35. Fatır Suresi 32. ayet Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan bazısı kendilerine haksızlık ettiler. Bazıları orta yolu tuttular. Kimileri de hayır işlerinde Allah'ın izniyle öne geçtiler. İşte bu en büyük fazilettir.
ثُمَّ اَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذ۪ينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَاۚ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ۚ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۚ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِاِذْنِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَب۪يرُۜ
Summe evresnel kitabellezinastafeyna min ibadina, fe minhum zalimun li nefsih, ve minhum muktesid, ve minhum sabikun bil hayrati bi iznillah, zalike huvel fadlul kebir.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Fatır suresi 32. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda yarışır öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Sonra kullarımızdan süzüp seçtiklerimizi Hakikat ve Sünnetullah bilgisine varis kıldık! Onlardan kimi nefsine zulmedicidir (hakikat bilgisinin hakkını vererek yaşayamaz). . . Onlardan kimi muktesiddir (arada, kah hakikatini hisseder kah bedenselliğe düşer). . . Onlardan kimi de Bi-iznillah (Esma açığa çıkışının elvermesiyle) hayırlar - yaşantıları ile öne geçendir. . . İşte bu büyük lütuf, üstünlüktür! Not: Bu ayeti açıklayan bir hadis-i şerif: Ebud Derda r. a. dedi ki, Hz. Rasulullah'ı şu ayeti (yani bu 32. ayeti) okurken işittim de şöyle buyurdu: "Hayratlar ile öne geçene gelince, o hesap görmeden cennete girer. . . Muktesid (arada olan) ise kolay bir hesapla hesaba çekilir. . . Amma nefsine zulmedene gelince, kendisine hemm (hüzün - üzüntü) dokununcaya kadar bir makamda oturur, sonra cennete dahil olur". . . Sonra şu ayeti okudu: "Hamd, hazanı (üzülmeyi) bizden gideren (tüm kuvvelerin sahibi) Allah'a aittir. . . Muhakkak ki Rabbimiz, Ğafur'dur, Şekur'dur. {34. ayet}" (Müsned-i A. Hanbel)
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan bazısı kendilerine haksızlık ettiler. Bazıları orta yolu tuttular. Kimileri de hayır işlerinde Allah'ın izniyle öne geçtiler. İşte bu en büyük fazilettir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Onlardan kimi kendilerine zulmedenlerdir, kimi orta yolu tutar, kimi de ALLAH'ın izniyle iyi işlerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzdüklerimize miras kıldık, onlardan da nefislerine zulmeden var, muktesıd, orta giden var, Allahın izniyle hayırlarda ileri geçenler var, işte büyük fadl o
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra Biz, o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta giden yolu tutan var, Allah'ın izniyle hayırlarda ileri geçenler var. İşte büyük lütuf odur.
Gültekin Onan
Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Tanrı'nın izniyle hayırlarda yarışır, öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Sonra bir o kitabı kullarımızdan (beğenib) seçdiklerimize miras bırakdık. İşte onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba'zısı mu'tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat (ve hasenat yarışların) da öncü ol (up kazan) andır. İşte bu, büyük fazl (-u kerem) in ta kendisidir.
İbni Kesir
Sonra Biz; kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine zulmedicidir, kimi de muktesiddir. Kimi ise Allah'ın izni ile hayırlara koşandır. İşte bu; büyük lutfun kendisidir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Biz, bu ilahi vahyi kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik. Onlardan bazısı kendilerine zulmeder, bazısı (doğru ile eğri arasında) ara yolu tercih eder, bir kısmı da Allah'ın izniyle iyilikte başı çekenlerden olur. Bu (ise) en büyük fazilettir.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sonra bu kitaba, kullarımızdan seçtiğimizi mirasçı kılarız. Onlardan kendine zulmeden de olur, onu tasdik eden de. Onların arasında Allah'ın izniyle hayırlarda yarışanlar vardır. En büyük fazilet budur.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Sonra Biz, kitabı seçtiğimiz kullarımıza miras verdik. Kullarımızdan kimi nefsine zulmeder. Kimi mutedildir, orta yolu tutar. Kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçer. İşte büyük lütuf budur.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Sonra Kitabı kullarımız arasından seçtiklerimize miras verdik. Onlardan kimi nefsine zulmedendir, kimi orta gidendir, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçendir. İşte büyük lutuf budur.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Sonra, kullarımız arasından seçtiklerimizi Kitap'a mirasçı kıldık. İçlerinden öz nefsine zulmeden var. Orta yolda gideni var. Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçeni var. İşte bu, büyük lütfun ta kendisidir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Derken, bu ilahi kelamı (tebliğ işine) kullarımızdan seçtiklerimizi varis kıldık: fakat onların içerisinden kimisi kendine zulmeder, kimisi ortalama bir yol tutar, kimisi de Allah'ın izniyle her iyi şeyde öncülük eder: bu, işte budur muhteşem zafer!
