2.
Bakara Suresi
93. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hani sizden misak almış ve Tur'u üstünüze yükseltmiştik (ve): "Size verdiğimize (Kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin" (demiştik). Demişlerdi ki: "Dinledik ve baş kaldırdık." İnkarları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki: "İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?"
وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَۜ خُذُوا مَٓا اٰتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاسْمَعُواۜ قَالُوا سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاُشْرِبُوا ف۪ي قُلُوبِهِمُ الْعِجْلَ بِكُفْرِهِمْۜ قُلْ بِئْسَمَا يَأْمُرُكُمْ بِه۪ٓ ا۪يمَانُكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ
Ve iz ehazna misakakum ve refa'na fevkakumut tur, huzu ma ateynakum bi kuvvetin vesmeu kalu semi'na ve aseyna ve uşribu fi kulubihimul icle bi kufrihim kul bi'se ma ye'murukum bihi imanukum in kuntum mu'minin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Hani sizden misak almış ve Tur'u üstünüze yükseltmiştik (ve): "Size verdiğimize (Kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin" (demiştik). Demişlerdi ki: "Dinledik ve baş kaldırdık." İnkarları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki: "İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?"
Türkçe Kur'an Çözümü
Biz sizden söz almıştık, Tur'u (benlik dağı) üzerinizde kaldırmıştık. . . "Verdiğimizi özünüzdeki kuvve ile yaşayın, algılayın ve gereğine uyun" (demiştik). Onlar ise: "Algıladık ama kabul etmedik" dediler. Bu inkarları yüzünden kalpleri buzağı sevgisiyle (dışsallıkla) doldu! De ki: "İman edenleriz diyorsanız, imanınızın getirisi de buysa, ne kötü bir şey bu!"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Hatırlayınız ki, "Size verdiklerimizi kuvvetlice tutun, söylenenleri dikkatlice dinleyin" diye sizden söz almış ve Tur'u üzerinize kaldırmıştık. Onlar, "İşittik ve isyan ettik" dediler. İnkarları sebebiyle buzağı sevgisi gönüllerine dolduruldu. De ki: "Eğer inanıyorsanız, inancınız size ne kötü şeyler emrediyor!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Hani, Tur'u tepenize dikerek sizden söz almıştık, "Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın; ona kulak verin" demiştik. Onlar, "Dinledik, karşı geldik" demişlerdi. İnkarları yüzünden buzağı sevgisi onların kalplerine sindirilmişti. Onlara de ki: (Tevrat'a beslediğinizi iddia ettiğiniz) imanınızın size emrettiği şey ne kötüdür, eğer inanan kimselerseniz!
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hani üzerinize Tur dağını kaldırıp sizden söz almıştık: 'Size verdiğim emirlere sıkıca sarılın ve dinleyin.' Fakat 'Dinledik ve karşı geldik,' dediler. İnkarlarından dolayı kalpleri buzağı ile kandı. De ki: 'İnanmışsanız, inancınız size ne de kötü yön veriyor!'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bir vakit size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve dinleyin diye Turu tepenize kaldırıb misakınızı aldık, dinledik ısyan ettik dediler, ve küfürleriyle danayı kalblerinde iliklerine işlettiler, eğer, de: sizler mü'minlerseniz imanınız size ne çirkin şeyler emrediyor?
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Bir vakit "Size verdiğimiz (Tevrat) ı kuvvetle tutun (ona sımsıkı yapışın, söz) dinleyin" (diye) "Tur" u tepenizin üstüne kaldırıb sizden te'minatlı va'd almışdık. "(Kulağımızla) dinledik, (kalbimizle) isyan etdik" demişlerdi. (Çünkü) küfürleri yüzünden özlerine buzağı (bir su gibi) içirilmiş (iyice işlemiş) di. De ki: "Eğer mü'min (kimse) ler iseniz inancınız size ne kötü şey emrediyor."
