18.
Kehf Suresi
55. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
وَمَا مَنَعَ النَّاسَ اَنْ يُؤْمِنُٓوا اِذْ جَٓاءَهُمُ الْهُدٰى وَيَسْتَغْفِرُوا رَبَّهُمْ اِلَّٓا اَنْ تَأْتِيَهُمْ سُنَّةُ الْاَوَّل۪ينَ اَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ قُبُلاً
Ve ma menean nase en yu'minu iz cae humul huda ve yestagfiru rabbehum illa en te'tiyehum sunnetul evveline ev ye'tiyehumul azabu kubula.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
Türkçe Kur'an Çözümü
Kendilerine hakikate giden yola kılavuzluk edecek olan (Rasul) geldiği halde, insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret istemekten alıkoyan engel; öncekilerin başına gelenlerin kendilerine de gelmesini veya azabın karşılarına dikilivermesini beklemekten başka ne olabilir ki!
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rabblerinden af dilemekten alıkoyan şey, sadece öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rab'lerinden mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi (yönündeki beklentileri) engel olmuştur.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine yol gösterici geldiğinde, halkı inanmaktan ve Rab'lerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan şey, öncekilerin sünnetinin (benzer uygulamanın, örneğin, geçmiş toplumlara verilen mucizelerin bir benzerinin) kendilerine de gelmesini veya azabın açıkça karşılarına gelmesini dilemeleridir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kendilerine doğru yolu gösteren peygamber geldiği halde insanları iman etmekten ve günahlarının mağrifetini istemekten alıkoyan da başka değil, ancak kendilerine evvelkilerin sünneti gelmesi veya Ahıret azabının gözleri önüne gelmesi kazıyyesidir
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İnsanlara hidayet geldiği zaman onların iman etmelerini, Rablerinden mağfiret istemelerini evvelkilerin (mahv-ü helakinde cari ve haakim olan ilahi) sünnetin kendilerine de yetişib çatacağın (ı), yahud onlara gözleri önünde (ahiret) azab (ının) geleceğin (i beklemelerin) den başka bir şey men'etmedi.
Kur'an Mesajı
Nitekim, kendilerine doğru yol rehberi gelmişken insanları imana erişmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan yegane tutum, (onların) önceki (günahkar) toplumlara uygulanan sürecin kendilerine de uygulanmasını ya da (nihai) azabın öte dünyada başlarına gelmesini beklemeleri değil de, nedir?
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İnsanlara doğruluk kılavuzu geldiği zaman, onları iman etmekten ve Rablerinden af dilemekten alıkoyan ancak öncekilere uygulananın başlarına gelmesini veya göz önünde bir azabın kendilerine gelmesini beklemeleridir.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O insanları, kendilerine peygamber geldiği halde, inanmaktan ve Rab'lerinden af dilemekten alıkoyan şey, sırf Allah'ın düsturu uyarınca, evvelki ümmetlerin başına gelen azabın kendilerinin de başlarına gelmesini yahut ahiret azabının gözlerinin önüne konulmasını beklemeleridir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerine istiğfar etmekten alıkoyan şey, ancak evvelkilerin yasasının kendilerine de gelmesi(ni) yahut azabın açıkça karşılarına gelmesi(ni beklemeleri)dir.
Kur'an-ı Kerim Meali
Kendilerine hidayet geldikten sonra, insanları iman etmekten, Rablerinden af dilemekten alıkoyan şey şundan başkası değildir: Evvelkilerin yol ve yöntemlerinin kendilerine de gelmesini yahut bizzat azabın karşılarına dikilivermesini beklemek.
Hayat Kitabı Kur’an
Nitekim, kendilerine doğru yolu gösteren rehber geldiği zaman insanları iman etmekten ve Rablerine af dilemekten alıkoyan şey; ya öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, ya da ahiret azabının gözlerinin önüne konulmasını istemekten başkası değildi.
Kerim Kur'an
Kendilerine doğru yolu gösterici geldiği zaman; insanları, Rabb'lerinin bağışlamasını dilemekten ve inanmaktan alıkoyan şey, kendilerinden öncekilerinin başına gelenlerin, kendi başlarına da gelmesini ya da azapla karşı karşıya gelmeyi beklemeleridir.
Kerim Kur'an
Kendilerine hidayet[1] geldiği zaman; insanları, Rabb'lerinin bağışlamasını dilemekten ve inanmaktan alıkoyan şey, kendilerinden öncekilerinin başına gelenlerin, kendi başlarına da gelmesini ya da azapla karşı karşıya gelmeyi beklemeleridir.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
İnsanlara yol gösteren geldiğinde, onları inanmaktan ve Efendilerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan, öncekilere uygulanan yasaların kendilerine gelmesini veya cezanın gelmesini beklemeleridir.
Süleymaniye Vakfı Meali
Kendilerine doğru yolu gösteren biri çıktığında insanları inanıp güvenmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan nedir? Eskilerin başına gelenlerin gelmesini veya ahiret azabının[1] karşılarına dikilmesini mi bekliyorlar?
Mesaj: Kuran Çevirisi
Kendilerine yol gösterici geldiğinde, halkı gerçeği onaylamaktan ve Efendi'lerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan şey, öncekilerin yasalarının (sünnetinin, benzer uygulamanın, örneğin, geçmiş toplumlara verilen mucizelerin bir benzerinin) kendilerine de gelmesini veya azabın açıkça karşılarına gelmesini dilemeleridir.
Kur’an Meal-Tefsir
Kendilerine rehber geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan şey, öncekilere (uygulanan) kanunun[1] kendilerine de gelmesini veya azabın önlerine gelmesini beklemekten başka bir şey değildir!
The Final Testament
Nothing prevented the people from believing, when the guidance came to them, and from seeking the forgiveness of their Lord, except that they demanded to see the same (kind of miracles) as the previous generations, or challenged to see the retribution beforehand.
The Quran: A Monotheist Translation
And what prevented the people from believing when the guidance came to them, and to seek forgiveness from their Lord? Are they waiting for what happened to the people of old to come to them, or that the retribution be brought to them face to face?
Quran: A Reformist Translation
When the guidance came to them nothing prevented the people from acknowledging, and seeking forgiveness from their Lord, except they sought to receive the ways of the previous people, or receive the retribution face to face.
The Clear Quran
And nothing prevents people from believing when guidance comes to them and from seeking their Lord’s forgiveness except ˹their demand˺ to meet the same fate of earlier deniers or that the torment would confront them face to face.
Tafhim commentary
What is it that prevented mankind from believing when the guidance came to them, and from asking forgiveness of their Lord, except that they would like to be treated as the nations of yore, or that they would like to see the scourge come upon them face to face?[1]
Al- Muntakhab
What kept people back from acknowledging and accepting the spirit of truth presented to them to guide them into all truth and inspire them to invoke their Creator's mercy and forgiveness but to rest content until they are wedded to the same calamities wedding those of old or to perceive through sense of sight the torment destined to be laid upon the damned!
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And nothing has prevented the people from believing when guidance came to them and from asking forgiveness of their Lord except that there [must] befall them the [accustomed] precedent of the former peoples or that the punishment should come [directly] before them.