17. İsra Suresi 59. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
وَمَا مَنَعَنَٓا اَنْ نُرْسِلَ بِالْاٰيَاتِ اِلَّٓا اَنْ كَذَّبَ بِهَا الْاَوَّلُونَۜ وَاٰتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُوا بِهَاۜ وَمَا نُرْسِلُ بِالْاٰيَاتِ اِلَّا تَخْو۪يفاً
Ve ma meneana en nursile bil ayati illa en kezzebe bihel evvelun, ve ateyna semuden nakate mubsıraten fe zalemu biha, ve ma nursilu bil ayati illa tahvifa.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | İsra suresi 59. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Bizi ayet (mucize)ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Mucizelerimizi irsal etmemize mani olan, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır (siz de yalanlarsanız derhal azabını yaşardınız, sizi ortadan kaldırmak zorunda kalırdık)! Semud'a da aydınlatan olarak dişi deveyi verdik de (vahşice öldürerek) ona zulmettiler! Biz mucizelerimizi ancak korkutmak için irsal ederiz.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Mucizeler göndermekten bizi alıkoyan husus, öncekilerin mucizeleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semud kavmine gözle görülebilen bir mucize olarak dişi deveyi vermiştik de, onu haksız yere öldürmüşlerdi. Oysa Biz, mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bizi, (Kureyş'in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (Nitekim) Semud kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Bizi ayetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır. Örneğin, Semud'a açık bir (mucize) olarak deveyi vermiştik. Fakat ona haksızlık ettiler. Biz mucizeleri yalnızca uyarı amacıyla göndeririz
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O istenilen ayetler (mu'cizeler) le risalet vermekten bizi men'eden de yoktur, ancak onları evvelki ümmetler tekzib ettiler, Semude gözleri göre göre o nakayı verdik de onunla kendilerine zulmettiler, halbuki biz o ayetleri ancak korkutmak için göndeririz
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bizi mucizelerle peygamber göndermekten alıkoyan şey, ancak önceki milletlerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud'a gözleri göre göre mucize olmak üzere o dişi deveyi verdik de onunla kendilerine zulmettiler; oysa Biz o mucizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.
Gültekin Onan
Bizi ayetler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik; fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bizi (Kureyşe) ayetler (mucizeler) göndermemizden alıkoyan (sebeb başka değil) ancak evvelki (ümmet) lerin onları tekzib etmiş olduklarıdır. Biz, Semuda gözleri göre göre o dişi deveyi verdik de (onu öldürdüler ve) bu yüzden (kendilerine) zulmetdiler. Halbuki bir ayetleri (azab ve ihlak için değil) ancak (ahiret azabından) korkutmak için göndeririz.
İbni Kesir
Bizi ayetlerle göndermekten alıkoyan şey; ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud'a da gözleri göre göre bir dişi deve vermiştik de, ona zulmetmişlerdi. Halbuki Biz; ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Bizi (öncekiler gibi, bu mesajı da) mucizevi belirtilerle birlikte göndermekten alıkoyan tek sebep, önceki toplumların onları hep yalanlamış olmalarıdır; nitekim, Semud kavmine uyarıcı, aydınlatıcı bir belirti olarak o dişi deveyi verdik, ama onlar bunu kale almadılar. Oysa biz bu kabil belirtileri yalnızca korkutup uyarmak amacıyla göndermişizdir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud kavmine mucize olarak gözleri önündeki Deve'yi vermiştik. Ama ona zulmettiler. Oysa biz mucizeyi sadece korkutmak için göndeririz.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Kafirlerin keyfi olarak istedikleri mucizeleri göndermeyişimizin tek sebebi, daha önceki kafirlerin bu gibi mucizeleri yalanlamış olmalarıdır. Nitekim Semud halkına açık bir mucize olarak o dişi deveyi verdik de onu öldürdüler ve bu yüzden kendilerine zulmettiler. Biz o ayetleri sadece korkutmak için göndeririz.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bizi ayetler (mu'cizeler) göndermekten alıkoyan şey, evvelkilerin, (onları) yalanlamış olmasıdır. Semud(kavmin)e açık bir mu'cize olarak dişi deveyi verdik, o zulmetmelerine sebeb oldu (deveyi boğazlayarak kedilerine yazık etmiş oldular). Biz mu'cizeleri, yalnız korkutmak için göndeririz.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Bizi, mucizeler göstermekten alıkoyan, daha öncekilerin onları yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semud kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onunla kendilerine zulmettiler. Biz, mucizeleri yalnız korkutup sindirmek için göndeririz.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Bizim mucizeler göndermemize yalnızca önceki toplumların onları yalanlamış olmaları engel oldu. Nitekim Semud'a (risaletin) görünür bir delili olarak dişi deveyi vermiştik, fakat temsil ettiği gerçeği inkar yoluyla ona zulmettiler; zaten Biz bu tür mucizevi delilleri, yalnızca korkutarak uyarma amacıyla göndeririz.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Bizi ayet[1] göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin onu[2] yalanlamış olmalarıdır. Semud halkına göz göre göre o dişi deveyi verdik. Onunla kendilerine zulmettiler.