9.
Tevbe Suresi
94. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: "Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O'nun Resulü de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir."
يَعْتَذِرُونَ اِلَيْكُمْ اِذَا رَجَعْتُمْ اِلَيْهِمْۜ قُلْ لَا تَعْتَذِرُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّاَنَا اللّٰهُ مِنْ اَخْبَارِكُمْۜ وَسَيَرَى اللّٰهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Ya'tezirune ileykum iza reca'tum ileyhim, kul la ta'teziru len nu'mine lekum kad nebbe enallahu min ahbarikum, ve se yerallahu amelekum ve resuluhu summe tureddune ila alimil gaybi veş şehadeti fe yunebbiukum bi ma kuntum ta'melun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: "Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O'nun Resulü de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir."
Türkçe Kur'an Çözümü
Savaştan döndüğünüzde size mazeret beyan edecekler. . . De ki: "Özür beyan etmeyin. . . Size asla inanmayacağız. . . (Zaten) Allah bizi, sizin durumunuzdan haberdar etti. . . Allah ve Rasulü sizin ortaya koyduğunuzun sonucunu görecek; sonra algılanamayan ve algılanan alemlerin Aliym'ine döndürülürsünüz! (O da) size yapmakta olduklarınızın anlamını ve sonucunu bildirecek. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Seferden onlara döndüğünüz zaman, size özür beyan edecekler. De ki: "Boşuna özür dilemeyiniz! Size asla inanmayız; çünkü Allah, yaptıklarınızı bize bildirmiştir. Amellerinizi Allah da görecektir, Peygamberi de. Sonra, görüleni ve görülmeyeni bilene döndürüleceksiniz de, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlara döndüğünüzde, size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: "Mazeret beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Çünkü Allah bize sizin durumunuzu bildirdi. Bundan böyle davranışlarınızı Allah da Resulü de görecek. Sonra hepiniz, gaybı da görülen alemi de bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduğunuz şeyleri size haber verecek."
Mesaj: Kuran Çevirisi
(Savaştan gelip) kendilerine döndüğünüzde size özürler sayarlar. De ki: 'Boşuna özür saymayın; size artık inanmayız, ALLAH durumunuzu bize bildirmiş bulunuyor. ALLAH ve elçisi sizin işlerinizi görecek ve sonra da gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O yaptıklarınız her şeyi size bildirecektir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yanlarına avdet ettiğinizde size itizar edecekler, de ki: itizar etmeyin ihtimali yok size inanmıyacağız doğrusu Allah bize ahvalinizden bir çok haberler verdi, bundan böyle de Allah ve Resulü amelinizi görecek, sonra hepiniz o gayb-ü şehadeti bilen hakkın huzuruna götürüleceksiniz o vakıt o size haber verecek neler yapıyordunuz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Seferden) onlara döndüğünüz vakit size özür dermiyan edeceklerdir. De ki: (Bihude) özür dilemeyin. Size kat'iyyen inanmıyoruz. Allah, bize (hallerinizden bir çok) haberler vermişdir. (Bundan sonraki) hareketinizi de Allah, Resulü ile beraber, görecekdir. (En) sonra gizliyi ve aşikarı bilen (Allah) a döndürüleceksiniz de O, size, neler yapıyordunuz, (hepsini) haber verecekdir.
Kur'an Mesajı
(Ve) onlar, (seferden) döndüğünüzde size bahaneler arzedecekler! De ki: "(Asılsız) özürleri ileri sürmeyin, (çünkü) size inanmıyoruz: Allah bize hakkınızda gerekli bilgiyi vermiş bulunuyor zaten. (Bundan sonraki) yapıp ettiklerinize bakacak Allah; ve Onun Elçisi (de öyle); sonunda, yaratıkların görüş ve algı alanı dışında kalan şeyleri de, onların duyu ve tasavvur yoluyla tanıklık edebilecekleri şeyleri de bütün gerçeğiyle bilen Onun karşısına çıkarılacaksınız; Ve O sizin (hayatta) ne yapıp ettiğinizi tam olarak kavramanızı sağlayacak".
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Geri döndüğünüzde size özür beyan ederler. De ki: -Özür beyan etmeyin, size inanmayacağız. Allah haberlerinizi bize bildirmiştir. Allah da yaptıklarınızı görecektir, Resulü de. Sonra gaybı ve görünenleri bilene döndürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber verecektir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Savaş dönüşü kendileriyle karşılaşınca, katılmamaları hakkında mazeretler, bahaneler ileri sürerler. De ki: "Boşuna özür dilemeyin, zira size inanmayacağız.Çünkü sizin aleyhimizde çevirdiğiniz hilelerden bir kısmını Allah bize bildirdi. Bundan böyle de, yapacağınız her şeyi Allah da, Resulü de görüp değerlendirecek, daha sonra da, gizli olsun açık olsun, her şeyi bilen Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz. O da bütün yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacaktır."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Seferden) geri dönüp onların yanına geldiğiniz zaman sizden özür dilerler. De ki: "Hiç özür dilemeyin, size inanmayız! Allah bize sizin haberlerinizden (bize karşı çevirdiğiniz entrikalardan) bazılarını bildirdi. Yaptığınızı Allah da görecek, Elçisi de. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size yaptıklarınızı haber verecek."