Kur'an Mesajı
Biz o zaman, Sina Dağı'nı üzerinize şahit tutarak, "Size emanet ettiğimiz şeye (bütün) gücünüzle sarılın ve ona kulak verin!" (diyerek) sizden kesin bir taahhüt almıştık. (Bütün bu hatırlatmalara rağmen) onlar; "Dinledik, ama itaat etmiyoruz!" derler. Zira, hakikati reddetmeleri yüzünden bunların kalplerini (altın) buzağı sevgisi kaplamıştır. De ki: "Ne kötü (şu) inancınızın sizi yönelttiği (şey)! Eğer gerçekten bir şeylere inanıyorsanız."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Bir vakit de sizden üzerinize dağı kaldırarak kesin söz almıştık: -Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve dinleyin, demiştik. -İşittik ve karşı geldik, dediler de küfürleri yüzünden gönüllerine buzağı sevgisi sindirildi. De ki: -Eğer mümin iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor!
Kuran-ı Kerim ve Meali
"Size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onu dinleyin" diye Tur'u (Dağı) tepenize kaldırıp sizden (atalarınızdan) kesin söz aldık. Onlar: "Dinledik ve fakat isyan ettik." dediler. Çünkü kafirlikleri sebebiyle buzağıya tapma sevgisi iliklerine işlemişti. De ki: "Eğer mümin iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor!"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bir zaman üzerinize Tur(dağın)ı kaldırıp sizden kesin söz almıştık: "Size verdiğimiz şeyi kuvvetle tutun, dinleyin!" (demiştik). "Dinledik ve isyan ettik." dediler. İnkarlarıyla kalblerine buzağı sevgisi içirildi. De ki: "Eğer inanan kimseler iseniz, imanınız size ne kötü şey emrediyor."
Kur'an-ı Kerim Meali
Hani kesin söz almıştık sizden de Tur'u üzerinize kaldırmıştık. "Size verdiğimizi kuvvetlice tutun ve dinleyin." demiştik. Şöyle demişlerdi: "Dinledik ve isyan ettik." İnkarları yüzünden gönüllerine buzağı içirildi. De ki: "Eğer inanan kişilerseniz, ne kötü şeydir size imanınızın emretmekte olduğu..."
Hayat Kitabı Kur’an
Hani, bir zaman (Sina) Dağı'nı üzerinize yükselterek sizden kesin söz almıştık: "Size gönderdiğimiz mesajı hayata uygulayın ve artık hakikatı duyun!" Buna karşın "İşittik ve itaat ettik\\isyan ettik" dediler. Küfürleri sebebiyle buzağı (heykeli) gönüllerinde taht kurdu. De ki onlara: Bozuk inancınız size ne fena şeyler yaptırıyor? Eğer gerçekten inandıysanız (böyle yapmazdınız).
Kerim Kur'an
Hani sizden, "Size verdiğimizi kuvvetlice alın ve dinleyin." diye kesin söz almış ve Tur'u üzerinize kaldırmıştık[1]. Demişlerdi ki: "Dinledik ama itaat etmiyoruz." Küfr'leri yüzünden kalplerine buzağı sevgisi içirildi. De ki: "Eğer gerçekten inanıyorsanız, inancınız sizden ne kötü şey istiyor!"
Kerim Kur'an
Hani sizden, "Size verdiğimizi kuvvetlice alın ve dinleyin." diye kesin söz almış ve Tur'u üzerinize kaldırmıştık[1]. Demişlerdi ki: "Dinledik ama itaat etmiyoruz." Küfürleri yüzünden buzağı kalplerine yerleştirildi. De ki: "Eğer gerçekten inanıyorsanız, inancınız sizden ne kötü şey istiyor!"
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Sizden kesin söz aldığımızda, dağı üzerinize yükseltmiştik. "Size verdiğimize sımsıkı sarılın ve dinleyin!" Dediler ki: "Dinledik ve karşı geliyoruz!" Nankörlük ettikleri için, yüreklerinde buzağı yer etmişti. De ki: "İnancınız, sizi ne kötü yönlendiriyor; eğer inanıyorsanız?"
