12.
Yusuf Suresi
66. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem." dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki: "Allah, söylediklerimize vekildir."
قَالَ لَنْ اُرْسِلَهُ مَعَكُمْ حَتّٰى تُؤْتُونِ مَوْثِقاً مِنَ اللّٰهِ لَتَأْتُنَّن۪ي بِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ يُحَاطَ بِكُمْۚ فَلَمَّٓا اٰتَوْهُ مَوْثِقَهُمْ قَالَ اللّٰهُ عَلٰى مَا نَقُولُ وَك۪يلٌ
Kale len ursilehu meakum hatta tu'tuni mevsikan minallahi le te'tunneni bihi illa en yuhata bikum, fe lemma atevhu mevsikahum kalallahu ala ma nekulu vekil.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
"Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem." dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki: "Allah, söylediklerimize vekildir."
Türkçe Kur'an Çözümü
(Babaları) dedi ki: "Çepeçevre kuşatılıp öldürülme durumuna düşmedikçe, onu bana kesin olarak geri getireceğinize Allah adına yemin etmezseniz, onu sizinle göndermem". . . Ne zaman ki sağlam sözlerini verdiler, (babaları) dedi ki: "Allah, söylediklerimize Vekiyl'dir. "
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Ya'kub dedi ki: "Hepinizin çepeçevre kuşatılması müstesna, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah'tan bir garanti vermedikçe, onu sizinle asla göndermem." Kardeşler ona garanti verince şöyle dedi: "Şu söylediğimize Allah vekildir."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Babaları, "Kuşatılıp çaresiz durumda kalmanız hariç, onu bana geri getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle göndermeyeceğim" dedi. Ona güvencelerini verdiklerinde, "Allah söylediklerimize vekildir" dedi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
'Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe onu bana getireceğinize dair bana, ALLAH adına sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle beraber göndermem. Onlar ona söz verince, 'Söylediklerimize ALLAH tanıktır,' dedi.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dedi: ihtimali yok onu sizinle beraber göndermem, ta ki bana hepiniz ihata edilmedikçe onu behamehal getireceğinize dair Allahdan bir misak veresiniz, vakta ki misaklarını verdiler, dedi ki: Allah söylediklerimize karşı vekil
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Ya'kub): "Etraafınız kuşatılıb (çaresiz kalmanız müstesna) onu bana behemehal getireceğinize dair Allahdan bana sağlam bir teahhüd verilinceye kadar onu sizinle beraber, (kaabil değil) göndermem" dedi. Artık ona (babalarına) te'minatlarını verince o da: "Allah benim ve sizin bu dediklerimize vekil (şahid olsun)" dedi.
Kur'an Mesajı
(Yakub,) "Hepiniz (ölümle) kuşatılıp kıstırılmadıkça" dedi, "onu bana geri getireceğinize dair bana Allah huzurunda yeminle söz verinceye kadar onu sizinle göndermeyeceğim!" Ve yeminle söz verdiklerinde de, "(Bu) konuştuklarımıza Allah şahittir!" dedi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Babaları: -Hepiniz kuşatılmadıkça onu bana geri getireceğinize dair Allah'a karşı sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle göndermeyeceğim, dedi. Söz verdiklerinde: -Sözümüze Allah vekildir, dedi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Yakub şöyle cevap verdi: "Siz kendiniz helak olmadıkça, onu bana getireceğinize dair Allah'ın huzurunda sağlam bir söz vermeden, ben asla onu sizinle göndermem!" Onlar kendisine kesin söz verince de dedi ki: "Allah Teala da bu söylediklerimize şahittir, gözeticidir."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Ya'kub): "Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe siz, onu bana getireceğinize dair Allah adına bana sağlam söz vermeden onu asla sizinle göndermem!" dedi. Ne zaman ki, sözlerini verdiler, (Ya'kub): "Söylediğimize Allah, vekildir!" dedi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Yakub dedi: "Hepinizin çepeçevre kuşatılması müstesna, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah'tan bir garanti vermedikçe, onu sizinle asla göndermem." Kardeşler ona garanti verince şöyle dedi: "Şu söylediğinize Allah Vekil'dir."
