2. Bakara Suresi 177. ayet Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)

Righteousness is not that you turn your faces toward the east or the west, but [true] righteousness is [in] one who believes in Allah, the Last Day, the angels, the Book, and the prophets and gives wealth, in spite of love for it, to relatives, orphans, the needy, the traveler, those who ask [for help], and for freeing slaves; [and who] establishes prayer and gives zakah; [those who] fulfill their promise when they promise; and [those who] are patient in poverty and hardship and during battle. Those are the ones who have been true, and it is those who are the righteous.
لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Leysel birre en tuvellu vucuhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lakinnel birre men amene billahi vel yevmil ahırı vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin, ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili, ves sailine ve fir rıkab, ve ekames salate ve atez zekat, vel mufune bi ahdihim iza ahed, ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hinel be's ulaikellezine sadaku, ve ulaike humul muttekun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Bakara suresi 177. ayet

#kelimeanlamkök
1 leyse değildir لَّيْسَ
2 l-birra iyilik ٱلْبِرَّ
3 en أَن
4 tuvellu çevirmeniz تُوَلُّوا۟
5 vucuhekum yüzlerinizi وُجُوهَكُمْ
6 kibele tarafına قِبَلَ
7 l-meşriki doğu ٱلْمَشْرِقِ
8 velmegribi ve batı وَٱلْمَغْرِبِ
9 velakinne fakat وَلَـٰكِنَّ
10 l-birra iyilik ٱلْبِرَّ
11 men kişinin مَنْ
12 amene inanmasıdır ءَامَنَ
13 billahi Allah'a بِٱللَّهِ
14 velyevmi ve gününe وَٱلْيَوْمِ
15 l-ahiri ahiret ٱلْـَٔاخِرِ
16 velmelaiketi ve meleklere وَٱلْمَلَـٰٓئِكَةِ
17 velkitabi ve Kitaba وَٱلْكِتَـٰبِ
18 ve nnebiyyine ve nebilere وَٱلنَّبِيِّـۧنَ
19 ve ata ve vermesidir وَءَاتَى
20 l-male malını ٱلْمَالَ
21 ala عَلَىٰ
22 hubbihi sevdiği حُبِّهِۦ
23 zevi ذَوِى
24 l-kurba yakınlara ٱلْقُرْبَىٰ
25 velyetama ve yetimlere وَٱلْيَتَـٰمَىٰ
26 velmesakine ve yoksullara وَٱلْمَسَـٰكِينَ
27 vebne ve وَٱبْنَ
28 s-sebili yolda kalmışlara ٱلسَّبِيلِ
29 ve ssailine ve dilencilere وَٱلسَّآئِلِينَ
30 ve fi ve وَفِى
31 r-rikabi kölelere ٱلرِّقَابِ
32 ve ekame ve ayakta tutması وَأَقَامَ
33 s-salate salatı ٱلصَّلَوٰةَ
34 ve ata ve vermesidir وَءَاتَى
35 z-zekate zekatı ٱلزَّكَوٰةَ
36 velmufune yerine getirmeleridir وَٱلْمُوفُونَ
37 biahdihim andlaşmalarını بِعَهْدِهِمْ
38 iza zaman إِذَا
39 aahedu andlaşma yaptıkları عَـٰهَدُوا۟ ۖ
40 ve ssabirine ve sabrederler وَٱلصَّـٰبِرِينَ
41 fi فِى
42 l-be'sa'i sıkıntıda ٱلْبَأْسَآءِ
43 ve dderra'i ve hastalıkta وَٱلضَّرَّآءِ
44 ve hine ve zamanında وَحِينَ
45 l-be'si savaş ٱلْبَأْسِ ۗ
46 ulaike işte onlar أُو۟لَـٰٓئِكَ
47 ellezine kimselerdir ٱلَّذِينَ
48 sadeku doğru olan صَدَقُوا۟ ۖ
49 ve ulaike ve işte onlar وَأُو۟لَـٰٓئِكَ
50 humu onlardır هُمُ
51 l-muttekune muttakiler ٱلْمُتَّقُونَ