Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
tr
Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azab yakalayıp bastırıverdi.
Ahmed Hulusi
Türkçe Kur'an Çözümü
tr
Andolsun ki yerini bulmuş azap onlara sabahleyin bastırdı.
Bayraktar Bayraklı
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
tr
Andolsun ki, bir sabah kendilerine, yakalarını bir daha bırakmayacak olan bir azap gelip çattı.
Diyanet İşleri
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
tr
Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.
Edip Yüksel (Eski Baskı)
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Ertesi gün, yaman bir azap sabahlarını kutladı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Ve Celalim hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azabı müstekır
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
tr
Andolsun ki, kendilerini kararlı bir azap bir sabah bastırıverdi.
Gültekin Onan
tr
Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azab yakalayıp bastırıverdi.
Hasan Basri Çantay
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
tr
Andolsun ki onlara bir sabah, (yakalarını) asla bırakmayacak olan bir azab baskın yapdı.
İbni Kesir
tr
Andolsun ki; bir sabah erken, önü alınmaz bir azab geldi başlarına.
Muhammed Esed
Kur'an Mesajı
tr
Nitekim sabahın erken vaktinde (etkileri) kalıcı bir azap onları yakaladı:
Şaban Piriş
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
tr
Andolsun ki bir sabah erkenden, bir azap çöküverdi.
Suat Yıldırım
Kuran-ı Kerim ve Meali
tr
Bir sabah kendilerini, yakalarını hiç bırakmayacak bir azap bastırıverdi.
Süleyman Ateş
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı.
Yaşar Nuri Öztürk
Kur'an-ı Kerim Meali
tr
Yemin olsun, sabahleyin erkenden, kararlı ve oturaklı bir azap yakaladı onları.
Mustafa İslamoğlu
Hayat Kitabı Kur’an
tr
Mamafih, sabahleyin erkenden kalıcı izler bırakan bir azap onları kuşattı:
Erhan Aktaş
Kerim Kur'an
tr
Ant olsun ki, onları sabahleyin kalıcı bir azap yakaladı.
Erhan Aktaş (Eski Baskı)
Kerim Kur'an
tr
Ant olsun ki, onları sabahleyin kalıcı bir azap yakaladı.
Ali Rıza Safa
Kur'an-ı Kerim Gerçek
tr
Ve gerçek şu ki, kalıcı bir ceza, sabah erkenden onları yakaladı.
Süleymaniye Vakfı
Süleymaniye Vakfı Meali
tr
Sabah erkenden onları kalıcı bir azap karşıladı.
Edip Yüksel
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Ertesi gün, yaman bir azap sabahlarını kutladı.
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
tr
Bir sabah erkenden onları kararlı bir azap yakalamıştı.
Əlixan Musayev
az
Sübh tezdən onlara yaxalarından əl çəkməyəcək bir əzab gəldi.
Bünyadov-Məmmədəliyev
az
And olsun ki, səhər tezdən onları əbədi (qiyamətədək onlardan əl çəkməyən) bir əzab yaxaladı (məhv olub həmişəlik Cəhənnəmə vasil oldular).
Ələddin Sultanov
az
Həqiqətən, səhər tezdən daimi bir əzab onları yaxaladı.
Rashad Khalifa
The Final Testament
en
Early the next morning, a devastating retribution struck them.
The Monotheist Group
The Quran: A Monotheist Translation
en
And in the early morning, a devastating retribution struck them.
Edip-Layth
Quran: A Reformist Translation
en
In the early morning, a devastating retribution struck them.
Mustafa Khattab
The Clear Quran
en
And indeed, by the early morning they were overwhelmed by an unrelenting torment.
Al-Hilali & Khan
en
And verily, an abiding torment seized them early in the morning.
Abdullah Yusuf Ali
en
Early on the morrow an abiding Punishment seized them:
Marmaduke Pickthall
en
And in truth the punishment decreed befell them early in the morning.
Abul A'la Maududi
Tafhim commentary
en
Indeed an abiding chastisement came upon them in the morning.
Taqi Usmani
en
And on the next morning, a lasting torment overtook them:
Abdul Haleem
en
and early in the morning a punishment seized them that still remains-
Mohamed Ahmed - Samira
en
And early in the morning the decreed punishment came upon them.
Muhammad Asad
en
And, indeed, abiding suffering did befall them early on the morrow:
Abdel Khalek Himmat
Al- Muntakhab
en
And in the morning We wedded them to an irretrievable and foreordained calamity.
Progressive Muslims
en
And in the early morning, a devastating retribution struck them.
Shabbir Ahmed
en
And indeed, the inevitable punishment befell them early in the morning.
Syed Vickar Ahamed
en
And Verily, early on the next day an abiding punishment seized them:
Sahih International
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
en
And there came upon them by morning an abiding punishment.
Ali Quli Qarai
en
Certainly early at dawn there visited them an abiding punishment:
Bijan Moeinian
en
Then early next morning a disaster struck them.
George Sale
en
And early in the morning a lasting punishment surprized them.
Mahmoud Ghali
en
And indeed there already came upon them before sunrise a settled torment;
Amatul Rahman Omar
en
And certainly there overtook them early in the morning a lasting punishment.
E. Henry Palmer
en
And there overtook them on the morning a settled punishment!-
Hamid S. Aziz
en
And early in the morning a lasting chastisement overtook them.
Arthur John Arberry
en
In the morning early there came upon them a settled chastisement:
Aisha Bewley
en
Early morning brought them enduring punishment:
Sam Gerrans
The Qur'an: A Complete Revelation
en
And in the early morning there came upon them an abiding punishment:
Эльмир Кулиев
ru
На утро их постигли неотвратимые мучения.