38.
Sad Suresi
19. ayet
Syed Vickar Ahamed
And all the birds gathered (in flocks), did turn (to Allah) with him (Dawood).
وَالطَّيْرَ مَحْشُورَةًۜ كُلٌّ لَـهُٓ اَوَّابٌ
Vet tayre mahşureh, kullun lehu evvab.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip dönmekte olanlar idi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Toplanmış kuşları da (kendisine iman etmiş kimseler). . . Hepsi Ona evvab (hakikatini yaşayan) idi.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kuşları da onun emrine topladık. Hepsi Allah'a yönelmektedirler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
(18-19) Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Davud'un emrine verdik. Onların her biri Allah'a yönelmişlerdi.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Her yandan ona doğru) toplanıb gelen kuşları da (kendisine ram etdik). (Gerek o dağlardan, gerek bu kuşlardan) herbiri (itaatle ona) dönücü idi.
Kur'an Mesajı
ve (aynı şekilde) bölük bölük kuşları da. Bunlar (hep birlikte) O'na, (kendilerini yaratmış olana,) tekrar tekrar yönelirlerdi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(18-19) Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun ahengine katılır, beraber zikrederlerdi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Toplanıp gelen kuşları da (ona ram etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di.
Kur'an-ı Kerim Meali
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı.
Süleymaniye Vakfı Meali
Kuşlar da (hizmetindeydi, onunla[1]) toplu halde ibadet ederlerdi. Hepsi ona pek saygılıydı.
Kur’an Meal-Tefsir
Toplanıp gelen kuşları da (emrine vermiştik). Hepsi de O'na (Allah'a) çok yönelicilerdi.[1]
The Clear Quran
And ˹We subjected˺ the birds, flocking together. All turned to him ˹echoing his hymns˺.
Tafhim commentary
and the birds, too, in their flocks, and turn again and again to celebrating Allah's glory.[1]
Al- Muntakhab
And the birds were inspired to throng unto him, each and all at his command and each and all to play the echo to his praises of Allah and join him in repenting their temerities; if any.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And the birds were assembled, all with him repeating [praises].