalim kimselerdik" (diyecekler).
İbni Kesir
Ve gerçek vaad yaklaştığı zaman; o küfredenlerin gözleri belerip kalır: Vah bize, bundan önce gaflet içindeydik, biz gerçekten zalimler idik.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(ki o zaman) başa gelmesi kaçınılmaz olan (kıyamet) söz(ün)ün gerçekleşmesi de yaklaşmış olacaktır. O zaman ki, hakkı inkara şartlanmış olan kimselerin gözleri yerinden oynayacak ve (birbirlerine:) "Vah bize!" (diye yakınacaklar), "Bu (kıyamet sözüne) karşı hep umursamazlık gösterdik! Çünkü, zulüm ve kötülük yap(maya eğilimli ol)an kimselerdik!"
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İşte gerçek vaat yaklaşmıştır. İşte o zaman kafirlerin gözleri dehşetten bakakalır: - Eyvah bize, bundan önce biz gaflet içindeydik. Biz gerçekten zalim kimselerdik.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(96-97) Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc'ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vadin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kafirlerin gözleri birden donakalır. "Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!" diyecekler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Gerçek va'd (yani kıyamet) yaklaşmış olur. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar).
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik." derler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
İmdi, mutlaka gerçekleşecek olan sözün vakti yaklaşmıştır: işte o zaman, küfürde ısrar edenler, gözleri yuvalarından fırlatmış bir halde "Yazıklar olsun bize!" (diyecekler), "Doğrusu biz bu (söze) karşın gaflete dalmışız; dahası (böyle yapmakla) kendi kendimize kıymışız!"
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Uyarıldıkları gerçekle yüz yüze geldiklerinde, Kafirlerin gözleri korku ile büyür. "Eyvah bizlere! Gerçekten biz aldanış içindeymişiz. Aslında biz, kendimize haksızlık etmişiz."
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Uyarıldıkları gerçekle yüz yüze geldiklerinde, gerçeği yalanlayan nankörlerin gözleri korku ile büyür. "Eyvah bizlere! Gerçekten biz aldanış içindeymişiz. Aslında biz, kendimize haksızlık etmişiz."
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Zaten sözü verilen gerçek yaklaşmış; nankörlük edenlerin gözleri birden donup kalmıştır: "Vay başımıza gelene! Bundan önce aymazlık içindeydik!" "Hayır! Haksızlık yapanlardan olduk!"
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kafirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış "Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk" diyorlar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Hak sözün gerçekleşmesi yaklaşmış ve kafirlerin gözleri korkudan dona kalmıştır: "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik. Biz gerçekten zalimler olduk."[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Ve gerçek vaat (Son Saat) yaklaşınca, kâfir olanların gözleri birdenbire donakalır! (Onlar) "Ah, eyvah, yazıklar olsun bize! Elbette bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalimlermişiz!" (diyeceklerdir).
Əlixan Musayev
haqq olan vədimiz yaxınlaşdıqda kafirlərin gözləri dərhal bərələcəkdir. (Onlar deyəcəklər:) “Vay halımıza! Biz bundan qafil idik. Üstəlik zalım da olmuşuq!”
Bünyadov-Məmmədəliyev
Doğru vəd (qiyamət günü) yaxınlaşdıqda kafir olanların gözləri (dəhşətdən) dərhal bərəlib: “Vay halımıza! Biz (dünyada) bundan qafil idik. Xeyr, biz zalım olmuşuq (peyğəmbərlərin dediklərinə inanmamaqla zülm etmişik)!” – deyərlər.
Ələddin Sultanov
Haqq olan vəd (qiyamət günü) yaxınlaşdığı zaman birdən kafir olanların gözləri bərələr (və belə deyərlər): “Vay halımıza! Həqiqətən, biz bundan xəbərsiz idik. Əksinə, biz zalım kimsələrmişik”.
Rashad Khalifa The Final Testament
That is when the inevitable prophecy will come to pass, and the disbelievers will stare in horror: "Woe to us; we have been oblivious. Indeed, we have been wicked."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Andthe promise of truth draws near. Then, when it is seen by the eyes of those who rejected: "Woe to us, we have been oblivious to this. Indeed, we were wicked!"
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
The promise of truth draws near. Then, when it is seen by the eyes of those who rejected: "Woe to us, we have been oblivious to this. Indeed, we were wicked!"
Mustafa Khattab The Clear Quran
ushering in the True Promise.[1] Then—behold!—the disbelievers will stare ˹in horror, crying,˺ "Oh, woe to us! We have truly been heedless of this. In fact, we have been wrongdoers."
Al-Hilali & Khan
And the true promise (Day of Resurrection) shall draw near (of fulfillment). Then (when mankind is resurrected from their graves), you shall see the eyes of the disbelievers fixedly staring in horror. (They will say): "Woe to us! We were indeed heedless of this - nay, but we were Zâlimûn (polytheists and wrong-doers)."
