43. Zuhruf Suresi 13. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.
لِتَسْتَوُ۫ا عَلٰى ظُهُورِه۪ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ اِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحَانَ الَّذ۪ي سَخَّرَ لَنَا هٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِن۪ينَۙ
Li testevu ala zuhurihi summe tezkuru ni'mete rabbikum izesteveytum aleyhi, ve tekulu subhanellezi sehhare lena haza ve ma kunna lehu mukrinin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Zuhruf suresi 13. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Ki, sırtlarına kurulasınız, sonra onun üzerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini zikredesiniz ve: "Bunu bize kullandıran Subhandır! (Yoksa) biz bunu değerlendiremezdik" diyesiniz.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onların sırtına kurulasınız ve üzerlerine yerleştiğinizde, Rabbinizin nimetini hatırlayarak şöyle diyesiniz diye, "Bunları bizim emrimize veren Allah, her türlü eksiklikten uzaktır. Aksi takdirde biz bunları emrimizin altına alamazdık."
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(12-14) O, bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Ki onların üstüne binesiniz ve onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin size olan nimetini düşünerek şunları diyesiniz: 'Bunu bizim emrimize veren çok yücedir. Onları kendi başımıza kontrol altına alamazdık.'
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ki sırtlarına kurulasınız, sonra üzerine kurulduğunuzda rabbınızın ni'metini anıp diyesiniz: tenzih o sübhane ki bunu bize müsahhar kılmış, yoksa biz bunu yanaştıramazdık
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ki, sırtlarına kurulasınız sonra üzerlerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Ne yücedir O Allah ki, bunu bizim hizmetimize vermiş; yoksa biz bunu yanaştıramazdık (kendimize boyun eğdiremezdik).
Gültekin Onan
Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Tanrı) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(13-14) Taki sırtlarında karaar kılasınız, sonra üzerlerine yerleşince (kalblerinizle) Rabbinizin ni'metini iyice düşünesiniz ve (dilinizle de) "Bunları bize rameden Allahın şanı ne yücedir, münezzehdir. Yoksa biz bunlara güc yetiremezdik. Biz herhalde, ancak Rabbimize dönüb gidicileriz", diyesiniz.
İbni Kesir
Ta ki bunların üzerine oturunca, Rabbınızın nimetini anarak: Bunları bize müsahhar kılan ne yücedir, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
böyle yapar ki onlara hükmedesiniz ve ne zaman onlardan yararlanırsanız Rabbinizin nimetlerini hatırlayıp "(Bütün) bunları bizim hizmetimize veren O ne yücedir, çünkü (O olmasaydı) biz bunu elde edemezdik;
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(13-14) Onların sırtlarına bitip oturmanız, sonra da: Rabbiniz'in nimetlerini hatırlamanız, onlara yerleştikten sonra da: -Bunu, hizmetimize veren Allah ne yücedir. Yoksa buna bizim gücümüz yetmezdi ve biz elbette Rabbimiz'e döneceğiz demeniz için..
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(13-14) Ta ki onların üstüne binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz."
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ki onların sırtlarına binesiniz, sonra onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin ni'metini anasınız ve (şöyle) diyesiniz: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah)ın şanı yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık."
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık."
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Bu sayede sırtlarına kurulup hükmedesiniz; ve onlara hükmettiğiniz her zaman da, Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Bütün bunları bizim yararımıza bir yasaya bağlayan Allah'ın şanı ne yücedir; aksi halde bizim gücümüz buna asla yetmezdi.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Üzerlerine binip, onlardan yararlanınca, Rabb'inizin verdiği nimetleri anarak: "Bunları, hizmetimize veren Allah ne yücedir; yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi." deyin.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Üzerlerine binip, onlardan yararlanınca, Rabb'inizin verdiği nimetleri anarak: "Bunları, hizmetimize veren Allah ne yücedir; yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi." deyin.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onların sırtına binmeniz için. Sonra, onların üzerine bindiğinizde, Efendinizin nimetlerini anın ve şunu söyleyin: "Bunları hizmetimize veren, tüm yakıştırmalardan ayrıktır. Çünkü biz, bunu elde edemezdik!"
