41. Fussilet Suresi 11. ayet Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, 'İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin,' dedi. Onlar da, 'İsteyerek geldik,' dediler.
ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعاً اَوْ كَرْهاًۜ قَالَـتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِع۪ينَ
Summesteva iles semai ve hiye duhanun fe kale leha ve lil ardı'tiya tav'an ev kerha, kaleta eteyna taiin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Fussilet suresi 11. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra duhan (şekillenmemiş fıtri benlik) halindeki semaya (bir kısım Esma manalarını açığa çıkarmak suretiyle) yerleşerek, ona (şuura) ve arza (bedene) dedi ki: "İsteyerek yahut zorunlu olarak gelin (Esma'mın gereğini açığa çıkarın) ikiniz!" İkisi dediler ki: "İsteyerek, itaat ediciler olarak geldik!"(Esma özellikleriyle oluşmuş bulunan beyinde sema = düşünsel boyut ve arz = bedensel organlar boyutu, ikisi de Esma özellikleri açığa çıkışına itaat edici oldu. )
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
"Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, göğe ve yerküreye,"İsteyerek veya istemeyerek, geliniz!" dedi. İkisi de,"İsteyerek geldik" dediler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, 'İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin,' dedi. Onlar da, 'İsteyerek geldik,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra Semaya doğruldu da o bir dumanken ona ve Arza gelin, ikiniz de ister istemez, dedi: geldik istiye istiye dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: "İkiniz de ister istemez gelin!" dedi. İkisi de: "isteye isteye geldik." dediler.
Gültekin Onan
Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (itaat ederek) geldik" dediler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra (iradesi) göğe — ki, o bir buhaar haalinde idi — doğruldu da ona ve arza "ikiniz de ister istemez gelin" buyurdu. Onlar da "İsteye isteye geldik" dediler.
İbni Kesir
Sonra göğe yöneldi ki; o, duman halindeydi. Ona ve yere dedi ki: İsteyerek veya istemeyerek ikiniz de gelin. İkisi de dediler ki: İsteyerek geldik.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve O, (sadece) duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden (varlık alanına) gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra gaz halinde bulunan göğe yöneldi ve dünya ile göğe: -İsteyerek ya da istemeyerek gelin! dedi. Onlar da: -İsteyerek geldik, dediler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: "İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!" Onlar da: "Gönüllü olarak geldik." dediler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Dahası, O duman halindeki göğü şekillendirdi; ona ve arza: "Her ikiniz, isteyerek ya da istemeyerek (varlık sahnesine) gelin!" dedi. İkisi birden "Bizler boyun eğerek (varlık sahnesine) geldik!" dediler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.[1]
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik." dediler.[1]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, büyük bir duman durumunda olan göklere yöneldi.[408] Ona ve yeryüzüne, şöyle dedi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" İkisi de şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Aynı zamanda duman halindeki göğe yönelmiş, ona ve yere: "İsteyerek veya istemeyerek emrime girin!" demişti; ikisi de "İsteyerek emrine girdik" diye cevap vermişlerdi.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Dahası, duman halindeki göğe yönelerek ona ve yere, "İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin" dedi. Onlar da, "İsteyerek geldik" dediler.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonra duman hâlinde olan göğe yönelmişti.[1] Ona (göğe) ve yere "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" deyince onlar da "İsteyerek geldik!"[2] cevabını vermişlerdi.
Əlixan Musayev
Sonra O, tüstü halında olan göyə tərəf yönəlib ona və yerə: “Könüllü surətdə və ya məcburi olaraq gəlin (əmrimə boyun əyin!)”– dedi. Onlar: “Könüllü olaraq gəldik!”– dedilər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Sonra Allah tüstü (duman, yerdən qalxan buxar) halında olan göyə üz tutdu (göyü yaratmaq qərarına gəldi). Ona (göyə) və yerə belə buyurdu: “İstər-istəməz vücuda gəlin!” Onlar da: “İstəyərək (Allahın əmrinə itaət edərək) vücuda gəldik!” – deyə cavab verdilər.
Ələddin Sultanov
Sonra duman halında olan səmaya yönəldi. Ona və yerə: “Könüllü ya da könülsüz olaraq gəlin!” - dedi. Onlar: “Könüllü olaraq gəldik!” – dedilər.
Rashad Khalifa The Final Testament
Then He turned to the sky, when it was still gas, and said to it, and to the earth, "Come into existence, willingly or unwillingly." They said, "We come willingly."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Then He settled to the heaven, while it was still smoke, and He said to it, and to the earth: "Come willingly or unwillingly." They said: "We come willingly."
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Furthermore, He settled to the heaven, while it was still gas, and He said to it, and to the earth: "Come willingly or unwillingly." They said, "We come willingly."
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then He turned towards the heaven when it was ˹still like˺ smoke, saying to it and to the earth, ‘Submit, willingly or unwillingly.’ They both responded, ‘We submit willingly.’