Kur'an-ı Kerim Meali
Dönüp yanlarına geldiğinizde sizden özür dilerler. De ki: "Özür dilemeyin. Size asla inanmayacağız. Allah bize sizin hallerinizden birçoğunu haber vermiştir. Yapıp ettiğinizi Allah da resulü de görecektir. Sonra görünmeyen ve görünen alemleri bilenin huzuruna çıkarılacaksınız da O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
Hayat Kitabı Kur’an
Seferden dönüp de karşılaştığınız zaman size bahaneler sıralayacaklar. De ki: "Boşuna bahane üretmeyin, kesinlikle size inanmayacağız! Allah sizin (gerçek) durumunuzdan bizi haberdar etmiştir. Allah da, Rasulü de yaptıklarınızın (hesabını) görecektir. En sonunda görülemeyeni ve görüleni ayrıntılarıyla Bilen'in huzuruna çıkartılacaksınız; ve O size, yapıp-ettiklerinizi bir bir haber verecektir.
Kerim Kur'an
Onlara döndüğünüz zaman size mazeret ileri sürerler. De ki: "Mazeret ileri sürmeyin, size asla inanmayacağız. Allah, durumunuzdan bizi haberdar etti. Allah ve Resulü yapacaklarınızı görecektir. Sonra, görüneni ve görünmeyeni bilene döndürüleceksiniz. O, bütün yaptıklarınızı size bildirecektir."
Kerim Kur'an
Onlara döndüğünüz zaman size mazeret ileri sürecekler. De ki: "Mazeret ileri sürmeyin, size asla inanmayacağız. Allah, durumunuzdan bizi haberdar etti. Allah ve Rasul'ü yapacaklarınızı görecektir. Sonra, görüneni ve görünmeyeni bilene döndürüleceksiniz. O, bütün yaptıklarınızı size bildirecektir."
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Geri döndüğünüzde, sizden özür dilediler. De ki: "Özür dilemeyin; asla size inanmıyoruz. Allah, sizin durumunuzu bize bildirmiştir!" Allah ve O'nun elçisi, yaptıklarınızı görecektir. Sonra, gizli gerçekleri ve görünenleri Bilene döndürüleceksiniz; yaptıklarınızı size bildirecektir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Döndüğünüzde onlar size özür beyan edeceklerdir. De ki "Hiç özür beyan etmeyin; size asla inanmayacağız. Allah, sizin haberlerinizi bize bildirdi. Allah ve Elçisi sizin yaptıklarınızı görecektir. Sonra görünmeyeni de görüneni de bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; ne işler yaptığınızı size o bildirecektir."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine döndüğünüzde size özürler sayarlar. De ki: "Boşuna özür saymayın; sizi artık onaylamayız, ALLAH durumunuzu bize bildirmiş bulunuyor. ALLAH ve elçisi sizin işlerinizi görecek ve sonra da gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O yaptıklarınız her şeyi size bildirecektir.
Kur’an Meal-Tefsir
(Seferden) kendilerine döndüğünüz zaman sizden özür dileyecekler. De ki: "(Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız;[1] Allah elbette haberlerinizi bize bildirmiştir. İş(ler)inizi Allah da görecektir, Elçisi de. Sonra da görünmeyeni de görüneni de bilen (Allah)'a döndürüleceksiniz[2] ve yaptıklarınızı size bildirecektir."[3]
The Final Testament
They apologize to you when you return to them (from battle). Say, "Do not apologize; we no longer trust you. GOD has informed us about you." GOD will see your works, and so will the messenger, then you will be returned to the Knower of all secrets and declarations, then He will inform you of everything you had done.
The Quran: A Monotheist Translation
They will apologize to you when you return to them, say: "Do not apologize, we will not believe you, for God has told us of your news." And God will see your work, as will His messenger, then you will be returned to Knower of the unseen and the seen, He will inform you of what you did.
Quran: A Reformist Translation
They will apologize to you when you return to them. Say, "Do not apologize; we will no longer trust you, for God has told us of your news." God will see your work, as will His messenger, then you will be returned to the knower of the unseen and the seen, He will inform you of what you did.
The Clear Quran
They will make excuses to you ˹believers˺ when you return to them. Say, "Make no excuses, ˹for˺ we will not believe you. Allah has already informed us about your ˹true˺ state ˹of faith˺. Your ˹future˺ deeds will be observed by Allah and His Messenger as well. And you will be returned to the Knower of the seen and unseen, then He will inform you of what you used to do."
Tafhim commentary
[9:94] They will put up excuses before you when you return to them. Tell them: "Make no excuses. We will not believe you. Allah has already informed us of the truth about you. Allah will observe your conduct, and so will His Messenger; then you will be brought back to Him Who knows alike what lies beyond perception and what lies in the range of perception and will let you know what you have done."
Al- Muntakhab
And when you return back from battle safe and secure, they apologize to you for their offence. Say to them O Muhammad: "Do not offer defensive arguments; we will not believe you; Allah has informed us of your disposition and betrayed your attributes, and Allah and His Messenger shall watch over your innocence and follies, then you shall be sent back to Him Who is 'Alimun of the invisible and of what your bosoms store of thoughts and feelings, and of the visible and the seen and of what is avowed openly and openly disclosed. There and then shall He inform you of what your minds and souls had impelled you to do".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They will make excuses to you when you have returned to them. Say, "Make no excuse - never will we believe you. Allah has already informed us of your news. And Allah will observe your deeds, and [so will] His Messenger; then you will be taken back to the Knower of the unseen and the witnessed, and He will inform you of what you used to do."
The Qur'an: A Complete Revelation
They will make excuses to you when you return to them. Say thou: “Make not excuses; we will not believe you. God has already informed us of your assertions.” God will see your deeds, as will His messenger, then will you be brought back to the Knower of the Unseen and the Seen, and He will tell you what you did.