41.
Fussilet Suresi
11. ayet
Hamid S. Aziz
He directed Himself to the heaven when it was smoke (or gas), so He said unto it and unto the earth, "Come you together (or both), willingly or unwillingly. " They both said, " We come in willing obedience."
ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعاً اَوْ كَرْهاًۜ قَالَـتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِع۪ينَ
Summesteva iles semai ve hiye duhanun fe kale leha ve lil ardı'tiya tav'an ev kerha, kaleta eteyna taiin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.
Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra duhan (şekillenmemiş fıtri benlik) halindeki semaya (bir kısım Esma manalarını açığa çıkarmak suretiyle) yerleşerek, ona (şuura) ve arza (bedene) dedi ki: "İsteyerek yahut zorunlu olarak gelin (Esma'mın gereğini açığa çıkarın) ikiniz!" İkisi dediler ki: "İsteyerek, itaat ediciler olarak geldik!"(Esma özellikleriyle oluşmuş bulunan beyinde sema = düşünsel boyut ve arz = bedensel organlar boyutu, ikisi de Esma özellikleri açığa çıkışına itaat edici oldu. )
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, göğe ve yerküreye,"İsteyerek veya istemeyerek, geliniz!" dedi. İkisi de,"İsteyerek geldik" dediler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, 'İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin,' dedi. Onlar da, 'İsteyerek geldik,' dediler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra Semaya doğruldu da o bir dumanken ona ve Arza gelin, ikiniz de ister istemez, dedi: geldik istiye istiye dediler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra (iradesi) göğe — ki, o bir buhaar haalinde idi — doğruldu da ona ve arza "ikiniz de ister istemez gelin" buyurdu. Onlar da "İsteye isteye geldik" dediler.
Kur'an Mesajı
Ve O, (sadece) duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden (varlık alanına) gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi ve dünya ile göğe: -İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da: -İsteyerek geldik, dediler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: "İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!" Onlar da: "Gönüllü olarak geldik." dediler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.
Kur'an-ı Kerim Meali
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
Hayat Kitabı Kur’an
Dahası, O duman halindeki göğü şekillendirdi; ona ve arza: "Her ikiniz, isteyerek ya da istemeyerek (varlık sahnesine) gelin!" dedi. İkisi birden "Bizler boyun eğerek (varlık sahnesine) geldik!" dediler.
Kerim Kur'an
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.[1]
Kerim Kur'an
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.[1]
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, büyük bir duman durumunda olan göklere yöneldi.[408] Ona ve yeryüzüne, şöyle dedi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" İkisi de şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Aynı zamanda duman halindeki göğe yönelmiş, ona ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek emrime girin!" demişti; ikisi de "İsteyerek emrine girdik" diye cevap vermişlerdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dahası, duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, "İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin" dedi. Onlar da, "İsteyerek geldik" dediler.[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Sonra duman hâlinde olan göğe yönelmişti.[1] Ona (göğe) ve yere "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" deyince onlar da "İsteyerek geldik!"[2] cevabını vermişlerdi.
The Final Testament
Then He turned to the sky, when it was still gas, and said to it, and to the earth, "Come into existence, willingly or unwillingly." They said, "We come willingly."
The Quran: A Monotheist Translation
Then He settled to the heaven, while it was still smoke, and He said to it, and to the earth: "Come willingly or unwillingly." They said: "We come willingly."
Quran: A Reformist Translation
Furthermore, He settled to the heaven, while it was still gas, and He said to it, and to the earth: "Come willingly or unwillingly." They said, "We come willingly."
The Clear Quran
Then He turned towards the heaven when it was ˹still like˺ smoke, saying to it and to the earth, ‘Submit, willingly or unwillingly.’ They both responded, ‘We submit willingly.’
Tafhim commentary
Then He turned to the heaven while it was all smoke.[1] He said to the heaven and the earth: "Come (into being), willingly or unwillingly." They said: “Here we come (into being) in willing obeisance.”[2]
Al- Muntakhab
"Then He applied himself to the immeasurable expanse of the realm when it was in its primordial gaseous and dusty** or smoky** state and He commanded both the realm and the primordial earth thus: " Come within My authority willingly or unwillingly": they both responded, thus: "We both come actuated with unconditional obedience to Allah's command.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then He directed Himself to the heaven while it was smoke and said to it and to the earth, "Come [into being], willingly or by compulsion. " They said, "We have come willingly."