12.
Yusuf Suresi
11. ayet
İbni Kesir
Dediler ki: Ey babamız; sen bize Yusuf'u neden güvenmiyorsun? Halbuki biz, onun iyiliğini istemekteyiz.
قَالُوا يَٓا اَبَانَا مَا لَكَ لَا تَأْمَنَّۭۖا عَلٰى يُوسُفَ وَاِنَّا لَهُ لَنَاصِحُونَ
Kalu ya ebana ma leke la te'menna ala yusufe ve inna lehu lenasıhun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
(Bu karara vardıktan sonra) "Ey Babamız," dediler. "Sana ne oluyor, Yusuf'a karşı bize güvenmiyorsun? Oysa gerçekte biz, onun iyiliğini isteyenleriz."
Türkçe Kur'an Çözümü
Dediler ki: "Ey babamız, biz Onun hayrını istediğimiz halde neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun!"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Dediler ki: "Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz, onun iyiliğini istemekteyiz."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Babalarına şöyle dediler: "Ey babamız! Yusuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Halbuki biz onun iyiliğini isteyen kişileriz."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki: 'Ey babamız, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz onun candan dostlarıyız.'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Vardılar ey bizim pederimiz, dediler, sen neye bize Yusüfü inanmıyorsun? Cidden biz onun için recaciyiz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Dediler: "Ey babamız, sen bize Yuusufu neye inanmıyorsun? Halbuki biz onun elbet hayırhahlarıyız".
Kur'an Mesajı
(Bu görüşte birleştiler ve bunun üzerine babalarına:) "Ey babamız!" dediler, "Biz Yusuf'un iyiliğini isteyen kimseler olduğumuz halde, neden o'nun hakkında bize güvenmiyorsun?
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Baba, Sana ne oldu ki Yusuf için bize güvenmiyorsun? Biz, Onun iyiliğini isteriz.
Kuran-ı Kerim ve Meali
(11-12) (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp:) "Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız." "Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
(Bu fikirde karar kıldılar ve babalarına gelip) Dediler ki: "Ey babamız, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun, oysa biz ona öğüt verenler(onun iyiliğini isteyenler)iz?"
Kur'an-ı Kerim Meali
Dediler ki: "Ey babamız, ne oluyor da Yusuf konusunda bize güvenmiyorsun. Oysaki biz ona hep öğüt vermekteyiz."
Hayat Kitabı Kur’an
(Babalarına dönüp) "Ey babamız!" dediler, "Biz ona candan yürekten davrandığımız halde, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun?
Kerim Kur'an
"Ey babamız! Yusuf hakkında neden bize güvenmiyorsun? Oysaki biz onun iyiliğini isteyenleriz." dediler.
Kerim Kur'an
"Ey babamız! Yusuf hakkında neden bize güvenmiyorsun? Oysaki biz onun iyiliğini isteyenleriz." dediler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
"Ey babamız!" dediler; "Sana ne oluyor da bize güvenmiyorsun? Aslında, biz de Yusuf'un iyiliğini istiyoruz!"
Süleymaniye Vakfı Meali
(Babalarına geldiler ve) "Ey babamız! Neden Yusuf konusunda bize güvenmez oldun? Oysa biz hep onun iyiliğini isteriz" dediler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Dediler ki: "Ey babamız, neden Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz onun candan dostlarıyız."
Kur’an Meal-Tefsir
(Kardeşler babalarına) şöyle demişti: "Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun?[1] Oysa biz onun için samimi olanlarız.[2]
The Final Testament
They said, "Our father, why do you not trust us with Joseph? We will take good care of him.
The Quran: A Monotheist Translation
They said: "Our father, why do you not trust us with Joseph? And we will be giving him advice."
Quran: A Reformist Translation
They said, "Our father, why do you not trust us with Joseph, we are to him well wishers."
The Clear Quran
They said, "O our father! Why do you not trust us with Joseph, although we truly wish him well?
Tafhim commentary
After so deciding they said to their father: "Why is it that you do not trust us regarding Joseph although we are his true well-wishers?"
Al- Muntakhab
And so, they asked their father: "Our father, why do you not trust us for the care of Yusuf! Our first wish in life is for his happiness and welfare. "
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
They said, "O our father, why do you not entrust us with Joseph while indeed, we are to him sincere counselors?