2. Bakara Suresi 76. ayet Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)

And when they meet those who believe, they say, "We have believed"; but when they are alone with one another, they say, "Do you talk to them about what Allah has revealed to you so they can argue with you about it before your Lord?" Then will you not reason?
وَاِذَا لَقُوا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قَالُٓوا اٰمَنَّاۚ وَاِذَا خَلَا بَعْضُهُمْ اِلٰى بَعْضٍ قَالُٓوا اَتُحَدِّثُونَهُمْ بِمَا فَتَحَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ لِيُحَٓاجُّوكُمْ بِه۪ عِنْدَ رَبِّكُمْۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Ve iza lekullezine amenu kalu amenna, ve iza hala ba'duhum ila ba'din kalu e tuhaddisunehum bi ma fetehallahu aleykum li yuhaccukum bihi inde rabbikum e fe la ta'kılun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Bakara suresi 76. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İman edenlerle karşılaştıklarında "İman ettik" derler; kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: "Allah'ın size açtık (açıkladık)larını, Rabbiniz katında size karşı bir belge olsun diye mi onlarla konuşuyorsunuz? Hala akıllanmayacak mısınız?"
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Bunlar iman edenlerle karşılaştıklarında "iman ettik" derler; sonra da birbirleriyle başbaşa kaldıklarında, "Allah'ın size açtığı hakikati, aleyhinizde delil olarak kullanmaları için mi bunlara anlatıyorsunuz, bunu düşünemiyor musunuz?" derler.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Münafıklar, müminlerle karşılaştıklarında, "İman ettik" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında ise, "Allah'ın size açtıklarını, Rabbiniz katında sizin aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz?" derler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlar iman edenlerle karşılaşınca, "İman ettik" derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: "Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah'ın (Tevrat'ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?"
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
İnananlarla karşılaşınca, 'İnandık,' derler; başbaşa kaldıklarında ise 'Rabbiniz katında size karşı delil olarak kullanmaları için, ALLAH'ın size açıkladığını mı onlara anlatıyorsunuz, akletmez misiniz,' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hem iman edenlere rast geldiklerinde "amenna" derler. Birbirleriyle halvet yaptıklarında da "rabbinizin huzurunda aleyhinize huccet edinsinler diye mi tutup Allahın size açtığı hakikati onlara söylüyorsunuz? aklınız yok mu be?" dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İman edenlere rasladıklarında: "İnandık" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında da: "Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah'ın size açıkladığı hakikatı onlara söylüyorsunuz? Aklınız yok mu be!" derler.
Gültekin Onan
İnananlarla karşılaştıklarında "inandık" derler; başbaşa kaldıklarında ise "Tanrı'nın size açıkladığını / açtığını (fetehallahu) rabbiniz katında size (karşı) delil olarak kullanmaları / delil getirmeleri (liyuhacciküm) için mi onlara anlatıyorsunuz / söylüyorsunuz (etuhaddisunehüm)? Akletmez misiniz?" derler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Yahudi münafıklar) iman edenlere kavuşdukları zaman "İnandık" derler. Birbirine (dönüb) halvet oldukları vakit ise (aralarındaki ileri gelenler, münafıklık eden arkadaşlarına) "Allahın size açdığı şey'i (Resulüllahın sıfatlarına ve saireye dair Tevratda öğretdiklerini) mü'minler onunla Rabbiniz katında (aleyhinizde) kuvvetli delil getirsinler diye mi onlara söyleyib duruyorsunuz? Buna aklınız ermiyor mu?" derler.