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Sonra kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Kitap'ı miras bıraktık. Onlardan bir kısmı kendilerine zulmederler, onlardan bir kısmı ortalama bir yol tutarlar, onlardan bir kısmı da Allah'ın izniyle hayırlarda önde giderler.[1] İşte büyük fazilet budur.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Sonra kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Kitap'ı miras bıraktık. Onlardan bir kısmı kendilerine zulmederler, onlardan bir kısmı ortalama bir yol tutarlar, onlardan bir kısmı da Allah'ın izniyle hayırlarda önde giderler.[1] İşte büyük fazilet budur.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sonra, kullarımızdan seçtiklerimizi, Kitap'a kalıtçı yaptık. Böylece, onlardan bir bölümü kendisine yazık eder, bir bölümü orta yolda gider; bir bölümü de Allah'ın izniyle, iyiliklerde öne geçer. İşte bu, büyük lütuftur.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sonra kullarımızdan seçtiğimiz kimseleri Allah'ın izniyle bu Kitaba mirasçı yaparız. Onlardan kimi kendine kötülük yapar, kimi orta yolda gider, kimi de iyilikler konusunda en önde olur. İşte büyük üstünlük en önde olmaktır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Onlardan kimi kendilerine zulmedenlerdir, kimi orta yolu tutar, kimi de ALLAH'ın izniyle iyi işlerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık.[1] Kimi kendisine haksızlık eder;[2] kimi ortadadır; kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öndedir. Asıl büyük lütuf işte budur.
Əlixan Musayev
Sonra, Kitabı qullarımız içərisindən seçdiklərimizə miras etdik. Onlardan kimisi özünə zülm edər, kimisi orta yol tutar, kimisi də Allahın izni ilə yaxşı işlərdə öndə gedər. Böyük lütf də budur.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Sonra Kitabı bəndələrimizdən seçdiklərimizə (Muhəmməd ümmətinə) miras verdik. Onlardan kimisi özünə zülm edər (pis əməlləri yaxşı əməllərdən çox olar), kimisi mötədil (pis əməlləri ilə yaxşı əməlləri bərabər) olar, kimisi də Allahın izni ilə yaxşı işlərdə (başqalarını ötüb) irəli keçər (yaxşı əməlləri pis əməllərindən çox olar). Bu (Kitaba varis olmaq) böyük lütfdür!
Ələddin Sultanov
Sonra Kitabı qullarımızın arasından seçdiklərimizə verdik. Onlardan özünə zülm edən də, orta yolu tutan da, Allahın izni ilə yaxşı işlərdə irəli keçən də vardı. Böyük fəzilət budur.
Rashad Khalifa The Final Testament
We passed the scripture from generation to generation, and we allowed whomever we chose from among our servants to receive it. Subsequently, some of them wronged their souls, others upheld it only part of the time, while others were eager to work righteousness in accordance with GOD's will; this is the greatest triumph.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Then We inherited the Book to those whom We selected from Our servants. Subsequently, some of them wronged themselves, and others upheld it partly, while others were eager to work righteousness in accordance with the will of God; such is the great benefit.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Then We inherited the book to those whom We selected from Our servants. Subsequently, some of them wronged themselves, and others upheld it partly, while others were eager to work righteousness in accordance with God's will; this is the greatest triumph.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Then We granted the Book to those We have chosen from Our servants. Some of them wrong themselves, some follow a middle course, and some are foremost in good deeds by Allah’s Will. That is ˹truly˺ the greatest bounty.
Al-Hilali & Khan
Then We gave the Book (the Qur’ân) as inheritance to such of Our slaves whom We chose (the followers of Muhammad صلى الله عليه وسلم). Then of them are some who wrong their ownselves, and of them are some who follow a middle course, and of them are some who are, by Allâh’s Leave, foremost in good deeds. That (inheritance of the Qur’ân) - that is indeed a great grace.
Abdullah Yusuf Ali
Then We have given the Book for inheritance to such of Our Servants as We have chosen: but there are among them some who wrong their own souls; some who follow a middle course; and some who are, by Allah's leave, foremost in good deeds; that is the highest Grace.
Marmaduke Pickthall
Then We gave the Scripture as inheritance unto those whom We elected of Our bondmen. But of them are some who wrong themselves and of them are some who are lukewarm, and of them are some who outstrip (others) through good deeds, by Allah's leave. That is the great favour!
