36.
Yasin Suresi
67. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
وَلَوْ نَشَٓاءُ لَمَسَخْنَاهُمْ عَلٰى مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِياًّ وَلَا يَرْجِعُونَ۟
Ve lev neşau le mesahnahum ala mekanetihim fe mastetau mudiyyen ve la yerciun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Dileseydik mekanları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sabitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hallerine dönebilirlerdi.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Dileseydik, oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi; ne geri gelmeye!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Yine dileseydik onları oldukları yerde suratlarını değişdirib bambaşka çirkin bir mahiyyete getirirdik de ne ileri gitmiye, ne geri dönüb gelmiye güçleri yetmezdi.
Kur'an Mesajı
Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık ve bulundukları yerde (kökleştirirdik ki) ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Eğer dileseydik, kalıplarını değiştirirdik de ileri gitmeye de geri dönmeye de güçleri yetmezdi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mahiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik... Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.
Hayat Kitabı Kur’an
Eğer (böyle olmalarını) dileseydik, mutlaka onları kendi konumlarına göre başka bir hale dönüştürürdük. O takdirde ne savuşturabilirler ne de geri dönebilirlerdi.
Kerim Kur'an
Eğer dileseydik, oldukları yerde sabit bir şekle dönüştürürdük, [1] ileri gitmeye de geri dönmeye de güç yetiremezlerdi.
Kerim Kur'an
Eğer dileseydik, oldukları yerde sabit bir şekle dönüştürürdük,[1] ileri gitmeye de geri dönmeye de güç yetiremezlerdi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Eğer dileseydik, oldukları yerde onları değiştirirdik. Ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yetmezdi.[372]
Süleymaniye Vakfı Meali
Düzeni farklı kursaydık[1] onları, oldukları yerde başka kalıba sokardık. Sonra ne yola devam edebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Kur’an Meal-Tefsir
Dileseydik oldukları yerde şekillerini değiştirirdik de ileri gitmeye güç yetiremezlerdi ve geri de dönemezler(di)![1]
The Final Testament
If we will, we can freeze them in place; thus, they can neither move forward, nor go back.
The Quran: A Monotheist Translation
And if We wished, We can freeze them in their place; thus, they can neither move forward, nor go back.
Quran: A Reformist Translation
If We wished, We can freeze them in their place; thus, they can neither move forward, nor go back.
The Clear Quran
And had We willed, We could have transfigured them on the spot,[1] so they could neither progress forward nor turn back.
Tafhim commentary
If We so willed, We would have transformed them where they were so that they would not go forward or backward.[1]
Al- Muntakhab
And had We willed We would have transmuted them and frozen them physically and spiritually in their unprivileged site, then they would have been unable to move forward to repent and do good nor backward to do evil.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And if We willed, We could have deformed them, [paralyzing them] in their places so they would not be able to proceed, nor could they return.