İbni Kesir
Mü'minlerle karşılaştıkları zaman, inandık derlerdi, birbirleriyle baş başa kaldıklarında, Rabbınızın katında, aleyhinde delil göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz, buna aklınız ermiyormu? diye birbirlerini uyarırlardı.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Nitekim, imana ermiş olanlarla buluştuklarında, "(Sizin inandığınız gibi) inanıyoruz!" derler; ama birbirleriyle baş başa kaldıklarında, "Rabbinizin kelamını size karşı koz olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açıkladığı şeyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız? derler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İnananlarla karşılaştıkları zaman "inandık" derler, birbirleriyle yalnız kaldıklarında: - Rabbiniz'in yanında size karşı delil getirsinler diye mi, Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıp duruyorsunuz? Bunu akıl etmiyor musunuz? derlerdi.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında "Biz de iman ettik" derler. Kendi aralarında kaldıklarında ise: "Ne yapıyorsunuz? derler, Rabbinizin huzurunda aleyhinize hüccet edinsinler diye mi tutup Allah'ın size açtığı gerçeği onlara söylüyorsunuz? Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?"
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İnananlara rastladıkları zaman: "İnandık" derler; birbirleriyle yalnız kaldıkları zaman: "Allah'ın size açtığını onlara söylüyorsunuz ki, onu Rabbiniz katında sizin aleyhinizde delil olarak mı kullansınlar? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" derler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, "İnandık" derler. Baş başa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah'ın size açtığını, Rabb'iniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz?"
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Onlar, iman edenlerle buluştuklarında "iman ettik" derler, birbirleriyle baş başa kaldıklarındaysa (akıl hocaları, "iman ettik" diyenlere) "Rabbinizin katında size karşı bir koz olarak kullansınlar diye mi Allah'ın size açtığı şeyi onlara haber veriyorsunuz? Bu kadarını düşünemiyor musunuz?" derler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlar, iman edenlerle karşılaştıkları zaman, "Biz de iman ettik." derler. Baş başa kaldıklarında: "Rabb'inizin size açıkladığını[1], size karşı delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz! Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?" derler.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlar, iman edenlerle karşılaştıkları zaman, "Biz de iman ettik." derler. Baş başa kaldıklarında: "Rabb'inizin size açıkladığını[1], size karşı delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz! Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?" derler.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
İnanca çağırılanlarla karşılaştıklarında, "İnandık!" derler. Oysa kendi başlarına kaldıklarında, şöyle derler: "Allah'ın size açtığını, Efendinizin katında size karşı kanıt olması için mi onlara anlatıyorsunuz?" Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Allah'ın Kitabına inanıp güvenenlerle karşılaşınca "Biz ona güveniriz!" derler. Birbirleriyle baş başa kalınca da şöyle derler: "Allah'ın size gösterdiği şeyi (o Kitabın doğruluğunu) ne diye onlara söylüyorsunuz? Sahibinizin (Rabbinizin) katında size karşı delil getirsinler diye mi? Hiç aklınızı çalıştırmaz mısınız?"[1]
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçeği onaylayanlarla karşılaşınca, "Gerçeği onayladık" derler; baş başa kaldıklarında ise "Efendiniz katında size karşı delil olarak kullanmaları için, ALLAH'ın size açıkladığını mı onlara anlatıyorsunuz, akletmez misiniz" derler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Bunlar) müminlerle karşılaştıkları zaman "(Biz de) iman ettik." derler.[1] Birbirleriyle baş başa kaldıklarında "Allah'ın size açtıklarını (Tevrat'taki bilgileri), Rabbiniz katında aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz? (Bunları) akıl etmiyor musunuz?" derler.
Əlixan Musayev
Onlar möminlərlə rastlaşanda: “Biz iman gətirdik!”– deyir, bir-birləri ilə xəlvətdə qalanda isə: “Allahın sizə bildirdiyini onlara danışırsınız ki, Rəbbinizin yanında bunu sizə (qarşı) dəlil gətirsinlər? Məgər başa düşmürsünüz?”– deyirlər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Bu münafiqlər) iman gətirənlərlə görüşdükləri zaman: “İman gətirdik”,- deyirlər. Xəlvətdə olduqları vaxtda isə biri digərinə: “Allahın (Tövratda) sizə bildirdiyi şeyi (müsəlmanlara) xəbər verirsiniz ki, Rəbbinizin yanında onları sizə qarşı dəlil gətirsinlər? (Bunu) dərk etmirsinizmi ?” – söyləyirlər.
