4.
Nisa Suresi
65. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتّٰى يُحَكِّمُوكَ ف۪يمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْۙ ثُمَّ لَا يَجِدُوا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْل۪يماً
Fe la ve rabbike la yu'minune hatta yuhakkimuke fima şecera beynehum, summe la yecidu fi enfusihim haracen mimma kadayte ve yusellimu teslima.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.
Türkçe Kur'an Çözümü
Öyle değil! Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem kabul edip, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı (itiraz) duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan derin anlaşmazlık konusunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hayır, Rabbine andolsun, anlaşmazlıklarında seni aralarında hakem kılmadıkça ve verdiğin kararı, kalplerinde bir burukluk duymadan kabul etmedikçe ve tam teslim olmadıkça inanmış olmazlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yok, yok rabbına kasem ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hukümden nefislerinden hiç bir darlık duymaksızın tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iyman etmiş olmazlar
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Öyle değil, Rabbine andolsun ki onlar aralarında kimi oraya, kimi buraya çekdikleri (kavga etdikleri) şeylerde seni hakem yapıb sonra da verdiğin hükümden yürekleri hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
Kur'an Mesajı
Ama hayır, Rabbine andolsun ki onlar, (ey peygamber), aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda seni hakem yapmadıkça ve sonra da senin kararına kalplerinde hiçbir burukluk duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça, (gerçekten) inanmış olmazlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tanıyıp, senin verdiğin hükme içlerinde hiç bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hayır, Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Hayır, Rabbine yemin olsun ki iş, onların sandığı gibi değil. Onlar, aralarında çıkan karmaşık işlerde seni hakem yapıp verdiğin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaşmadıkça iman etmiş olamazlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Ama hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında tartıştıkları her konuda seni hakem yapmadıkça, sonra da senin hükmüne içlerinde hiçbir tereddüt taşımaksızın tam bir teslimiyetle uymadıkça iman etmiş sayılmazlar.
Kerim Kur'an
Hayır! Rabb'ine ant olsun ki, aralarında anlaşmazlığa düştükleri işlerde seni hakem tayin edip, sonra da verdiğin hükme tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
Kerim Kur'an
Hayır! Rabb'ine ant olsun ki, aralarında anlaşmazlığa düştükleri her konuda, seni hakem tayin edip, sonra da verdiğin hükme tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Yok artık! Efendine yemin olsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni yargıcı yapmadıkça ve sonra da verdiğin yargıya içlerinde bir burukluk duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça inanmış olmazlar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Hayır! Rabbine yemin olsun ki bunlar inanıp güvenmezler. Ama aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapar, sonra verdiğin kararı, içlerinde bir sıkıntı duymadan kabul eder ve tam olarak teslim olurlarsa o başka.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hayır, Efendine ant olsun, anlaşmazlıklarında seni aralarında hakem kılmadıkça ve verdiğin kararı, kalplerinde bir burukluk duymadan kabul etmedikçe ve tam teslim olmadıkça gerçeği onaylamış olmazlar.
Kur’an Meal-Tefsir
Hayır (onların yaptığı doğru değildir); Rabbine yemin olsun: Aralarında çıkan anlaşmazlık hakkında seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tamamen kabulleninceye kadar iman etmiş olmazlar.[1]
The Final Testament
Never indeed, by your Lord; they are not believers unless they come to you to judge in their disputes, then find no hesitation in their hearts whatsoever in accepting your judgment. They must submit a total submission.
The Quran: A Monotheist Translation
No, by your Lord, they will not believe until they make you judge in what they dispute with each other, then they will not find in their souls any animosity for what you have decided, and they will comply completely.
Quran: A Reformist Translation
No, by your Lord, they will not acknowledge until they make you judge in what they dispute with each other, then they will not find in their persons any animosity for what you have decided, and they will yield completely.
The Clear Quran
But no! By your Lord, they will never be ˹true˺ believers until they accept you ˹O Prophet˺ as the judge in their disputes, and find no resistance within themselves against your decision and submit wholeheartedly.
Tafhim commentary
But no, by your Lord, they cannot become true be-lievers until they seek your arbitration in all matters on which they disagree among themselves, and then find not the least vexation in their hearts over what you have decided, and accept it in willing submission.[1]
Al- Muntakhab
But never, by Allah, your Creator, shall they be recognized as Muslims and be sanctioned by all solemnities of religion until they have willingly accepted you as the judge and/or the arbitrator. and accepted your judgement and submitted to your authority with submissive reverence, and reasoned high of Providence.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But no, by your Lord, they will not [truly] believe until they make you, [O Muúammad], judge concerning that over which they dispute among themselves and then find within themselves no discomfort from what you have judged and submit in [full, willing] submission.