37.
Saffat Suresi
145. ayet
Hasan Basri Çantay
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere (çıkarıb) bırakdık.
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ سَق۪يمٌۚ
Fe nebeznahu bil arai ve huve sakim.
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
tr
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Ahmed Hulusi
Türkçe Kur'an Çözümü
tr
Biz Onu hasta (yıpranmış - sağlıksız) olarak çıplak arazide (kuvvelerin bilinmediği bir ortamda) bıraktık.
Bayraktar Bayraklı
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
tr
Onu bitkin bir halde açık araziye attık.
Diyanet İşleri
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
tr
Derken biz onu hasta bir halde sahile attık.
Edip Yüksel (Eski Baskı)
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
Hemen biz onu alana attık hasta idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
tr
Hemen Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık,
Gültekin Onan
tr
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.
Hasan Basri Çantay
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
tr
İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere (çıkarıb) bırakdık.
İbni Kesir
tr
Rahatsız bir halde iken Biz, onu açıklık bir yere attık.
Muhammed Esed
Kur'an Mesajı
tr
ama biz o'nu manevi çöküntü/iç huzursuzluğu içinde ıssız bir kıyıya çıkarttık,
Şaban Piriş
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
tr
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde bir yere çıkardık.
Suat Yıldırım
Kuran-ı Kerim ve Meali
tr
Derken Biz onu ağaçsız çıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi.
Süleyman Ateş
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
tr
(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık.
Yaşar Nuri Öztürk
Kur'an-ı Kerim Meali
tr
Bir süre sonra onu, çıplak araziye attık. Hastalanmıştı.
Mustafa İslamoğlu
Hayat Kitabı Kur’an
tr
Sonunda Biz onu bitkin bir halde ıssız ve çorak bir kıyıya çıkarttık;
Erhan Aktaş
Kerim Kur'an
tr
Sonunda, onu bitkin bir halde ıssız bir yere attık.
Erhan Aktaş (Eski Baskı)
Kerim Kur'an
tr
Sonunda, onu bitkin bir halde ıssız bir yere attık.
Ali Rıza Safa
Kur'an-ı Kerim Gerçek
tr
Sonunda, Onu, gücü tükenmiş bir durumda boş bir kıyıya attık.[381]
Süleymaniye Vakfı
Süleymaniye Vakfı Meali
tr
Sonra onu açık bir alana attık; hastaydı.
Edip Yüksel
Mesaj: Kuran Çevirisi
tr
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
Mehmet Okuyan
Kur’an Meal-Tefsir
tr
Hâlsiz bir vaziyette onu kıyıya çıkarmıştık.
Əlixan Musayev
az
O, halsız olduğu vəziyyətdə onu sahilə çıxartdıq.
Bünyadov-Məmmədəliyev
az
Nəhayət, o, xəstə olduğu halda onu boş bir yerə (sahilə) atdıq.
Ələddin Sultanov
az
Beləcə, onu halsız bir vəziyyətdə boş bir sahilə atdıq.
Rashad Khalifa
The Final Testament
en
We had him thrown up into the desert, exhausted.
The Monotheist Group
The Quran: A Monotheist Translation
en
So We threw him on the shore while he was sick.
Edip-Layth
Quran: A Reformist Translation
en
So We threw him on the shore while he was sick.
Mustafa Khattab
The Clear Quran
en
But We cast him onto the open ˹shore˺, ˹totally˺ worn out,
Al-Hilali & Khan
en
But We cast him forth on the naked shore while he was sick,
Abdullah Yusuf Ali
en
But We cast him forth on the naked shore in a state of sickness,
Marmaduke Pickthall
en
Then We cast him on a desert shore while he was sick;
Abul A'la Maududi
Tafhim commentary
en
But We threw him on a wide bare tract of land while he was ill;[1]
Taqi Usmani
en
Then We cast him ashore in the open while he was ill,
Abdul Haleem
en
but We cast him out, sick, on to a barren shore,
Mohamed Ahmed - Samira
en
So We cast him, sick, on a barren shore,
Muhammad Asad
en
but We caused him to be cast forth on a desert shore, sick [at heart] as he was,
Abdel Khalek Himmat
Al- Muntakhab
en
And We made the fish regurgitate him in the open on the desert shore feeble and sickly.
Progressive Muslims
en
So We threw him on the shore while he was sick.
Shabbir Ahmed
en
(He freed himself and swam to safety. ) Then We cast him on the shore, while he was exhausted. (68:49).
Syed Vickar Ahamed
en
But We cast (threw) him on the open shore while he was (still) sick,
Sahih International
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
en
But We threw him onto the open shore while he was ill.
Ali Quli Qarai
en
Then We cast him on a bare shore, and he was sick.
Bijan Moeinian
en
I ordered him to be thrown out in a bare shore; absolutely exhausted.
George Sale
en
And We cast him on the naked shore, and he was sick:
Mahmoud Ghali
en
Then We flung him off upon the naked (shore) and he was ailing.
Amatul Rahman Omar
en
Then (it came to pass) that We cast him on a bare and wide tract of land and he was completely worn out and sick.
E. Henry Palmer
en
But we cast him on to the barren shore; and he was sick;
Hamid S. Aziz
en
Then We cast him on to the desert shore while he was sick.
Arthur John Arberry
en
but We cast him upon the wilderness, and he was sick,
Aisha Bewley
en
So We cast him up onto the beach and he was sick;
Sam Gerrans
The Qur'an: A Complete Revelation
en
But We cast him on the bare shore when he was sick,
Эльмир Кулиев
ru
Мы выбросили его на открытую местность, и он был болен.