Ələddin Sultanov
Onlar iman gətirənlərlə qarşılaşdıqları zaman: “İman gətirdik”, - deyirdilər. Xəlvətdə olduqlarında isə bir-birlərinə belə deyirdilər: “Allahın sizə bildirdiyini onlara xəbər verirsiniz ki, Rəbbinizin yanında onları sizə qarşı dəlil gətirsinlər? Heç düşünmürsünüzmü?”
Rashad Khalifa The Final Testament
And when they meet the believers, they say, "We believe," but when they get together with each other, they say, "Do not inform (the believers)of the information given to you by GOD, lest you provide them with support for their argument concerning your Lord. Do you not understand?"
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And when they come across those who believe, they say: "We believe!" And when they are alone with each other they say: "Why do you inform them of what God has said to us? Then they would use it in argument against us at your Lord. Do you not comprehend?"
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
When they come across those who acknowledge, they say, "We acknowledge!", and when they are alone with each other they say, "Why do you inform them about what God has said to us? Then, they would use it in an argument against us at your Lord. Do you not reason?"
Mustafa Khattab The Clear Quran
When they meet the believers they say, "We believe." But in private they say ˹to each other˺, “Will you disclose to the believers the knowledge Allah has revealed to you,[1] so that they may use it against you before your Lord? Do you not understand?”
Al-Hilali & Khan
And when they (Jews) meet those who believe (Muslims), they say, "We believe", but when they meet one another in private, they say, "Shall you (Jews) tell them (Muslims) what Allâh has revealed to you [Jews, about the description and the qualities of Prophet Muhammad صلى الله عليه وسلم, that which are written in the Taurât (Torah)][1], that they (Muslims) may argue with you (Jews) about it before your Lord?" Have you (Jews) then no understanding?
Abdullah Yusuf Ali
Behold! when they meet the men of Faith, they say: "We believe": But when they meet each other in private, they say: "Shall you tell them what Allah hath revealed to you, that they may engage you in argument about it before your Lord?"- Do ye not understand (their aim)?
Marmaduke Pickthall
And when they fall in with those who believe, they say: We believe. But when they go apart one with another they say: Prate ye to them of that which Allah hath disclosed to you that they may contend with you before your Lord concerning it? Have ye then no sense?
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
And when they meet those who believe (in Muhammad) they say: "We too believe in him." But in their intimate meetings they say to one another: “How foolish! Why should you intimate to them what Allah has revealed to you, for they will use it as argument against you before your Lord?”[1]
Taqi Usmani
When they meet those who believe, they say, "We believe." But when some of them meet others in private, they say, “Do you tell them (the Muslims) what Allah has disclosed to you so that they may thereby argue against you before your Lord? Will you, then, not use reason?”
Abdul Haleem
When they meet the believers, they say, ‘We too believe.’ But when they are alone with each other they say, ‘How could you tell them about God’s revelation [to us]? They will be able to use it to argue against you before your Lord! Have you no sense?’
Mohamed Ahmed - Samira
For when they meet the faithful, they say: "We believe;" but when among themselves, they say: "Why do you tell them what the Lord has revealed to you? They will only dispute it in the presence of your Lord. Have you no sense indeed?"
Muhammad Asad
For, when they meet those who have attained to faith. they say, "We believe [as you believe]" - but when they find themselves alone with one another, they say. "Do you inform them of what God has disclosed to you, so that they might use it in argument against you, quoting the words of your Sustainer? Will you not. then, use your reason?"
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
When they meet the true believers face to face they declare that they have conformed their will to Allah’s. And when they are with their like-minded companions they are reprehended for conversing with the Muslims on Muhammad's mission documented in AL-Tawrah previously when assenting to this truth is against their interest; They say to them: "Do you reveal to the Muslims knowledge Allah entrusted to us so that they use it against us in the venerable, Majestic presence of Allah, your Creator; Have you no sense as to exercise the faculty of reason?"