Hayat Kitabı Kur’an
(Yakub) dedi ki: "Her tarafınızdan kuşatılıp tüm imkanlarınız tükenmedikçe onu bana geri getireceğinize dair Allah adına sağlam bir yemin edip söz vermedikçe, onu sizinle birlikte asla yollamam!" Onlar yemin ettiklerinde ise (Yakub), "Allah bütün bu konuştuklarımıza müdahil olan bir şahittir!" dedi
Kerim Kur'an
"Saldırıya uğrayıp çaresiz kalmadıkça, kesinlikle onu bana getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle asla göndermem." dedi. Onlar, söz verince: "Allah söylediklerimize vekildir." dedi.
Kerim Kur'an
"Saldırıya uğrayıp çaresiz kalmadıkça, kesinlikle onu bana getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle asla göndermem." dedi. Onlar, söz verince: "Allah söylediklerinize vekildir." dedi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Dedi ki: "Çepeçevre kuşatılmanız dışında, onu, kesinlikle bana geri getireceğinize ilişkin, Allah'ın karşısında söz vermezseniz sizinle göndermem!" Bunun üzerine, Ona söz verdiler. Dedi ki: "Allah, söylediklerimizi Destekleyendir!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Yakup dedi ki "Ben onu sizinle göndermem; hepinizi kuşatan bir felaket olmadıkça onu bana getireceğinize dair Allah adına sağlam söz verirseniz başka." Ona o sağlam sözü verdikleri zaman dedi ki "Konuştuklarımıza vekil olan Allah'tır."
Mesaj: Kuran Çevirisi
"Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe onu bana getireceğinize dair bana, ALLAH adına sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle beraber göndermem. Onlar ona söz verince, "Söylediklerimize ALLAH tanıktır" dedi.
Kur’an Meal-Tefsir
(Yakup, oğullarına): "Kuşatılmanız hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz verinceye kadar onu sizinle birlikte asla göndermem!" demişti. Ona (istediği şekilde) güvencelerini verdiklerinde (Yakup) "Söylediklerimize Allah vekildir (şahittir)" demişti.[1]
The Final Testament
He said, "I will not send him with you, unless you give me a solemn pledge before GOD that you will bring him back, unless you are utterly overwhelmed." When they gave him their solemn pledge, he said, "GOD is witnessing everything we say."
The Quran: A Monotheist Translation
He said: "I will not send him with you until you come to me with a covenant to God that you will bring him back unless you are completely overtaken." So when they brought him their covenant, he said: "God is placed in trust over what we say."
Quran: A Reformist Translation
He said, "I will not send him with you until you give me a covenant before God that you will bring him back unless you are completely overtaken." So when they gave him their covenant, he said, "God is a guard over what we say."
The Clear Quran
Jacob insisted, "I will not send him with you until you give me a solemn oath by Allah that you will certainly bring him back to me, unless you are totally overpowered." Then after they had given him their oaths, he concluded, “Allah is a Witness to what we have said.”
Tafhim commentary
Their father said: "I shall never send him with you until you give me a solemn promise in the name of Allah that you will bring him back to me, unless you yourselves are surrounded." Then after they had given him their solemn promise, he said. "Allah watches over what we have said."
Al- Muntakhab
The father said: "I will not send him –Benjamin- with you until you have given me a binding oath with a solemn appeal to Allah in witness that you shall bring him back to me unless you are surrounded, ,. Having made an oath to him, he said to them: "There, shall Allah be our witness Who stands guard over what we discourse."
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
[Jacob] said, "Never will I send him with you until you give me a promise by Allah that you will bring him [back] to me, unless you should be surrounded by enemies. " And when they had given their promise, he said, " Allah, over what we say, is Witness."