Abdullah Yusuf Ali
Then will the true promise draw nigh (of fulfilment): then behold! the eyes of the Unbelievers will fixedly stare in horror: "Ah! Woe to us! we were indeed heedless of this; nay, we truly did wrong!"
Marmaduke Pickthall
And the True Promise draweth nigh; then behold them, staring wide (in terror), the eyes of those who disbelieve! (They say): Alas for us! We (lived) in forgetfulness of this. Ah, but we were wrong-doers!
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
and the time for the fulfilment of the true promise of Allah draws near,[1] whereupon the eyes of those who disbelieved will stare in fear, and they will say: "Woe to us, we were indeed heedless of this; nay, we were wrongdoers."[2]
Taqi Usmani
and the True Promise draws near, then it will so happen that the eyes of the disbelievers shall remain upraised (in terror, and they will say,) "Alas to us! We were in negligence about this; rather we were transgressors."
Abdul Haleem
when the True Promise draws near, the disbelievers’ eyes will stare in terror, and they will say, ‘Woe to us! We were not aware of this at all. We were wrong.’
Mohamed Ahmed - Samira
And the certain promise (of Doom) comes near. Then the eyes of unbelievers will be fixed in horror, (and they will cry:) "Ah, woe betide, we were indeed heedless of this, and were oppressors and unjust."
Muhammad Asad
the while the true promise [of resurrection] draws close [to its fulfillment]. But then, lo! the eyes of those who [in their lifetime] were bent on denying the truth will stare in horror, [and they will exclaim:] "Oh, woe unto us! We were indeed heedless of this [promise of resur­rection]! - nay, we were [bent on] doing evil!"
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And the promised Event approaches, there and then shall the infidels' eyes be wide open gazing fixedly in horror and they express their thoughts in words, thus: "Woe betide us ", they shall say, "we were not only oblivious of this event but We were also wrongful of actions".
Progressive Muslims
And the promise of truth draws near. Then, when it is seen by the eyes of those who rejected: "Woe to us, we have been oblivious to this. Indeed, we were wicked!"
Shabbir Ahmed
The time of the True Promise is coming closer. The eyes of the rejecters will stare in horror, "Oh, woe unto us! We lived in slumber. Nay, we were only hurting our 'Self'."
Syed Vickar Ahamed
And the true Promise will draw near (to coming true): Then look! The eyes of the disbelievers will (only) constantly look on with fear: "Oh! Misery to us! Truly, we were careless of this; No, truly we did wrong!"
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [when] the true promise has approached; then suddenly the eyes of those who disbelieved will be staring [in horror, while they say], "O woe to us; we had been unmindful of this; rather, we were wrongdoers. "
Ali Quli Qarai
and the true promise draws near [to its fulfillment], behold, the faithless will look on with a fixed gaze: ‘Woe to us! We have certainly been oblivious of this! Rather we have been wrongdoers!’
Bijan Moeinian
Then it will be very close for the true promise of God (the Day of Resurrection) to take place. You will see the horrified eyes of the disbelievers while saying: "Pity on us! We never took this seriously; indeed we were so unjust to ourselves."
George Sale
and the certain promise shall draw near to be fulfilled: And behold, the eyes of the infidels shall be fixed with astonishment, and they shall say, alas for us! We were formerly regardless of this day; yea, we were wicked doers.
Mahmoud Ghali
And the True Promise has drawn near; so, only then, do the beholdings of the ones who disbelieved (keep) glazing (i. e., eyesights) over. "O woe to us! We were already in (a state of) heedlessness of this; no indeed, we were unjust."
Amatul Rahman Omar
And when the time (of the fulfillment) of the true promise (about the destruction of the forces of falsehood and materialism as represented by Gog and Magog) draws near, behold! the eyes of those who do not believe (in the triumph of truth), will be transfixed (and they will exclaim), `Ah, woe to us! we were really forgetful of this (day), nay, we were of course unjust. '
E. Henry Palmer
And the true promise draws nigh, and lo! they are staring - the eyes of those who misbelieve! O, woe is us! we were heedless of this, nay, we were wrong-doers!
Hamid S. Aziz
Until Yagug and Magug (Gog and Magog, Lawless tribes or Lawlessness itself) are let loose (through every barrier), and they hasten out of every mound (rock, nook and cranny).
Arthur John Arberry
and nigh has drawn the true promise, and behold, the eyes of the unbelievers staring: 'Alas for us! We were heedless of this; 'nay, we were evildoers. '
Aisha Bewley
and the True Promise is very close, the eyes of those who were kafir will be transfixed: ‘Alas for us! We were unmindful of this! No, rather we were definitely wrongdoers. ’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And drawn nigh has the true promise; and then the eyes of those who ignore warning will stare: “Woe is us! We had been in heedlessness of this. The truth is, we were wrongdoers.”
Эльмир Кулиев
Приблизится истинное обещание, и тогда закатятся взоры неверующих. Они скажут: "О горе нам! Мы беспечно относились к этому. Более того, мы были беззаконниками".