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
(Bu binekler) üstünde rahat etmeniz içindir. Rahatladığınız zaman Rabbinizin nimetlerini hatırlamalı ve şöyle demelisiniz: "Bunları hizmetimize veren Allah'a boyun eğeriz; yoksa bunu kendiliğimizden başaramazdık.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Ki onların üstüne binesiniz ve onlara bindiğiniz zaman Efendinizin size olan nimetini düşünerek şunları diyesiniz: "Bunu bizim emrimize veren çok yücedir. Onları kendi başımıza kontrol altına alamazdık."
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Böylece onların (hayvanların) sırtına binip (gemilerin) üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz diye: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah) yücedir, (yoksa) biz bunları (hizmetimize) yanaştıramazdık.
Əlixan Musayev
onların belinə, (yaxud göyərtəsinə )qalxıb yerləşdiyiniz zaman Rəbbinizin nemətini yada salıb deyəsiniz: “Bunu bizə ram edən Allah pakdır, müqəddəsdir. (Yoxsa) bizim ona gücümüz çatmazdı.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Ona görə ki, onları minəsiniz, sonra minib oturduğunuz zaman Rəbbinizin nemətini yada salaraq deyəsiniz: “Bunları bizə ram edən Allah pakdır, müqəddəsdir! (Əgər Allahın köməyi olmasaydı) bizim onlara gücümüz çatmazdı.
Ələddin Sultanov
Ona görə ki, onlara minəsiniz, sonra da mindiyiniz zaman Rəbbinizin nemətini yada salasınız və belə deyəsiniz: “Bunları bizim xidmətimizə verən Allah pak və müqəddəsdir! Bizim ona gücümüz çatmazdı.
Rashad Khalifa The Final Testament
As you rest on top of them, you shall appreciate such a blessing from your Lord, and say, "Glory be to the One who subdued this for us. We could not have controlled them by ourselves.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So that you may settle on their backs; then recall the blessing of your Lord once you have settled on them, and say: "Glory to the One who has committed this for us, and we could not have done so by ourselves."
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So that you may settle on their backs; and then when you have settled on them you may recall your Lord's blessing, by saying: "Glory be to the One who commits this for us, and we could not have done so by ourselves."
Mustafa Khattab The Clear Quran
so that you may sit firmly on their backs, and remember your Lord’s blessings once you are settled on them, saying, "Glory be to the One Who has subjected these for us, for we could have never done so ˹on our own˺.
Al-Hilali & Khan
In order that you may mount on their backs, and then may remember the Favour of your Lord when you mount thereon, and say: "Glory to Him Who has subjected this to us, and we could never have it (by our efforts).
Abdullah Yusuf Ali
In order that ye may sit firm and square on their backs, and when so seated, ye may celebrate the (kind) favour of your Lord, and say, "Glory to Him Who has subjected these to our (use), for we could never have accomplished this (by ourselves),
Marmaduke Pickthall
That ye may mount upon their backs, and may remember your Lord's favour when ye mount thereon, and may say: Glorified be He Who hath subdued these unto us, and we were not capable (of subduing them);
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
so that when you are mounted upon them you may remember the bounty of your Lord, and say: "Glory be to Him Who has subjected this to Us whereas we did not have the strength to subdue it.[1]
Taqi Usmani
so that you may mount upon their back, then recall the favour of your Lord after having mounted upon it and say, "Pure is the One who has subjugated this for us, and We were not able to have control over it,
Abdul Haleem
so that you may remember your Lord’s grace when you are seated on them and say, ‘Glory be to Him who has given us control over this; we could not have done it by ourselves.
