68. Kalem Suresi 49. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
لَوْلَٓا اَنْ تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِنْ رَبِّه۪ لَنُبِذَ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ
Levla en tedarekehu ni'metun min rabbihi le nubize bil arai ve huve mezmum.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Kalem suresi 49. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Eğer Ona Rabbinden bir nimet erişmemiş olsaydı, aşağılanmış halde çıplak araziye atılırdı!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Rabbi katından ona bir rahmet ulaşmasaydı, kınanmış bir halde o açık araziye atılacaktı.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Rabbinden ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak çorak bir sahile atılacaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Rabbından bir ni'met yetişmiş olmasa idi ona, elbette o fazaya fena bir halde atılacaktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ona Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, o fezaya, alana elbette yerilmiş olarak atılacaktı.
Gültekin Onan
Eğer rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Eğer Rabbinden ona bir ni'met erişmiş olmasaydı o, mutlakaa çırıl çıplak (çıkarıldığı) o yere kınanmış bir halde atılacakdı .
İbni Kesir
Rabbının katında ona bir nimet erişmiş olmasaydı; mutlaka o, kınanmış olarak çıplak bir yere atılacaktı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Ve hatırla:) o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Rabbinden ona bir nimet erişmiş olmasaydı, kınanmış olarak çıplak bir yere atılacaktı.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Şayet Rabbinden gelen bir lütuf onun imdadına yetişmeseydi, kınanmaya müstahak bir vaziyette, deniz tarafından karaya atılırdı!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Eğer ona, Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı, horlanmış bir halde cascavlak bir yere atılırdı.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Eğer Rabbinin akıl sır ermez nimeti onun imdadına yetişmemiş olsaydı, andolsun ki aşağılanmış bir halde ıssız bir sahile atılırdı.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Eğer Rabb'inden yeniden bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak boş bir yere atılmış olacaktı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Eğer Rabb'inden yeniden bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak boş bir yere atılmış olacaktı.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Efendisinden Ona bir nimet ulaşmamış olsaydı, aşağılanmış olarak, ıssız bir kıyıya kesinlikle atılmış olurdu.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Eğer Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi[1], aşağılanmış bir halde açık alana[2] atılacaktı.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Efendinden ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak çorak bir sahile atılacaktı.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı mutlaka kınanmış (bir hâlde) ıssız bir sahile atılacaktı.
Əlixan Musayev
Əgər Rəbbinin mərhəməti ona yetişməsəydi, o, qınanmış halda (heç bir bitki bitməyən) boş yerə atılacaqdı.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Əgər Rəbbindən ona bir mərhəmət (nemət) yetişməsəydi, o, məzəmmət olunaraq quru yerə (səhraya) atılacaqdı.
Ələddin Sultanov
Əgər Rəbbindən ona bir nemət yetişməsəydi, o, qınanmış halda qupquru bir yerə atılacaqdı.
Rashad Khalifa The Final Testament
If it were not for his Lord's grace, he would have been ejected into the desert as a sinner.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Had it not been for the grace of his Lord, he would have remained trapped, while he was to be blamed.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Had it not been for his Lord's grace, he would be ejected to the shore, in disgrace.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Had he not been shown grace by his Lord, he would have certainly been cast onto the open ˹shore˺, still blameworthy.
Al-Hilali & Khan
Had not a Grace from his Lord reached him, he would indeed have been (left in the stomach of the fish, but We forgave him): so he was cast off on the naked shore, while he was to be blamed.
Abdullah Yusuf Ali
Had not Grace from his Lord reached him, he would indeed have been cast off on the naked shore, in disgrace.
Marmaduke Pickthall
Had it not been that favour from his Lord had reached him he surely had been cast into the wilderness while he was reprobate.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
had his Lord not bestowed His favour upon him, he would have been cast upon that barren shore (and would have remained there) in disgrace.[1]
Taqi Usmani
Had not a favour from His Lord come to his help, he would have been cast in the wilderness in a reproachable state.
Abdul Haleem
if his Lord’s grace had not reached him, he would have been left, abandoned and blameworthy, on the barren shore,
Mohamed Ahmed - Samira
Had it not been for a favour from his Lord he would have been cast blame-worthy on a barren plain.
Muhammad Asad
[And remember:] had not grace from his Sustainer reached him, he would indeed have been cast forth upon that barren shore in a state of disgrace:
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And had it not been for the grace and mercy of Allah, his Creator, on him, he would have been cast in the open, low on his knees, brought down to a bad and disagreeable condition, discredited with infamy and shame.
Progressive Muslims
Had it not been for his Lord's grace, he would have remained trapped, while he was to be blamed.
Shabbir Ahmed
If it were not for the Bliss of his Lord, he would have been cast into the wilderness and in the wilderness of thought. (37:146).
Syed Vickar Ahamed
Had not the Grace from His Lord reached him, he would indeed, have remained (within the fish and not) cast off on the naked shore, while he was to be blamed.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
If not that a favor from his Lord overtook him, he would have been thrown onto the naked shore while he was censured.
Ali Quli Qarai
Had it not been for a blessing that came to his rescue from his Lord, he would surely have been cast on a bare shore while he were blameworthy.
Bijan Moeinian
If your Lord had not been graceful to him, his dead body would have been thrown out on the naked shore on disgrace.
George Sale
Had not grace from his Lord reached him, he had surely been cast forth on the naked shore, covered with shame:
Mahmoud Ghali
Had there not overtaken him a favor from his Lord, indeed he would have been flung off upon the naked shore (i. e., the wilderness) (while) he was a reprobate.
Amatul Rahman Omar
Had not a gracious favour from his Lord reached him (and) saved him he would surely have been cast off on a barren tract of land while he was in this miserable plight.
E. Henry Palmer
Had it not been that grace from his Lord reached him, he would have been cast out on the naked (shore) and blamed the while!
Hamid S. Aziz
Were it not that favour from his Lord had reached him, he would certainly have been cast down upon the naked shore while he was blameworthy.
Arthur John Arberry
Had there not overtaken him a blessing from his Lord he would have been cast upon the wilderness, being condemned.
Aisha Bewley
Had a blessing from his Lord not overtaken him, he would have been thrown up on the naked shore, for he was at fault.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Had not favour from his Lord overtaken him, he would have been cast on the bare shore when he was condemned.
Эльмир Кулиев
Если бы его не постигла милость Господа, то он был бы выброшен на открытую местность постыженным.