Al-Hilali & Khan
Then He rose over (Istawâ) towards the heaven when it was smoke, and said to it and to the earth: "Come both of you willingly or unwillingly." They both said: "We come willingly."
Abdullah Yusuf Ali
Moreover He comprehended in His design the sky, and it had been (as) smoke: He said to it and to the earth: "Come ye together, willingly or unwillingly." They said: "We do come (together), in willing obedience."
Marmaduke Pickthall
Then turned He to the heaven when it was smoke, and said unto it and unto the earth: Come both of you, willingly or loth. They said: We come, obedient.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then He turned to the heaven while it was all smoke.[1] He said to the heaven and the earth: "Come (into being), willingly or unwillingly." They said: “Here we come (into being) in willing obeisance.”[2]
Taqi Usmani
Then He turned straight to the sky, while it was a smoke, and said to it and to the earth, "Come (to My obedience), both of you, willingly or unwillingly." Both said, “We come willingly.”
Abdul Haleem
Then He turned to the sky, which was smoke––He said to it and the earth, ‘Come into being, willingly or not,’ and they said, ‘We come willingly’––
Mohamed Ahmed - Samira
Then He turned to the heavens, and it was smoke. So He said to it and the earth: "Come with willing obedience or perforce." They said: "We come willingly."
Muhammad Asad
And He [it is who] applied His design to the skies, which were [yet but] smoke; and He [it is who] said to them and to the earth, "Come [into being], both of you, willingly or unwillingly!" - to which both responded, “We do come in obedience. ”
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
"Then He applied himself to the immeasurable expanse of the realm when it was in its primordial gaseous and dusty** or smoky** state and He commanded both the realm and the primordial earth thus: " Come within My authority willingly or unwillingly": they both responded, thus: "We both come actuated with unconditional obedience to Allah's command.
Progressive Muslims
Then He settled to the heaven, while it was still smoke, and He said to it, and to the Earth: "Come willingly or unwillingly. " They said: "We come willingly."
Shabbir Ahmed
Likewise, He it is Who designed well the Sky when it was Smoke (Nebulae of gas). And He said to it and the earth, "Come both of you willingly or unwillingly." They said, "We do come, obedient." ('Thumm' = Afterward, then, so, likewise, similarly, in the like manner. The Cosmic bodies coming into their orbits willingly or unwillingly indicates their having been made subservient to the Divine Laws, without free will (3:82), (13:15)).
Syed Vickar Ahamed
Then, He rose over the high heavens when it was (like) smoke: And He said to it and to the earth: "You (both) come together, willingly or unwillingly. " They both said: "We do come (together), in willing obedience."
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then He directed Himself to the heaven while it was smoke and said to it and to the earth, "Come [into being], willingly or by compulsion. " They said, "We have come willingly."
Ali Quli Qarai
Then He turned to the heaven, and it was smoke, and He said to it and to the earth, ‘Come! Willingly or unwillingly!’ They said, ‘We come heartily. ’
Bijan Moeinian
When God created the earth and the universe, which at the beginning was nothing but gases, He said: "Come into existence willingly or unwillingly". They replied: “We do come to existence in submission to your [physical] laws.”
George Sale
Then He set his mind to the creation of heaven; and it was smoke: And He said unto it, and to the earth, come, either obediently, or against your will. They answered, we come, obedient to thy command.
Mahmoud Ghali
Thereafter He leveled Himself (How He did so is beyond human understanding) to the heaven (while) it was smoke, then said to it and to the earth, "Come up (you two) willingly (Or: in obedience ) or unwillingly!" They (both) said, "We come up willingly. "
Amatul Rahman Omar
Again, He directed Himself towards the space. Behold! it was (like) a mass of gas. (The Almighty God) said to it (- the space) and to the earth, `Come both of you (in obedience to Me) willingly or unwillingly.' They said, `We obey you with all our will.'
E. Henry Palmer
Then He made for the heaven and it was but smoke, and He said to it and to the earth, 'Come, ye two, whether ye will or no!' They said, 'We come willingly!'
Hamid S. Aziz
He directed Himself to the heaven when it was smoke (or gas), so He said unto it and unto the earth, "Come you together (or both), willingly or unwillingly. " They both said, " We come in willing obedience."
Arthur John Arberry
Then He lifted Himself to heaven when it was smoke, and said to it and to the earth, "Come willingly, or unwillingly!" They said, "We come willingly. "
Aisha Bewley
Then He turned to heaven when it was smoke and said to it and to the earth, ‘Come willingly or unwillingly. ’ They both said, ‘We come willingly.’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then He directed Himself to the sky when it was smoke, and said to it and to the earth: “Come, willingly or unwillingly.” They said: “We come willingly.”
Эльмир Кулиев
Потом Он обратился к небу, которое было дымом, и сказал ему и земле: “Придите по доброй воле или по принуждению”. Они сказали: “Мы пришли по доброй воле”.