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Then We bequeathed the Book to those of Our servants that We chose.[1]Now, some of them wrong themselves and some follow the medium course; and some, by Allah's leave, vie with each other in acts of goodness. That is the great bounty.[2]
Taqi Usmani
Then We conveyed the Book as an heritage to those of Our slaves whom We chose. Now, some of them are those who wrong their own selves, and some of them are mediocre, and some of them are those who outpace (others) in righteous deeds with Allah’s permission. That is the great bounty,
Abdul Haleem
We gave the Scripture as a heritage to Our chosen servants: some of them wronged their own souls, some stayed between [right and wrong], and some, by God’s leave, were foremost in good deeds. That is the greatest favour:
Mohamed Ahmed - Samira
So We made those of Our creatures whom We had chosen, heirs to the Book; but some of these exceed themselves, and some follow the middle course, and some surpass others in goodness by God's will, which is the greatest blessing.
Muhammad Asad
And so, We have bestowed this divine writ as a heritage unto such of Our servants as We chose: and among them are some who sin against themselves; and some who keep half-way [between right and wrong]; and some who, by God’s leave, are fore­most in deeds of goodness: [and] this, indeed, is a merit most high!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And We made the Book an heritage We bequeathed to such of Our servants as We have chosen and taken by preference. Some of them, the wrongful of actions, are being unfair to themselves. Others choose a middle way between right and wrong and some do vie by the grace of Allah in doing all that is good and all that reflects wisdom and piety. This is indeed the sufficient grace abounding in whom He will as well as the efficacious grace which effects the end for which it is given.
Progressive Muslims
Then We inherited the Scripture to those whom We selected from Our servants. Subsequently, some of them wronged their souls, and others upheld it partly, while others were eager to work righteousness in accordance with God's will; this is the greatest triumph.
Shabbir Ahmed
And so, We have bestowed this Book (on you) as a heritage from Our servants whom We chose. And among people are those who (ignore it and thus) hurt themselves. Others will have a lukewarm attitude toward it, and some who, by Allah's leave, will be foremost in attaining all the good in it. That! Indeed that is, the Great Bounty.
Syed Vickar Ahamed
Then, We have given the Book to be passed down the generations to only those of Our servants as We have chosen: Then (even) there are among them, some who harm their own souls; And of them, some who take a middle course; And of them, some who are, by Allah’s permission, leaders in good deeds; That is truly, the highest grace.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Then we caused to inherit the Book those We have chosen of Our servants; and among them is he who wrongs himself, and among them is he who is moderate, and among them is he who is foremost in good deeds by permission of Allah. That [inheritance] is what is the great bounty.
Ali Quli Qarai
Then We made heirs to the Book those whom We chose from Our servants. Yet some of them are those who wrong themselves, and some of them are average, and some of them are those who take the lead in all the good works by Allah’s will. That is the greatest grace [of Allah]!
Bijan Moeinian
Then I made the chosen servants of mine [the Muslims] to become the heirs to this great book. Among them [the Muslims] you will find some who are unjust to their soul, some who are half obedient and some who [have deserved to] have received the assistance of God in becoming wholeheartedly devoted to the good deeds, which is the supreme success.
George Sale
And We have given the book of the Koran in heritage unto such of our servants as We have chosen: Of them there is one who injureth his own soul; and there is another of them who keepeth the middle way; and there is another of them who out-strippeth others in good works, by the permission of God. This is the great excellence.
Mahmoud Ghali
Thereafter We made the ones whom We elected of Our bondmen inherit the Book. Then, of them are (some) who are unjust to themselves, and of them are (some) who are moderate, and of them are (some) who are forerunners in charitable (deeds), by the permission of Allah. It is that (which) is the great Grace.
Amatul Rahman Omar
We (always) made only those whom We had chosen from among Our servants, the inheritors of (Our) Book. Some of them are (hard upon themselves and so) unjust to their souls (for suppressing their egos sternly). There are others among them who are moderate and are following the middle course. There are yet others among them who, by the leave of Allâh, are foremost in acts of goodness. That indeed is the great distinction.
E. Henry Palmer
Then we gave the Book for an inheritance to those whom we chose of our servants, and of them are some who wrong themselves, and of them are some who take a middle course, and of them are some who vie in good works by the permission of their Lord; that is great grace.
Hamid S. Aziz
And that which We have revealed to you of the Book, that is the Truth, confirming (verifying) that which was revealed before it; verily, Allah is Aware, Seer of His servants.
Arthur John Arberry
Then We bequeathed the Book on those of Our servants We chose; but of them some wrong themselves, some of them are lukewarm, and some are outstrippers in good works by the leave of God; that is the great bounty.
Aisha Bewley
Then We made Our chosen slaves inherit the Book. But some of them wrong themselves; some are ambivalent; and some outdo each other in good by Allah’s permission. That is the great favour.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Then We caused to inherit the Writ those whom We have chosen of Our servants; and among them is he who wrongs his soul, and among them is one lukewarm, and among them are the frontrunners in good deeds by the leave of God; that is the great favour.
Эльмир Кулиев
Потом Мы дали Писание в наследие тем из Наших рабов, которых Мы избрали. Среди них есть такие, которые несправедливы к самим себе, умеренные и опережающие других в добрых делах с дозволения Аллаха. Это и есть большая милость.