9. Tevbe Suresi 66. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkara saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
لَا تَعْتَذِرُوا قَدْ كَفَرْتُمْ بَعْدَ ا۪يمَانِكُمْۜ اِنْ نَعْفُ عَنْ طَٓائِفَةٍ مِنْكُمْ نُعَذِّبْ طَٓائِفَةً بِاَنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِم۪ينَ۟
La ta'teziru kad kefertum ba'de imanikum, in na'fu an taifetin minkum nuazzib taifeten bi ennehum kanu mucrimin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Tevbe suresi 66. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra inkara saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkar eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Özür dilemeyiniz!Şüphesiz, inandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir grubu affetsek bile, bir gruba da suç işlemekte olduklarından dolayı azap ederiz.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz, (sözde) iman ettikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden (tövbe eden) bir zümreyi affetsek bile, suçlarında ısrar etmeleri sebebiyle, diğer bir zümreye azap edeceğiz.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Özür dilemeyiniz. Siz inandıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, suç işlemiş oldukları için bir kısmını cezalandıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Biyhude i'tizar etmeyin, iyman ettiğinizi söyledikten sonra küfürünüzü açığa vurdunuz, içinizden bir kısmını afvedersek bir kısmını cürümlerinde ısrar ettiklerinden dolayı azabımıza uğratacağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sakın boşuna özür dilemeyin, siz iman ettiğinizi söyledikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak da, bir kısmına suçlarında ısrar etmelerinden dolayı azap edeceğiz.
Gültekin Onan
Özür belirtmeyin. Siz inandıktan sonra küfrettiniz. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu, günahkar olmaları nedeniyle azablandıracağız.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Bihude) özür dilemiye kalkmayın. Siz iman (etdiğinizi ikramdan sonra küfretdiniz. içinizden bir zümreyi afvetsek bile (diğer) bir güruhunu — onlar mücrim (cürümlerinde musir) kimseler oldukları için — azablandıracağız.
İbni Kesir
Mazeret beyan etmeyin, gerçekten siz, inanmanızdan sonra küfrettiniz. İçinizden bir topluluğu affetsek bile, mücrimler oldukları için bir topluluğa azab ederiz.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
(Boşuna anlamsız) mazeretler ileri sürmeyin! Böylece sizler düpedüz hakkı inkar etmiş oldunuz, hem de (ondan yana) inancınız(ı açıkladık)dan sonra!" (Bu olayla ilgi derecesine göre) içinizden bir kısmınızın günahını bağışlasak bile, suça gömülüp gitmelerinden ötürü, ötekileri azaba uğratacağız.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Özür beyan etmeyin. İnandıktan sonra inkar ettiniz. İçinizden bir kısmınızı bağışlasak bile; suçlu oldukları için bir kısmınızı cezalandıracağız.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
"Ey münafıklar! Hiç boşuna özür dilemeyin. Gerçek şu ki: Siz iman ettiğinizi açıkladıktan sonra, içinizdeki inkarı açığa vurdunuz. Sizden bir kısmınızı, (tövbeleri veya alay etmemeleri sebebiyle) affetsek de, bir kısmını suçlarında ısrar etmelerinden dolayı cezalandıracağız."
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Hiç özür dilemeyin, siz inandıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile suç işlediklerinden dolayı bir kısmına da azab edeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Özür beyan etmeyin; imanınızdan sona küfre saptınız. İçinizden bir grubu affetsek bile diğer bir grubu, günaha batmış kişiler oldukları için azaba uğratacağız.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Bahane üretmeyin! Doğrusu siz, inandığınızı (açıkladıktan) sonra da küfre saptınız. Bir kısmınızı suçu savunmalarından dolayı cezalandıracağız.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra Kafirlik ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Hiç özür dilemeyin! Ant olsun siz inandıktan sonra gerçeği yalanlayarak nankörlük ettiniz. Sizden bir kısmınızı affetsek bile, suç işlemelerinden dolayı bir kısmınıza da azap edeceğiz.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Özür dilemeyin; inandıktan sonra nankörlük ettiniz. Aranızdan bir bölümünü bağışlasak bile, suça batmış olmaları yüzünden, bir bölümünüzü cezalandıracağız.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Sakın bahane üretmeyin; siz inanıp güvendikten sonra kafir oldunuz. İçinizden bir kesimini bağışlasak bile, bir kesimini cezalandıracağız. Çünkü onlar suçludurlar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Özür dilemeyiniz. Siz onayladıktan sonra inkar ettiniz. Sizden bir kısmını affetsek bile, suç işlemiş oldukları için bir kısmını cezalandıracağız.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
(Boşuna) özür dilemeyin! (Çünkü) siz iman ettikten sonra elbette kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile suçlu olduklarından dolayı bir gruba da azap edeceğiz.[1]
Əlixan Musayev
Üzrxahlıq etməyin! İman gətirdikdən sonra artıq kafir oldunuz”. Sizlərdən bir qismini bağışlasaq da, digərlərinə günahkar olduqlarına görə əzab verərik.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Əbəs yerə) üzr istəməyin. Siz iman gətirdikdən sonra (daxilinizdəki ikiüzlülüyü büruzə verməklə, Allahın əmrlərini unutmaqla) artıq kafir oldunuz. Aranızda bir qismini (tövbə edəcəyinə görə) bağışlasaq da, digər qismini günahkar olduğu üçün əzaba düçar edəcəyik!
