9.
Tevbe Suresi
42. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor.
لَوْ كَانَ عَرَضاً قَر۪يباً وَسَفَراً قَاصِداً لَاتَّـبَعُوكَ وَلٰكِنْ بَعُدَتْ عَلَيْهِمُ الشُّقَّةُۜ وَسَيَحْلِفُونَ بِاللّٰهِ لَوِ اسْتَطَعْنَا لَخَرَجْنَا مَعَكُمْۚ يُهْلِكُونَ اَنْفُسَهُمْۚ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ اِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ۟
Lev kane aradan kariben ve seferen kasıden lettebeuke ve lakin beudet aleyhimuş şukkah, ve seyahlifune billahi levisteta'na leharecna meakum, yuhlikune enfusehum, vallahu ya'lemu innehum le kazibun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık." diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan söylediklerini biliyor.
Türkçe Kur'an Çözümü
Eğer yakında bir ganimet veya biraz daha yorucu yoldaki olsaydı, senin peşinden gelirlerdi. Fakat bu iş onlara zorlu geldi. (Bununla beraber onlar) "Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber biz de sefere çıkardık" diye Allah adına yemin edecekler. . . Kendilerini helak ediyorlar. . . Allah biliyor ki onlar kesinlikle yalancılardır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Eğer kolay elde edilebilecek bir dünya malı ve kısa sürecek bir yolculuk olsaydı, o münafıklar mutlaka sana uyup peşinden gelirlerdi. Fakat meşakkatli yol onlara uzun göründü. Gerçi onlar, "gücümüz yetseydi mutlaka sizinle beraber sefere çıkardık" diyerek kendilerini helak edercesine, Allah'a yemin edecekler. Oysa Allah onların mutlaka yalan söylediklerini biliyor.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Eğer yakın bir dünya menfaati ve kolay bir yolculuk olsaydı, (sefere katılmayan münafıklar da) mutlaka sana uyarlardı. Fakat meşakkatli yol, onlara uzak geldi. Gerçi onlar, "Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber çıkardık" diye Allah'a yemin edeceklerdir. Onlar kendilerini helake sürüklüyorlar. Allah, biliyor ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak zorluk onlara fazla geldi. ALLAH'a yemin edeceklerdir: 'Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık.' Böylece kendilerini mahfediyorlar. ALLAH onların yalancı olduklarını bilir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O, bir yakın ganimet ve orta bir sefer olsa idi mutlaka arkana düşerlerdi, lakin o meşakkatli mesafe kendilerine uzak geldi. Bununla beraber eğer istitaatimiz olsa idi elbette çıkarırdık diye yakında yemin edecekler, nefislerini helake sürükliyecekler, Allah biliyor ki zira onlar kat'ıyyen yalancılardır
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Eğer (davet olundukları şey) yakın (ve dünyevi) bir menfeat, orta bir sefer olsaydı elbette senin arkana düşerlerdi. Fakat meşakkatle kat edilecek olan mesafe) onlara uzak geldi. (Bununla beraber) onlar (sen "Tebük" den dönünce): "Eğer gücümüz yetseydi her halde biz de sizinle beraber çıkardık" (diye) Allaha yemin edeceklerdir. Bunlar (bu suretle) kendilerini helake sürüklerler. Allah biliyor ki onlar hiç şübhesiz ve muhakkak yalancıdırlar.
Kur'an Mesajı
Ortada umulmadık türden bir kazanç ve kolay bir sefer (umudu) olsaydı, (ey Peygamber) kuşkusuz, arkadan gelirlerdi; fakat çıkılacak yol onlara çok uzun geldi. (Bu yetmiyormuş gibi), bir de (ey inananlar, sizin dönüşünüzden sonra) o (sefere katılmayan) kimseler, Allaha yemin edip (bu yalan yeminle) kendilerini tehlikeye sokarak: "Gücümüz olsaydı, mutlaka sizinle beraber çıkardık" diyecekler: Oysa Allah, onların düpedüz yalan söylediklerini elbette biliyor.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Kolay bir kazanç, normal bir yolculuk olsaydı sana uyarlardı. Fakat, meşakkat onlara uzak geldi. 'Gücümüz yetseydi sizinle beraber çıkardık.' diye Allah'a yemin edeceklerdir. Kendilerini helak ediyorlar. Allah, gerçekten onların yalancı olduğunu biliyor.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Eğer davet olundukları seferde peşin bir ganimet bulunsa ve orta yollu bir mesafe olsaydı, mutlaka senin peşinden gelirlerdi; fakat meşakkatli yol onlara pek uzak geldi. Bununla beraber "Eğer gücümüz yetseydi muhakkak sizinle beraber sefere çıkardık." diye yemin edeceklerdir. Onlar bu yalanlarıyla kendilerini mahvediyorlar. Çünkü Allah onların yalancı olduklarını kesinlikle bilmektedir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yakın bir dünya menfaati ve orta bir yolculuk olsaydı (savaşa katılmayan o münafıklar), elbette sana tabi olurlardı. Fakat güç aşılacak mesafe, kendilerine uzak geldi. Bir de "Gücümüz yetseydi, sizinle beraber çıkardık!"diye Allah'a yemin edecekler. Boşuna kendilerini mahvediyorlar. Allah, onların yalancı olduklarını biliyor.