Mohamed Ahmed - Samira
So that when you sit astride of them and think of the bounties of your Lord, you may say: "All glory to Him who subjugated these for us. We were incapable of doing so.
Muhammad Asad
in order that you might gain mastery over them, and that, whenever you have mastered them, you might remember your Sustainer’s blessings and say: "Limitless in His glory is He who has made [all] this subservient to our use - since [but for Him,] we would not have been able to attain to it.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
That you may sit and rest comfortably upon their backs and render solemn acknowledgement of Divine favours when making a land travel or a voyage by sea and exercise the mind in devotional thought and put your thoughts into words, thus: " Glory to Him Who has subjected these animate and inanimate creatures to us; it would have been otherwise impossible to render them submissive and to make them minister to our comfort"
Progressive Muslims
So that you may settle on their backs; and then when you have settled on them you may recall your Lord's blessing, by saying: "Glory be to the One who commits this for us, and we could not have done so by ourselves. "
Shabbir Ahmed
So that you might have control of the means of transport, and that upon gaining control of them you might remember your Lord's Blessings, and say, "Glorified is He Who has made all this of service to us. (Against His Laws) we would not have been able to attain this control. ('Alayehi': The singular form here refers to 'transport' including the ships, the quadrupeds, and all else).
Syed Vickar Ahamed
In order that you may sit firm and square on their backs; And when are seated, you may think (and feel) the kindness of your Lord, and say, "Glory to Him Who has subjected this to our (use), and we could never have done this (for ourselves),
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
That you may settle yourselves upon their backs and then remember the favor of your Lord when you have settled upon them and say. "Exalted is He who has subjected this to us, and we could not have [otherwise] subdued it.
Ali Quli Qarai
that you may sit on their backs, then remember the blessing of your Lord when you are settled on them, and say, ‘Immaculate is He who has disposed this for us, and we [by ourselves] were no match for it.
Bijan Moeinian
As you use your vehicles, you should express your gratitude by saying: "Glory to the Lord Who subjected them to us; otherwise, we could not have controlled them ourselves. "
George Sale
that ye may sit firmly on the backs thereof, and may remember the favour of your Lord, when ye sit thereon, and may say, praise be unto Him, Who hath subjected these unto our service! For we could not have mastered them by our own power:
Mahmoud Ghali
That you may level yourselves (i. e., sit) on their backs. Thereafter you remember the favor of your Lord when you have leveled yourselves on them, and say, All Extolment be to Him Who has subjected this to us, and in no way could we be ascribing comrades to Him.
Amatul Rahman Omar
So that you may sit firmly on their backs (and) then you may remember the favour of your Lord when you are firmly seated (and settled) on them and say, `Glory be to Him Who has made these things subservient to us, while we (if left to) ourselves were not capable of (the task of) subduing them.
E. Henry Palmer
that ye may settle yourselves on their backs; then remember the favour of your Lord when ye settled thereon, and say, 'Celebrated be the praises of Him who hath subjected this to us! We could not have got this ourselves;
Hamid S. Aziz
That you may firmly sit on their backs, then remember the favour of your Lord when you are firmly seated thereon, and say, "Glory be to Him Who made this subservient to us, for we could not do it by ourselves.
Arthur John Arberry
that you may be seated on their backs and then remember your Lord's blessing when you are seated on them, and say, 'Glory be to Him, who has subjected this to us, and we ourselves were not equal to it;
Aisha Bewley
so that you might sit firmly on their backs and remember your Lord’s blessing while you are seated on them, saying, ‘Glory be to Him who has subjected this to us. We could never have done it by ourselves.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
That you might settle yourselves upon their backs; then remember the favour of your Lord when you have settled yourselves thereon, and say: “Glory be to Him who made this subject for us when we were not equal to it!
Эльмир Кулиев
чтобы вы поднимались на их спины (или палубы), а затем поминали милость вашего Господа после того, как поднялись на них, и говорили: "Пречист Тот, Кто подчинил нам это, ведь мы сами на такое были неспособны.