26.
Şuara Suresi
33. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o, bakanlar için 'parlayıp aydınlanıvermiş'.
وَنَزَعَ يَدَهُ فَاِذَا هِيَ بَيْضَٓاءُ لِلنَّاظِر۪ينَ۟
Ve nezea yedehu fe iza hiye beydau lin nazırin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o, bakanlar için 'parlayıp aydınlanıvermiş'.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Elini de koynundan çıkardı, bir de ne görsünler; bembeyaz olmuş.
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Elini de çekib çıkardı. Bir de (ne görsünler) bu, temaşa edenler için bembeyaz (ve nuur saçan bir el) dir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Bir de elini koynundan çıkardı ki bakanların gözlerini kamaştıracak kadar parlak mı parlak!
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Elini (koltuğunun altından) çıkardı; o da, bakanlara parıl parıl parlayan bir şey oluverdi.
Hayat Kitabı Kur’an
Ve elini çıkardı, fakat o da ne, bu bakanların (gözünü kamaştıran) bir beyazlık!
Kur’an Meal-Tefsir
Elini de (koynundan) çıkarmıştı. Bir de ne görsünler, o (eli) bakanlara bembeyaz (görünmüştü).[1]
The Clear Quran
Then he drew his hand ˹out of his collar˺ and it was ˹shining˺ white for all to see.
Tafhim commentary
and he drew his hand (out of his armpit) and lo! it had become a shining object to the beholders.[1]
Al- Muntakhab
And he drew his hand from the folds of his garment and there it was instantaneously transfigured in a radiance of white divine light.