Süleymaniye Vakfı Meali
Bir gün Tur'u tepenize kaldırarak[1] sizden kesin söz almış, "Size verdiğimize sıkı sarılın ve dinleyin!" demiştik. Siz de "Dinledik ve sıkı sarıldık"[2] demiştiniz. Oysa ayetleri görmezlikten gelmeniz sebebiyle buzağı tutkusu içinize işlemişti[3]. De ki "Kendinizi mümin sayıyorsanız, inancınız sizden ne kötü şey istiyor!"[4]
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hani üzerinize Tur dağını kaldırıp sizden söz almıştık: "Size verdiğim emirlere sıkıca sarılın ve dinleyin." Fakat "Dinledik ve karşı geldik" dediler. İnkarlarından dolayı kalpleri buzağı ile kandı. De ki: "Onaylamışsanız, onayınız size ne de kötü yön veriyor!"
Kur’an Meal-Tefsir
Hani sizden sağlam bir söz almış, üzerinize (Sînâ)[1] Dağı(nı âdeta) kaldırmıştık.[2] (Onlara) "Size verdiğimizi kuvvetle alın (ona sıkıca tutunun);[3] (ondaki gerçekleri) dinleyin!" (demiştik). Onlar ise "İşittik ve isyan ettik." demişlerdi. İnkârları sebebiyle kalplerine buzağı(ya tapma sevgisi) içirilmişti[4] (doldurulmuştu). De ki: "(Böyle) inanıyorsanız, inancınız size ne kötü şeyler emrediyor!"
The Final Testament
We made a covenant with you, as we raised Mount Sinai above you, saying, "You shall uphold the commandments we have given you, strongly, and listen." They said, "We hear, but we disobey." Their hearts became filled with adoration for the calf, due to their disbelief. Say, "Miserable indeed is what your faith dictates upon you, if you do have any faith."
The Quran: A Monotheist Translation
And We took your covenant, and raised the mount above you: "Take what We have given you with strength, and listen." They said: "We hear and disobey!" And they had consumed the calf inside their hearts by their disbelief. Say: "Miserable indeed is what your belief orders of you if you are believers!"
Quran: A Reformist Translation
We took your covenant, and raised the mount above you, "Take what We have given you with strength, and listen." They said, "We hear and disobey!" and they had consumed the calf inside their hearts by their rejection. Say, "Miserable indeed is what your acknowledgement instructs you if you are those who acknowledge!"
The Clear Quran
And when We took your covenant and raised the mountain above you ˹saying˺, "Hold firmly to that ˹Scripture˺ which We have given you and obey," they answered, “We hear and disobey.” The love of the calf was rooted in their hearts because of their disbelief. Say, ˹O Prophet,˺ “How evil is what your ˹so-called˺ belief prompts you to do, if you ˹actually˺ believe ˹in the Torah˺!”
Tafhim commentary
Recall the covenant We made with you and caused the Mount to tower above you, stressing: "Hold to what We have given you with full strength and give heed to it." But their forefathers said: “We hear, but we disobey” – for their hearts were overflowing with love for the calf because of their unbelief. Say: “If you are people of faith, then evil are the things that your faith enjoins upon you.”
Al- Muntakhab
And Recall when you camped at the foot of Mount and heaven thundered and the awe inspiring echoes thundered in your ears as We entered with you into a Covenant and We stabilized the mountain above you when it shook with such fits for the profound reverence dutiful to Allah and We said: "Adhere to all that We have imparted to you in AL-Tawrah and observe and esteem the code of discipline and regulations, hold to your promise, pay attention and regard". And your people said: "We have opened our hearts' ears " But their actions did not accord to their words. They impiously took the calf and drank with delight, to tame their wicked feelings. Say to them, O Muhammad: "If these are the principles of your faith steering your course of action, then how worthless is your apprehension of divine truth and system of religious belief, if you truly represent yourselves as people of faith?"
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [recall] when We took your covenant and raised over you the mount, [saying], "Take what We have given you with determination and listen. " They said [instead], "We hear and disobey." And their hearts absorbed [the worship of] the calf because of their disbelief. Say, "How wretched is that which your faith enjoins upon you, if you should be believers."
The Qur'an: A Complete Revelation
And when We took your agreement and raised the mount above you: “Hold fast what We give you, and listen,” they said: “We hear and we oppose”; and they were filled with drinking the calf in their hearts for their denial. Say thou: “Evil is what your faith enjoins upon you, if you be believers.”