Progressive Muslims
And when they come across those who believe, they Say: "We believe!", and when they are alone with each other they Say: "Why do you inform them about what God has said to us Then they would use it in argument against us at your Lord. Do you not understand"
Shabbir Ahmed
And when they meet with those who have attained belief, say, "We believe as you believe. " But when they get together with one another, they say, "Do you inform them of that which Allah has disclosed to you, so that they might use it in argument against you? And all this before your Lord! Will you then not use your intellect?"
Syed Vickar Ahamed
And when they meet the men of Faith, they say: "We believe;" But when they meet each other in private, they say: "Shall you tell them what Allah has revealed to you, that they may argue about it before your Lord?" Do you not understand (their aim)?
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And when they meet those who believe, they say, "We have believed"; but when they are alone with one another, they say, "Do you talk to them about what Allah has revealed to you so they can argue with you about it before your Lord?" Then will you not reason?
Ali Quli Qarai
When they meet the faithful, they say, ‘We believe,’ and when they are alone with one another, they say, ‘Do you recount to them what Allah has revealed to you, so that they may argue with you therewith before your Lord? Do you not apply reason?’
Bijan Moeinian
When they (Jews) meet with the believers they say: "We believe [in what you believe. ]" When they get together in private, they say: “Do you not have any sense when you reveal to them what Got has revealed to us? They may present the same proofs against us in front of God.”
George Sale
And when they meet the true believers, they say, we believe: But when they are privately assembled together, they say, will ye acquaint them with what God hath revealed unto you, that they may dispute with you concerning it in the presence of your Lord? Do ye not therefore understand?
Mahmoud Ghali
And when they meet (the ones) who have believed, they say, "We have believed (too). " And when they go privately one to another, (Literally: some of them with some others) they say, "Do you discourse with them about what Allah has opened (i.e. granted, revealed) up on you that they may thereby argue with you in the Meeting of your Lord? Would you then not consider?"
Amatul Rahman Omar
And when they meet those who believe they say, `We (too) have believed. ' But when they go apart one with another they say, `Do you inform them (- the Muslims) what Allâh has disclosed to you, (- of the prophecies in your Scriptures about the Prophet), that they thereby availing themselves of it (- the Scriptures), may prevail upon you in argumentation on the authority of your Lord? Will you not, then, use your reasoning power?'
E. Henry Palmer
And when they meet those who believe they say, 'We believe,' but when one goes aside with another they say, 'Will ye talk to them of what God has opened up to you, that they may argue with you upon it before your Lord? Do ye not therefore understand?'
Hamid S. Aziz
Behold, when they meet men of faith they say, "We believe," but when they meet in private they say, "Will you talk to them of what Allah has opened up (revealed) to you, that they may argue with you upon it before your Lord? Do you not therefore understand?"
Arthur John Arberry
And when they meet those who believe, they say 'We believe'; and when they go privily one to another, they say, 'Do you speak to them of what God has revealed to you, that they may thereby dispute with you before your Lord? Have you no understanding?'
Aisha Bewley
When they meet those who have iman, they say, ‘We have iman. ’ But when they go apart with one another, they say, ‘Why do you speak to them about what Allah has disclosed to you, so they can use it as an argument against you before your Lord? Will you not use your intellect?’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And when they meet those who heed warning, they say: “We believe.” But when they are alone with one another, they say: “Do you recount to them what God has revealed to you, that they might argue against you before your Lord?” Will you then not use reason!
Эльмир Кулиев
Когда они встречали верующих, то говорили: "Мы уверовали". Когда же они оставались наедине друг с другом, то говорили: "Неужели вы расскажете им о том, что открыл вам Аллах, чтобы они могли препираться с вами посредством этого перед вашим Господом? Неужели вы не уразумеете этого?"