Kur'an-ı Kerim Meali
Eğer o, yakın bir dünya menfaati yahut orta bir yolculuk olsa idi, elbette seni izleyeceklerdi. Ama o zorluklarla dolu yolculuk kendilerine uzak geldi. "Gücümüz yetseydi sizinle çıkacaktık" diye Allah'a yemin de ederler. Kendilerini mahvediyorlar. Allah biliyor ki onlar, kesinlikle yalancıdırlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Eğer yakın bir menfaat ve kolay bir sefer olsaydı, senin ardına tereddütsüz takılırlardı. Fakat bu zorlu yolculuk onlara pek uzun geldi. Üstelik, "Eğer gücümüz olsaydı kesin sizinle çıkardık" diye Allah adına yemin ederek kişiliklerini mahvedecekler: Oysa ki, Allah onların yalancı olduğunu çok iyi biliyor.
Kerim Kur'an
Eğer kolay bir kazanç ve sıradan bir "sefer" olsaydı, arkandan gelirlerdi. Ancak bu zorlu yolculuk, onlara uzak geldi. "Eğer gücümüz yetseydi, biz de sizinle çıkardık." diye Allah'a yemin edecekler. Kendilerini yok olmaya sürüklüyorlar. Kuşkusuz Allah, onların yalancı olduklarını en iyi bilendir.
Kerim Kur'an
Eğer kolay bir kazanç ve sıradan bir "sefer" olsaydı, arkandan gelirlerdi. Ancak bu zorlu yolculuk, onlara uzak geldi. "Eğer gücümüz yetseydi, biz de sizinle çıkardık." diye Allah'a yemin edecekler. Kendilerini yok olmaya sürüklüyorlar. Kuşkusuz Allah, onların yalancı olduklarını en iyi bilendir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Önceden bir getiri ve kolay bir yolculuk olsaydı, kesinlikle seni izlerlerdi. Fakat zorluk, onlara uzak geldi. "Gücümüz yetseydi, sizinle birlikte kesinlikle çıkardık!" diyerek, Allah'ın üzerine yemin edecekler. Kendilerini tüketiyorlar. Çünkü Allah, aslında, onların yalancı olduklarını bilir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Kolay bir menfaat ya da alışılmış bir yolculuk olsaydı, arkandan gelirlerdi. Ama bu zorlu yolculuk onlara pek uzun geldi. "Eğer gücümüz yetseydi elbette seninle birlikte çıkardık" diye Allah'a ant içeceklerdir. Onlar kendilerini tüketmektedirler. Allah biliyor ki onlar, kesinlikle yalancıdır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak zorluk onlara fazla geldi. ALLAH'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık!" Böylece kendilerini mahvediyorlar. ALLAH onların yalancı olduklarını bilir.
Kur’an Meal-Tefsir
Yakın bir dünya malı ve kolay bir yolculuk olsaydı (o münafıklar) mutlaka sana uyup peşinden gelirlerdi. Fakat meşakkatli (zor) yol onlara uzak geldi. Onlar "Gücümüz yetseydi mutlaka sizinle birlikte çıkardık." diye kendilerini helak edercesine (yalan yere) Allah'a yemin edecekler.[1] Allah onların mutlaka yalancı olduklarını bilmektedir.
The Final Testament
If there were a quick material gain, and a short journey, they would have followed you. But the striving is just too much for them. They will swear by GOD: "If we could, we would have mobilized with you." They thus hurt themselves, and GOD knows that they are liars.
The Quran: A Monotheist Translation
If it were a near gain, or an easy journey, they would have followed you; but the distance was too much for them. And they will swear by God: "If we could have, we would have gone with you." They destroy themselves, and God knows they are liars.
Quran: A Reformist Translation
If it were a near gain, or an easy journey, they would have followed you; but the distance was too much for them. They will swear by God: "If we could have, we would have come with you." They destroy themselves, and God knows they are liars.
The Clear Quran
Had the gain been within reach and the journey shorter, they would have followed you, but the distance seemed too long for them. And they will swear by Allah, "Had we been able, we would have certainly joined you." They are ruining themselves. And Allah knows that they are surely lying.
Tafhim commentary
[9:42] Were it a gain at hand or a short journey, they would have surely followed you, but the distance seemed too far to them. Still they will swear by Allah: "If only we could, we would surely have gone forth with you." They merely bring ruin upon themselves. Allah knows well that they are liars.
Al- Muntakhab
Had the expedition been a short distance and they were confident their march would attain its worldly end, they would have followed you. But the distance disenchanted their minds and appeared toilsome. They will swear to you O Muhammad that they would have gone out with you to fight had they been able to do so. They are the cause of their own destruction, and Allah knows that they are liars.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Had it been an easy gain and a moderate trip, the hypocrites would have followed you, but distant to them was the journey. And they will swear by Allah, "If we were able, we would have gone forth with you," destroying themselves [through false oaths], and Allah knows that indeed they are liars.