14. İbrahim Suresi 43. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri (sanki) bomboştur.
مُهْطِع۪ينَ مُقْنِع۪ي رُؤُ۫سِهِمْ لَا يَرْتَدُّ اِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْۚ وَاَفْـِٔدَتُهُمْ هَوَٓاءٌۜ
Muhtıine muknii ruusihim la yerteddu ileyhim tarfuhum, ve ef'idetuhum heva'.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | İbrahim suresi 43. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Kalbleri (sanki) bomboştur.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(İşte o gün onlar) zillet içinde bakarak, başlarını dikerek (yardım arayışında) koşuşur haldedirler. . . Kendilerini göremez bir haldedirler! Ne düşüneceklerini bilemezler!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
O gün başlarını dikerek koşarlar; bakışları kendilerine dönmez. Yüreklerinin içi de bomboştur.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Başları boyunları üstüne kaskatı dikilmiş, göz kapakları kıpırdamaksızın korkudan dolayı zihinleri bomboş bir halde koşuşurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Başlarını dikerek koşarlar, nazarları kendilerine dönmez, ve yüreklerinin içi bom boş heva kesilmiştir
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez ve yüreklerinin içi bomboş hava kesilir.
Gültekin Onan
Başlarını dikerek koşarlar, gözleri kendilerine dönüp çevrilmez. Yürekleri (efidetühüm) (sanki) bomboştur.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(O haldeki) hepsi de başlarını dikerek koşacaklar. Gözleri kendilerine bile dönüb bakamayacak. Kalblerinin içi ise (müdhiş korkularından dolayı akıldan) bomboşdur.
İbni Kesir
O gün; başları kalkmış, gözleri kendilerine dönmeyecek şekilde sabit kalmış, gönülleri bomboş olarak koşup duracaklardır.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
O Gün onlar, başları (bir medet ararcasına) yukarı kalkık, bakışları kendi hallerini göremeyecek kadar çarpılmış, ve kalpleri bomboş, oradan oraya koşuşup dururlar.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Gözleri, bakışları kendilerine dönemeyecek şekilde donuklaşmış ve başları dikilmiş olarak dururlar. Gönülleri ise bomboş...
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
O gün onlar başlarını dikmiş, gözleri donup kalmış, kalpleri bomboş koşup dururlar.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(O gün) başlarını dikerek koşarlar, bakışları kendilerine dönmez, (öyle donup kalmıştır sanki). Yüreklerinin içi de bomboş havadır. (Şaşkınlıktan, kafalarında düşünce adına bir şey kalmamıştır).
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Başlarını dikerek koşuşurlar. Bakışları kendilerine dönmez. Yürekleri tamamen boşalmıştır.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
(O gün) onlar arkaya kaykılmış başları, yuvalarına bir türlü dönmeyen fırlamış bakışları ve tamtakır yürekleriyle panik içinde seğirtip dururlar.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Başlarını yukarı dikerek[1], bakışları donup kalmış bir şekilde umutsuzca koşarlar.[2]
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Bakışlarını yukarı dikerek[1], bakışları sabit bir şekilde umutsuzca koşarlar.[2]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Başları yukarı kalkmış, bakışları kendilerini bile göremeyecek denli çarpılmış ve yürekleri bomboş olarak koşacaklardır.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
O gün kafaları ikna edilmiş, gözleri kırpılmaz halde ve gönülleri arayış içinde boyun eğmiş olurlar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Başları boyunları üstüne kaskatı dikilmiş, göz kapakları kıpırdamaksızın korkudan dolayı zihinleri bomboş bir halde koşuşurlar.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Kalpleri bomboş olarak bakışlarını kontrol edemez şekilde, başları yukarı dikilmiş bir durumda (davetçiye doğru) seğirtip koşarlar.[1]
Əlixan Musayev
(O gün) onlar başlarını yuxarı qaldıraraq (carçıya doğru) tələsəcəklər. Onlar özlərinə belə dönüb baxmayacaq və onların qəlbi də bomboş qalacaqdır (qorxudan bütün başqa duyğulardan xali olacaqdır).
