36.
Yasin Suresi
18. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acı bir azab dokunacaktır."
قَالُٓوا اِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْۚ لَئِنْ لَمْ تَنْتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُمْ مِنَّا عَذَابٌ اَل۪يمٌ
Kalu inna tetayyerna bi kum, le in lem tentehu le nercumennekum ve le yemessennekum minna azabun elim.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun, sizi taşa tutacağız ve mutlaka bizden yana size acı bir azab dokunacaktır."
Türkçe Kur'an Çözümü
Dediler ki: "Kuşkusuz sizde uğursuzluk olduğunu düşünüyoruz. . . Andolsun ki, eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlayarak öldüreceğiz ve elbette size bizden feci bir azap dokunacaktır. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ülke halkı şöyle dedi: "Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık, biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki, 'Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer son vermezseniz sizi taşlarız ve bizden size acı bir ceza dokunacaktır.'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Doğrusu dediler: biz sizinle teşe'üm ettik, yemin ederiz ki vazgeçmezseniz sizi hiç tınmadan recmederiz ve her halde size bizden pek acıklı bir azab dokunur
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Dediler: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzlandık. Eğer vaz geçmezseniz, andolsun, sizi mutlak taşlarız. Bizden size muhakkak acıklı bir işkence de dokunur".
Kur'an Mesajı
(Ötekiler,) "Doğrusu," dediler, "bize uğursuzluk getirdiniz! Eğer bundan vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlayacak ve başınıza bir bela saracağız!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlar dediler ki: -Sizin yüzünüzden bize uğursuzluk geldi. Eğer bu işe bir son vermezseniz, sizi taşa tutarız ve bizden acı bir azap dokunur size.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Ahali dedi ki: "Uğursuzsunuz siz, şayet vazgeçmezseniz, sizi taşlarız, acı mı acı bir azap size dokundururuz."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Kentliler) Dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azab dokunur."
Kur'an-ı Kerim Meali
Dediler: "Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşılaştık/biz sizi uğursuzluk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinlikle dokunacaktır."
Hayat Kitabı Kur’an
(Şehir halkı) dediler ki: "Şüphesiz bize uğursuzluk getirdiniz. Eğer buna bir son vermezseniz, sizi öldüresiye taşa tutar ve sizi keyfimizce şiddetli bir biçimde cezalandırırız."
Kerim Kur'an
"Siz bize kesinlikle uğursuzluk getirdiniz. Eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlarız. Ve bizden size çok acıklı bir azap dokunur." dediler.
Kerim Kur'an
"Siz bize kesinlikle uğursuzluk getirdiniz. Eğer vazgeçmezseniz, kesinlikle sizi taşlarız. Ve bizden size çok acıklı bir azap dokunur." dediler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık!" dediler; "Buna son vermezseniz, kesinlikle sizi taşlayacağız ve kesinlikle acı bir biçimde cezalandıracağız!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Halk dedi ki; "Sizin yüzünüzden biz, paramparça olduk. Eğer vazgeçmezseniz sizi taşa tutar, fena halde canınızı yakarız[1]."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki, "Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer son vermezseniz sizi taşlarız/kovarız ve bizden size acı bir ceza dokunacaktır."
Kur’an Meal-Tefsir
(Şehir halkı) "Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. (Tebliğden) vazgeçmezseniz, şüphesiz ki sizi kovacağız; elbette bizden size elem verici bir azap dokunacak!" demişti.
The Final Testament
They said, "We consider you bad omens. Unless you refrain, we will surely stone you, or afflict you with painful retribution."
The Quran: A Monotheist Translation
They said: "We have welcomed you better than you deserve. If you do not cease, we will stone you, and you will receive a painful retribution from us!"
Quran: A Reformist Translation
They replied: "We have welcomed you better than you deserve. If you do not cease, we will stone/excommunicate you, and you will receive a painful retribution from us!"
The Clear Quran
The people replied, "We definitely see you as a bad omen for us. If you do not desist, we will certainly stone you ˹to death˺ and you will be touched with a painful punishment from us."
Tafhim commentary
The people of the town said: "We believe you are an evil omen for us. If you do not desist, we will stone you or you will receive a grievous chastisement from us."[1]
Al- Muntakhab
But again the people said to the Messengers: "We augur from you and we esteem you as omens presaging some direful calamity, therefore unless you stop holding discourse of this faked message, we will pelt you with stones and you shall suffer grievously at our hands".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They said, "Indeed, we consider you a bad omen. If you do not desist, we will surely stone you, and there will surely touch you, from us, a painful punishment."