30.
Rum Suresi
38. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.
فَاٰتِ ذَا الْقُرْبٰى حَقَّهُ وَالْمِسْك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِۜ ذٰلِكَ خَيْرٌ لِلَّذ۪ينَ يُر۪يدُونَ وَجْهَ اللّٰهِۘ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Fe ati zel kurba hakkahu vel miskine vebnes sebil, zalike hayrun lillezine yuridune vechallahi ve ulaike humul muflihun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır.
Türkçe Kur'an Çözümü
Yakınlarınıza hakkını verin; yoksullara ve yolcuya da. . . Bu, Vechullahı isteyenler için daha hayırlıdır! İşte onlar şartları zorlayarak kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Yakın akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da! Bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için daha iyidir. Onlar kurtuluşa ereceklerdir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Öyleyse yakınlığı bulunanlara haklarını ver, yoksula ve yolcuya da... ALLAH'ın rızasını dileyenler için bu daha iyidir; onlar başarıya ulaşanlardır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
O halde yakınlığı olana da hakkını ver, miskine de yolcuya da, Allah yüzünü murad edenler için o daha hayırlıdır, felah bulanlar da işte onlardır
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Haydi akrıbaya, yoksula, yol oğluna (yolcuya) hakkını ver. Bu, Allahın cemalini (rızaasını) dilemekde olanlar için (her şeyden) hayırlıdır ye onlar korkduklarından emin, umduklarına nail olanların ta kendileridir.
Kur'an Mesajı
Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: çünkü, mutluluğa erecekler onlardır!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bu, Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler işte onlardır.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O halde yakınlarına, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Allah'ın rızasına nail olmak isteyenler için böyle yapmak daha hayırlıdır. Felaha erenler de işte onlardır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Akrabaya, yoksula, yolcuya (zekat ve sadakadan) hakkını ver. Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir.
Kur'an-ı Kerim Meali
O halde, akrabaya hakkını ver. Yoksula, yolda kalmışa da. Allah'ın yüzünü isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte böyleleridir, kurtuluşa erenler.
Hayat Kitabı Kur’an
Şu halde yakınlara, yoksullara ve yolda kalmışlara haklarını verin; bu Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır; zira onlar, mutluluğa erecek olanların ta kendileridir.
Kerim Kur'an
Öyleyse; yakınlara, miskine[1] ve yol oğluna[2] hakkını ver. Bu, Allah'ın yüzünü[3] dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Kerim Kur'an
Öyleyse; yakınlara, miskine[1] ve "sebilin oğluna"[2] hakkını ver. Bu, Allah'ın yüzünü[3] dileyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Artık, yakınlara haklarını ver; yoksula ve yolda kalana da. İşte bu, Allah'ın hoşnutluğunu dileyenler için daha iyidir. Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Süleymaniye Vakfı Meali
Yakınlara, çaresizlere ve yolda kalanlara hakkını ver. Allah'ın rızasını kazanmak isteyenler için iyi olan budur. Umduklarına kavuşacak olanlar bunlardır.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Öyleyse yakınlığı bulunanlara haklarını ver, yoksula ve yolcuya da... ALLAH'ın rızasını dileyenler için bu daha iyidir; onlar başarıya ulaşanlardır.
Kur’an Meal-Tefsir
Sen yakınlara, yoksula ve yolda kalmışa hakkını[1] ver! Allah'ın rızasını isteyenler için bu, hayırlı olandır. İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.
The Final Testament
Therefore, you shall give the relatives their rightful share (of charity), as well as the poor, and the traveling alien. This is better for those who sincerely seek GOD's pleasure; they are the winners.
The Quran: A Monotheist Translation
So give the relative his due, and the poor, and the wayfarer. That is best for those who seek the face of God, and they are the successful ones.
Quran: A Reformist Translation
So give the relative his due, and the poor, and the wayfarer. That is best for those who seek God's presence, and they are the successful ones.
The Clear Quran
So give your close relatives their due, as well as the poor and the ˹needy˺ traveller. That is best for those who seek the pleasure of Allah,[1] and it is they who will be successful.
Tafhim commentary
So give his due to the near of kin, and to the needy, and to the wayfarer.[1] That is better for those who desire to please Allah. It is they who will prosper.[2]
Al- Muntakhab
Therefore, give your kindred what is benevolently due and be glad to do your benevolence to the needy and to the wayfarer specially the one who journeys on foot -due to lack or want of means-. This is better and advantageous indeed for those who wish to fulfill their obligation to Allah and to satisfy their conscience and their hearts.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So give the relative his right, as well as the needy and the traveler. That is best for those who desire the countenance of Allah, and it is they who will be the successful.