[3] Ve Biz, ayetleri[4] uyarmaktan başka bir şey için göndermeyiz.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Bizi ayet[1] göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin onu[2] yalanlamış olmalarıdır. Semud halkına gözleri göre göre o dişi deveyi verdik. Onu öldürerek[3] kendilerine haksızlık ettiler. Ve Biz, ayetleri[4] uyarmaktan başka bir şey için göndermeyiz.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Bizi, mucizeler göndermekten alıkoyan, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır. Semud'a açık bir biçimde dişi deveyi verdik; sonunda haksızlık yaptılar. Zaten Biz, mucizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Seni mucizelerle göndermemizi engelleyen tek şey, öncekilerin onlar karşısında yalana sarılmalarıdır. Semud'a, gerçeği gösteren belge olarak bir dişi deve vermiştik ama ona yanlış iş yapmışlardı. Biz mucizeleri sadece korkutmak için göndeririz.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Öncekilerin onları yalanlamış olması bizi ayetler göndermekten alıkoymadı. Örneğin; Semud'a deveyi açıkça vermiştik. Fakat ona haksızlık ettiler. Biz ayetleri yalnızca uyarı amacıyla göndeririz.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Bizi, ayetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır.[1] (Nitekim) Semûd kavmine de (mucize olarak) aydınlatıcı, (ders verici) bir dişi deve vermiştik de onlar (vahşice katlettikleri için) ona haksızlık etmişlerdi. (Oysa) biz ayetleri (mucizeleri) ancak (inkârcıları) korkutmak için göndeririz.
Əlixan Musayev
Bizim möcüzələr göndər­­məkdən vaz keçməyimizə səbəb ancaq əvvəlkilərin onları yalan hesab etmələri idi. Səmud tayfasına açıq-aydın (möcüzə) kimi bir dişi dəvə verdik, lakin onlar ona zülm etdilər. Biz möcüzələri yalnız qorxutmaq üçün göndəririk.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Bizə möcüzələr göndərməyə mane olan şey ancaq əvvəlkilərin (keçmiş ümmətlərin) onları yalan hesab etmələridir. Biz Səmud tayfasına açıq-aşkar bir möcüzə olaraq dişi (maya) bir dəvə verdik, lakin onlar ona zülm etdilər (dəvəni tutub kəsdilər). Biz möcüzələri yalnız (bəndələrimizi) qorxutmaq üçün göndəririk.
Ələddin Sultanov
Möcüzələr göndərməyimizə mane olan şey əvvəlkilərin onları yalanlamış olmasıdır. Biz Səmud qövmünə açıq-aşkar (bir möcüzə olaraq) dişi bir dəvə vermişdik. Ancaq onlar (dəvəni kəsdilər və) buna görə zalım oldular. Biz möcüzələri yalnız qorxutmaq üçün göndəririk.
Rashad Khalifa The Final Testament
What stopped us from sending the miracles is that the previous generations have rejected them. For example, we showed Thamoud the camel, a profound (miracle), but they transgressed against it. We sent the miracles only to instill reverence.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And what stopped Us from sending the signs except that the previous people disbelieved in them. And We sent to Thamud the camel with foresight, but they did her wrong. And We do not send the signs except to make them fearful.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
The rejection of previous people did not stop Us from sending the signs. We sent to Thamud the camel with foresight, but they did her wrong. We do not send the signs except to alert.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Nothing keeps Us from sending the ˹demanded˺ signs except that they had ˹already˺ been denied by earlier peoples. And We gave Thamûd the she-camel as a clear sign, but they wrongfully rejected it.[1] We only send the signs as a warning.
Al-Hilali & Khan
And nothing stops Us from sending the Ayât (proofs, evidence, signs) but that the people of old denied them. And We sent the she-camel to Thamûd as a clear sign, but they did her wrong. And We sent not the signs except to warn, and to make them afraid (of destruction).
Abdullah Yusuf Ali
And We refrain from sending the signs, only because the men of former generations treated them as false: We sent the she-camel to the Thamud to open their eyes, but they treated her wrongfully: We only send the Signs by way of terror (and warning from evil).
Marmaduke Pickthall
Naught hindereth Us from sending portents save that the folk of old denied them. And We gave Thamud the she-camel - a clear portent save to warn.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Nothing hindered Us from sending Our Signs[1] except that the people of olden times rejected them as lies. We publicly sent the she-camel to the Thamud to open their eyes but they wronged her.[2] We never send Our Signs except to cause people to fear.[3]
Taqi Usmani
Nothing made us refrain from sending the signs (demanded by the pagans,) except that the earlier people had rejected them. (For example,) We gave Thamūd the she-camel, as an eye-opener, then they did wrong to her, and We do not send signs but as a warning.
Abdul Haleem
Nothing prevents Us from sending miraculous signs, except the fact that previous peoples denied them. We gave the people of Thamud the she-camel as a clear sign, yet they maltreated it. We send signs only to give warning.
