37. Saffat Suresi 145. ayet Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)

But We threw him onto the open shore while he was ill.
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ سَق۪يمٌۚ
Fe nebeznahu bil arai ve huve sakim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Saffat suresi 145. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Biz Onu hasta (yıpranmış - sağlıksız) olarak çıplak arazide (kuvvelerin bilinmediği bir ortamda) bıraktık.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onu bitkin bir halde açık araziye attık.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Derken biz onu hasta bir halde sahile attık.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hemen biz onu alana attık hasta idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Hemen Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık,
Gültekin Onan
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere (çıkarıb) bırakdık.
İbni Kesir
Rahatsız bir halde iken Biz, onu açıklık bir yere attık.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
ama biz o'nu manevi çöküntü/iç huzursuzluğu içinde ıssız bir kıyıya çıkarttık,
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde bir yere çıkardık.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Derken Biz onu ağaçsız çıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Bir süre sonra onu, çıplak araziye attık. Hastalanmıştı.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Sonunda Biz onu bitkin bir halde ıssız ve çorak bir kıyıya çıkarttık;
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonunda, onu bitkin bir halde ıssız bir yere attık.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonunda, onu bitkin bir halde ıssız bir yere attık.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonunda, Onu, gücü tükenmiş bir durumda boş bir kıyıya attık.[381]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra onu açık bir alana attık; hastaydı.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Hâlsiz bir vaziyette onu kıyıya çıkarmıştık.
Əlixan Musayev
O, halsız olduğu vəziyyətdə onu sahilə çıxartdıq.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Nəhayət, o, xəstə olduğu halda onu boş bir yerə (sahilə) atdıq.
Ələddin Sultanov
Beləcə, onu halsız bir vəziyyətdə boş bir sahilə atdıq.
Rashad Khalifa The Final Testament
We had him thrown up into the desert, exhausted.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
So We threw him on the shore while he was sick.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
So We threw him on the shore while he was sick.
Mustafa Khattab The Clear Quran
But We cast him onto the open ˹shore˺, ˹totally˺ worn out,
Al-Hilali & Khan
But We cast him forth on the naked shore while he was sick,
Abdullah Yusuf Ali
But We cast him forth on the naked shore in a state of sickness,
Marmaduke Pickthall
Then We cast him on a desert shore while he was sick;
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
But We threw him on a wide bare tract of land while he was ill;[1]
Muhammad Asad
but We caused him to be cast forth on a desert shore, sick [at heart] as he was,
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And We made the fish regurgitate him in the open on the desert shore feeble and sickly.
Shabbir Ahmed
(He freed himself and swam to safety. ) Then We cast him on the shore, while he was exhausted. (68:49).
Syed Vickar Ahamed
But We cast (threw) him on the open shore while he was (still) sick,
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But We threw him onto the open shore while he was ill.
Bijan Moeinian
I ordered him to be thrown out in a bare shore; absolutely exhausted.
Mahmoud Ghali
Then We flung him off upon the naked (shore) and he was ailing.
Amatul Rahman Omar
Then (it came to pass) that We cast him on a bare and wide tract of land and he was completely worn out and sick.
E. Henry Palmer
But we cast him on to the barren shore; and he was sick;
Hamid S. Aziz
Then We cast him on to the desert shore while he was sick.
Arthur John Arberry
but We cast him upon the wilderness, and he was sick,
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
But We cast him on the bare shore when he was sick,
Эльмир Кулиев
Мы выбросили его на открытую местность, и он был болен.