27.
Neml Suresi
4. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'.
اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمْ اَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَۜ
İnnellezine la yu'minune bil ahireti zeyyenna lehum a'malehum fe hum ya'mehun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'.
Türkçe Kur'an Çözümü
Ölümsüz gelecek yaşamlarına iman etmeyenlere gelince; onların yaptıkları işleri kendilerine süsleyip (keyifli) gösterdik; artık onlar (hakikate) kör ve şaşkın, (ortalıkta) bocalar dururlar!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ahirete inanmayanların amellerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ahirete inanmıyanların ise yaptıklarını kendilerine süslü göstermişizdir, bocalayıp dururlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Çünkü Ahırete inanmıyanların yaptıklarını kendilerine müzeyyen göstermişizdir de onlar ilerisini görmezler, kalbleri körelmiştir
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Biz, ahirete inanmayanların (kötü) amel (ve hareket) lerini kendileri için süslemişizdir de (kalbleri kör olarak) şaşırıb kalmakdadırlar.
Kur'an Mesajı
Ahirete inanmayanlara gelince, onlara yapıp ettiklerini güzel göstermişizdir; bu yüzden, körcesine bocalayıp durmaktadırlar.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Ahirete inanmayanlar ise, biz onlara amellerini süsledik de onlar bocalayıp dururlar.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Biz ahirete iman etmeyenlere yaptıkları işleri süsledik, o yüzden onlar körelmiş bir vaziyette bocalar dururlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar.
Kur'an-ı Kerim Meali
Şu bir gerçek ki, ahirete inanmayanların amellerini biz, kendileri için süsleyip püsledik. Bu yüzden onlar kalpleri körelmiş olarak şaşkınlık içinde bocalar dururlar.
Hayat Kitabı Kur’an
Ahirete inanmayanlara gelince... Biz onlara yapıp ettiklerini süslemişizdir; bu yüzden onlar saplandıkları (kuşku) bataklığında debelenip dururlar;
Kerim Kur'an
Hesap Günü'ne inanmayanlara, yaptıklarını sevimli gösterdik. Bu yüzden şaşkınlık içinde bocalayıp dururlar.
Kerim Kur'an
Hesap Günü'ne inanmayanlara, yaptıklarını sevimli gösterdik. Bu yüzden şaşkınlık içinde bocalayıp dururlar.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Aslında, sonsuz yaşama inanmayanların yaptıklarını, kendilerine çekici gösterdik; bocalayıp dursunlar diye.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Ahiret gerçeğini onaylamayanların ise yaptıklarını kendilerine süslü göstermişizdir, bocalayıp dururlar.
Kur’an Meal-Tefsir
Ahirete inanmayanların işlerini, kendilerine süslü gösterdik; bocalayıp duruyorlar.
The Final Testament
Those who do not believe in the Hereafter, we adorn their works in their eyes. Thus, they continue to blunder.
The Quran: A Monotheist Translation
As for those who do not believe in the Hereafter, We have made their work appear pleasing to them, so they walk around blind.
Quran: A Reformist Translation
As for those who do not acknowledge the Hereafter, We have made their work appear pleasing to them, so they walk around blind.
The Clear Quran
As for those who do not believe in the Hereafter, We have certainly made their ˹evil˺ deeds appealing to them, so they wander blindly.
Tafhim commentary
As for those who do not believe in the Hereafter, We have made their deeds seem attractive to them so they stumble around in perplexity.[1]
Al- Muntakhab
As to those who deny the Hereafter and refuse to admit the truth of Resurrection, they have lost the intuitive recognition and perception of the truth. Acting upon their struggle in defiance of the truth, We have allured them to a brighter present and a happier destiny so that their minds be thrown into confusion and lose sight of the truth until they commit themselves to loss in the maze of error.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Indeed, for those who do not believe in the Hereafter, We have made pleasing to them their deeds, so they wander blindly.