Mohamed Ahmed - Samira
Nothing could stop Us from sending signs except that the earlier people had rejected them as lies. We sent to Thamud the she-camel as a token to make it clear to them, but they treated her cruelly; and We send signs only to deter.
Muhammad Asad
And nothing has prevented Us from sending [this message, like the earlier ones,] with miraculous signs [in its wake], save [Our knowledge] that the people of olden times [only too often] gave the lie to them: thus, We provided for [the tribe of] Thamud the she-camel as a light-giving portent, and they sinned against it. And never did We send those signs for any other purpose than to convey a warning.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
In fact nothing prevented Us from sending you O Muhammad to the people with the power of working miracles to evince both your mission and Allah's Omnipotence and Rightful Authority except that people of bygone times refused to acknowledge them. Among them were the Thamudites to whom We sent the she –camel- as an evident and undoubted sign, but they mistreated her without due regard and wronged themselves. We only authorize the work of miracles so that the people be moved with a mingled feeling of dread and reverence toward Allah and realize the evil consequence of disobeying or denying Him.
Progressive Muslims
And what stopped Us from sending the signs except that the previous people disbelieved in them. And We sent to Thamud the camel with foresight, but they did her wrong. And We do not send the signs except to make them fearful.
Shabbir Ahmed
Nothing has changed Our Plan to send down this Final Revelation, even though the previous nations have often denied or distorted Our Verses. The most blatant example is of Thamud who violated the clear sign of their submission, and failed the crucial test by killing the she-camel. (7:73), (11:89), (26:141), (27:45). We continued to send Messages for mankind to establish the Order in which peace would replace fear.
Syed Vickar Ahamed
And nothing could stop Us from sending the Signs, except that the men of earlier generations denied them as false: And We sent the she-camel to the Samood (Thamud) to open their eyes (to the truth), but they treated her wrongfully: And We only send the Signs to bring fear in (them and to keep them away from evil).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And nothing has prevented Us from sending signs except that the former peoples denied them. And We gave Thamud the she-camel as a visible sign, but they wronged her. And We send not the signs except as a warning.
Ali Quli Qarai
Nothing keeps Us from sending signs except that the ancients denied them. We gave Thamūd the she-camel as an eye-opener, but they wronged her. We do not send the signs except for deterrence.
Bijan Moeinian
Nothing can prevent the Lord from sending His miracles (that you are repeatedly asking for) to you. The fact is, the previous nations (such as the people of Pharaoh) denied such miracles (sending miracles, therefore, is not efficient.) I sent the famous camel (as a miracle) to the people of Thamood (for example;) they responded (to this miracle) by killing her! The main reason for sending the (past) miracles was to warn the people (so that they wake up from the hypnotic dream induced by Satan and come to their senses. What was needed in the time of Mohammad was a Book to relay the Lord’s Message to the entire humanity and to the generations to come, with a guarantee that it will never be falsified.)
George Sale
Nothing hindered us from sending thee with miracles, except that the former nations have charged them with imposture. We gave unto the tribe of Thamud, at their demand, the she-camel visible to their sight; yet they dealt unjustly with her: And We send not a prophet with miracles, but to strike terror.
Mahmoud Ghali
And nothing prevented Us from sending the signs except that the earliest (people) cried lies to them; and We brought Thamûd the she-camel (as) (a thing) beheld, (i. e., for them to behold) yet they did an injustice regarding her. And in no way do We send the signs except for frightening.
Amatul Rahman Omar
And nothing could prevent Us from going on sending (Our) signs though the former people cried lies to them. And We gave to Thamûd the she-camel as an enlightenment and an eye opener, but they dealt with her unjustly. And We do not send (Our) signs except to warn the people (against the evil consequences of disbelief and transgression).
E. Henry Palmer
Naught hindered us from sending thee with signs, save that those of yore said they were lies; so we gave Thamud the visible she-camel, but they treated her unjustly! for we do not send (any one) with signs save to make men fear.
Hamid S. Aziz
Naught hindered us from sending you with signs, save that those of yore denied them; so We gave Thamud the visible she-camel, but they treated her wrongfully (or ignorantly) and We send not (or any one with) signs save to warn.
Arthur John Arberry
Naught prevented Us from sending the signs but that the ancients cried lies to them; and We brought Thamood the She-camel visible, but they did her wrong. And We do not send the signs, except to frighten.
Aisha Bewley
Nothing has prevented Us sending you Signs except the fact that the previous peoples denied them. We gave Thamud the she-camel as a visible Sign, and then they mistreated her. We do not send Signs except to frighten people.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And there prevented Us from sending proofs only that the former peoples denied them. And We gave Thamūd the she-camel as a visible proof, but they wronged her. And We send the proofs only to put in dread.
Эльмир Кулиев
Мы не отправили знамения только потому, что прежние поколения не уверовали в них. Мы даровали самудянам верблюдицу как наглядное знамение, но они поступили с ней несправедливо. Мы ниспосылаем Наши знамения только для устрашения.