37. Saffat Suresi 142. ayet Эльмир Кулиев

Его проглотила рыба, когда он был достоин порицания.
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُل۪يمٌ
Feltekamehul hutu ve huve mulim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Saffat suresi 142. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
(Yunus) levmedici olduğu halde balık Onu yuttu (pişmanlık duygusuyla karışık bir halde, balık = dünya yaşamı onu yuttu);
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Balık onu yuttu. O kınanmayı hak etmişti.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Böylece, Yunus kendini kınayıp dururken balık onu yuttu.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Balık onu yuttu, bundan o sorumluydu.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Derken kendisi balık yuttu melamette idi
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derken (denize atıldı ve) kendisini balık yuttu. Pişmandı.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O, kınanmış bir halde iken kendisini hemen balık yutmuşdu.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(sonra o'nu denize atmışlar ve) denizde büyük balık tarafından yutulmuştu, çünkü kınananlardan biriydi.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
O, kınanmış iken bir balık onu yuttu.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
O yaptığından ötürü pişman bir vaziyette iken balık onu yutuverdi.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Yunus, Rabbinden izinsiz olarak kavminden ayrıldığı için) Kendi kendisini kınarken (denize attılar) balık onu yuttu.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Derken o derin bir pişmanlıkla kıvranır haldeyken iri balık tarafından yakalanmıştı.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
O kendisini suçlayıp dururken, hut[1] onu yuttu.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
O kendisini suçlayıp dururken, hut[1] onu yuttu.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Balık, Onu hemen yuttu. Çünkü O, kınanmış birisiydi.[380]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Kendini suçladığı bir sırada onu o balık yutuvermişti.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Balık onu yuttu, bundan o sorumluydu.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Kendini kınayıp dururken onu bir balık yutmuştu.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Yunis Allahın izni olmadan qövmünü tərk edib getdiyinə görə) özünü qınayarkən (dənizə atılarkən) balıq onu udmuşdu.
Ələddin Sultanov
O (Rəbbinin izni olmadan qövmünü tərk etdiyi üçün) özünü qınayarkən bir balıq onu udmuşdu.
Rashad Khalifa The Final Testament
Consequently, the fish swallowed him, and he was the one to blame.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Thus a whale swallowed him, and he was the one to blame.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Thus a whale swallowed him, and he was the one to blame.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then the whale engulfed him while he was blameworthy.[1]
Al-Hilali & Khan
Then a (big) fish swallowed him as he had done an act worthy of blame.
Abdullah Yusuf Ali
Then the big Fish did swallow him, and he had done acts worthy of blame.
Marmaduke Pickthall
And the fish swallowed him while he was blameworthy;
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then a fish swallowed him, and he was blameworthy.[1]
Taqi Usmani
Then the fish swallowed him while he was reproaching his own self.
Abdul Haleem
and a great fish swallowed him, for he had committed blameworthy acts.
Mohamed Ahmed - Samira
Then he was swallowed by a large fish as he was worthy of blame.
Muhammad Asad
[and they cast him into the sea, ] whereupon the great fish swallowed him, for he had been blameworthy.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And there he was swallowed by the fish and it was him who had incurred the blame.
Progressive Muslims
Thus a whale swallowed him, and he was the one to blame.
Shabbir Ahmed
Then the Fish grabbed him while he was blaming himself. (Again, usually a whale is mentioned here. But the whale is a mammal and not a fish, and the Qur'an which is never inaccurate, speaks of '
Syed Vickar Ahamed
Then the (big) fish swallowed him, and he had done actions worthy of blame (by running away from his mission).
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then the fish swallowed him, while he was blameworthy.
Ali Quli Qarai
Then the fish swallowed him while he was blameworthy.
Bijan Moeinian
Eventually a big fish swallowed him and he was the only one to be blamed for his destiny [as he fled his place of mission without asking God’s permission].
George Sale
And the fish swallowed him; for he was worthy of reprehension.
Amatul Rahman Omar
Then (it came about that) a big fish took him in its mouth while he was reproaching (himself).
Arthur John Arberry
then the whale swallowed him down, and he blameworthy.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then the fish swallowed him, when he was blameworthy.
Эльмир Кулиев
Его проглотила рыба, когда он был достоин порицания.