Ələddin Sultanov
Üzr istəməyin! Siz iman gətirdikdən sonra (təkrar) kafir oldunuz. Sizdən (tövbə edən) bir qrupu bağışlasaq belə, bir qrupu da günahkar olduqlarına görə cəzalandıracağıq”. (Rəvayətə görə, Həzrət Peyğəmbər Təbük səfərinə çıxarkən bir qrup münafiq Peyğəmbəri ələ salmaq üçün belə dedilər: “Buna baxın! Şam saraylarını fəth etmək istəyir. O hara, Şam saraylarını fəth etmək hara!” Onların bu hərəkətləri vəhy yolu ilə Həzrət Peyğəmbərə bildirildi. Münafiqlər çağırılıb onların nə üçün belə etdikləri soruşulduğu zaman öz aralarında zarafatlaşdıqlarını söylədilər. Yuxarıdakı ayələr bu hadisəyə işarə edir.)
Rashad Khalifa The Final Testament
Do not apologize. You have disbelieved after having believed. If we pardon some of you, we will punish others among you, as a consequence of their wickedness.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
Do not apologize, for you have rejected after your belief. If We pardon one group from you, We will punish another group. That is because they were criminals.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Do not apologize, for you have rejected after your acknowledgement. Even if We pardon one group from you, We will punish another group, because they were criminals.
Mustafa Khattab The Clear Quran
Make no excuses! You have lost faith after your belief. If We pardon a group of you,[1] We will punish others for their wickedness.
Al-Hilali & Khan
Make no excuse; you disbelieved after you had believed. If We pardon some of you, We will punish others amongst you because they were Mujrimûn (disbelievers, polytheists, sinners, criminals.).
Abdullah Yusuf Ali
Make ye no excuses: ye have rejected Faith after ye had accepted it. If We pardon some of you, We will punish others amongst you, for that they are in sin.
Marmaduke Pickthall
Make no excuse. Ye have disbelieved after your (confession of) belief. If We forgive a party of you, a party of you We shall punish because they have been guilty.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
[9:66] Now, make no excuses. The truth is, you have fallen into unbelief after having believed. Even if We were to forgive some of you, We will surely chastise others because they are guilty.
Taqi Usmani
Make no excuses. You became disbelievers (by mocking at Allah and His Messenger) after you had professed Faith. If We forgive some of you (who repent and believe), We shall punish others (who carry on their hypocrisy), because they were guilty.
Abdul Haleem
Do not try to justify yourselves; you have gone from belief to disbelief.’ We may forgive some of you, but We will punish others: they are evildoers.
Mohamed Ahmed - Samira
Do not make excuses: You turned unbelievers after having come to faith. If We pardon a section of you (for being frivolous), We shall punish the other for being guilty (of deliberate sin).
Muhammad Asad
Do not offer [empty] excuses! You have indeed denied the truth after [having professed] your belief [in it] - Though We may efface the sin of some of you, We shall chastise others - seeing that they were lost in sin.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Do not vindicate your grievous wrong now by a prologue and an apology You have turned renegades. If We forgive some of you because of coming back to their senses, We will punish others who are indeed wicked.
Progressive Muslims
Do not apologize, for you have rejected after your belief. If We pardon one group from you, We will punish another group. That is because they were criminals.
Shabbir Ahmed
"Make no excuse. You have disbelieved after your confession of belief." If We forgive a group of you, there is another group whom We shall punish since they have violated human rights by stealing the fruit of others' labor." (Unless they restore their rights (4:17), (9:102), (25:70), (27:11)).
Syed Vickar Ahamed
"You do not make excuses: You have rejected Faith after you had accepted it. If We pardon some of you, We will punish others among you:" (This is) because they were in sin.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Make no excuse; you have disbelieved after your belief. If We pardon one faction of you - We will punish another faction because they were criminals.
Ali Quli Qarai
Do not make excuses. You have disbelieved after your faith.’ If We forgive a group among you, We will punish another group, for they have been guilty.
Bijan Moeinian
Let them know that by engagement in such activities they have proven their lack of belief (after having accepted Islam. ) If I decide to forgive some of them [in account of their stupidity], I will surely punish [the rest of] them as they are guilty ones.
George Sale
Offer not an excuse: Now are ye become infidels, after your faith. If we forgive a part of you, we will punish a part, for that they have been wicked doers.
Mahmoud Ghali
Do not excuse yourselves. You have readily disbelieved after your belief; in case We are clement towards a section of you, We will torment (another) section, for that they have been criminals.".
Amatul Rahman Omar
`Make no (false) excuses (now), you have certainly disbelieved after your confession of belief. Even if We forgive one party of you, We will punish the (people of the) other party for they are steeped in sin.'
E. Henry Palmer
Make no excuse! Ye have misbelieved after your faith; if we forgive one sect of you, we will torment another sect, for that they sinned!
Hamid S. Aziz
Make no excuse! You have disbelieved after your (confession of) faith; if We forgive one party of you, We will punish another party because they were guilty.
Arthur John Arberry
Make no excuses. You have disbelieved after your believing. If We forgive one party of you, We will chastise another party for that they were sinners.'
Aisha Bewley
Do not try to excuse yourselves. You have become kafir after having iman. If one group of you is pardoned, another group will be punished for being evildoers.’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Make no excuses; you have denied after your faith; if We pardon a number of you, a number of you will We punish because they were lawbreakers.
Эльмир Кулиев
Не извиняйтесь. Вы стали неверующими после того, как уверовали". Если Мы простим некоторых из вас, то непременно подвергнем мучениям остальных за то, что они стали грешниками.