Bünyadov-Məmmədəliyev
Belə ki, onlar başlarını yuxarı qaldırıb, durar, gözlərini də qırpa bilməzlər. Onların qəlbləri də bomboşdur. (Ürəkləri duyğusuzdur, orada xeyirdən heç bir əsər-əlamət yoxdur).
Ələddin Sultanov
Onlar (o gün) gözlərini belə qırpmadan başlarını göyə qaldırıb, qəlbləri bomboş halda (qeyri-ixtiyari olaraq carçıya tərəf) qaçacaqlar.
Rashad Khalifa The Final Testament
As they rush (out of the graves), their faces will be looking upward, their eyes will not even blink, and their minds will be horrified.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
They will approach with their heads bowed, and their eyes will not blink, and their hearts will be void.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They will approach with their heads bowed, their eyes will not blink, and their hearts will be void.
Mustafa Khattab The Clear Quran
rushing forth, heads raised, never blinking, hearts void.
Al-Hilali & Khan
(They will be) hastening forward with necks outstretched, their heads raised up (towards the sky), their gaze returning not towards them and their hearts empty (from thinking because of extreme fear).
Abdullah Yusuf Ali
They running forward with necks outstretched, their heads uplifted, their gaze returning not towards them, and their hearts a (gaping) void!
Marmaduke Pickthall
As they come hurrying on in fear, their heads upraised, their gaze returning not to them, and their hearts as air.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
when they shall keep pressing ahead in haste, their heads lifted up, their gaze directed forward,[1] unable to look away from what they behold, their hearts utterly void.
Taqi Usmani
They shall be rushing with their heads raised upward; their eyes shall not return towards them and their hearts shall be hollow.
Abdul Haleem
They will rush forward, craning their necks, unable to divert their eyes, a gaping void in their hearts.
Mohamed Ahmed - Samira
(And) they would hasten forward, heads lifted upwards, gazes fixed, and emptied out their hearts.
Muhammad Asad
the while they will be running confusedly to and fro, with their heads upraised [in supplication], unable to look away from what they shall behold, and their hearts an abysmal void.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
They rush at an excessive pace with hearts sinking in their shoes, lifting up their heads in supplication for forgiveness. Their eyes cannot wink, they are fixedly gazed wide open in terror and their hearts are empty of intellect and of all hope.
Progressive Muslims
They will approach with their heads bowed, and their eyes will not blink, and their hearts will be void.
Shabbir Ahmed
They will be on the run to and fro with their heads uplifted in tension as they stare at what they behold, and their hearts vacant of all hope.
Syed Vickar Ahamed
(They will be) running forward with necks hung out, their heads torn away, their looks not coming back towards them, and their hearts a (large open) hole!
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Racing ahead, their heads raised up, their glance does not come back to them, and their hearts are void.
Ali Quli Qarai
Scrambling with their heads upturned, there will be a fixed gaze in their eyes and their hearts will be vacant.
Bijan Moeinian
They will rush (to the appointed place) in terror with their heads up-lifted. Their eyes will not even blink and they will be absolutely horrified.
George Sale
They shall hasten forward, at the voice of the angel calling to judgment, and shall lift up their heads; they shall not be able to turn their sight from the object whereon it shall be fixed, and their hearts shall be void of sense, through excessive terror.
Mahmoud Ghali
Hurrying with their heads protruding, their glances not returning towards them, and their heart-sights (as) air.
Amatul Rahman Omar
They will be running in panic with their necks outstretched and heads erect, they will not be able to wink their eyes, and their hearts (utterly) void (of courage and hope).
E. Henry Palmer
Hurrying on, raising up their heads, with their looks not turned back to them, and their hearts void;
Hamid S. Aziz
Running on, necks outstretched, heads uplifted, their gaze returned to them, and their heart void;
Arthur John Arberry
when they shall run with necks outstretched and heads erect, their glances never returned on themselves, their hearts void.
Aisha Bewley
rushing headlong – heads back, eyes vacant, hearts hollow.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Straining forward, their heads uplifted; their gaze not returning to them, and their hearts void.
Эльмир Кулиев
Они будут спешить с запрокинутыми головами. Взоры не будут возвращаться к ним, а их сердца будут опустошены (переполнены страхом и лишены всех иных чувств).