8. Enfal Suresi 42. ayet Abdullah Yusuf Ali

Remember ye were on the hither side of the valley, and they on the farther side, and the caravan on lower ground than ye. Even if ye had made a mutual appointment to meet, ye would certainly have failed in the appointment: But (thus ye met), that Allah might accomplish a matter already enacted; that those who died might die after a clear Sign (had been given), and those who lived might live after a Clear Sign (had been given). And verily Allah is He Who heareth and knoweth (all things).
اِذْ اَنْتُمْ بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُمْ بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوٰى وَالرَّكْبُ اَسْفَلَ مِنْكُمْۜ وَلَوْ تَوَاعَدْتُمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْم۪يعَادِۙ وَلٰكِنْ لِيَقْضِيَ اللّٰهُ اَمْراً كَانَ مَفْعُولاًۙ لِيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ عَنْ بَيِّنَةٍ وَيَحْيٰى مَنْ حَيَّ عَنْ بَيِّنَةٍۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَسَم۪يعٌ عَل۪يمٌۙ
İz entum bil udvetid dunya ve hum bil udvetil kusva verrekbu esfele minkum, ve lev tevaadtum lahteleftum fil miadi ve lakin li yakdiyallahu emren kane mef'ulen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahya men hayye an beyyineh, ve innallahe le semi'un alim.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enfal suresi 42. ayet

#kelimeanlamkök
1 iz o vakit إِذْ
2 entum siz أَنتُم
3 bil-udveti vadinin بِٱلْعُدْوَةِ
4 d-dunya yakın kenarında idiniz ٱلدُّنْيَا
5 ve hum ve onlar da وَهُم
6 bil-udveti vadinin بِٱلْعُدْوَةِ
7 l-kusva uzak kenarında idiler ٱلْقُصْوَىٰ
8 ve rrakbu ve kervan da وَٱلرَّكْبُ
9 esfele daha aşağıda idi أَسْفَلَ
10 minkum sizden مِنكُمْ ۚ
11 velev ve eğer وَلَوْ
12 tevaadtum sözleşmiş olsaydınız dahi تَوَاعَدتُّمْ
13 lahteleftum buluşamazdınız لَٱخْتَلَفْتُمْ
14 fi فِى
15 l-miaadi sözleştiğiniz vakitte ٱلْمِيعَـٰدِ ۙ
16 velakin fakat bu وَلَـٰكِن
17 liyekdiye yerine getirmesi içindir لِّيَقْضِىَ
18 llahu Allah'ın ٱللَّهُ
19 emran bir işi أَمْرًۭا
20 kane كَانَ
21 mef'ulen yapılması gereken مَفْعُولًۭا
22 liyehlike helak olsun diye لِّيَهْلِكَ
23 men kimse مَنْ
24 heleke helak olan هَلَكَ
25 an عَنۢ
26 beyyinetin açık delille بَيِّنَةٍۢ
27 ve yehya ve yaşasın diye وَيَحْيَىٰ
28 men kimse (de) مَنْ
29 hayye yaşayan حَىَّ
30 an عَنۢ
31 beyyinetin açık delille بَيِّنَةٍۢ ۗ
32 ve inne çünkü وَإِنَّ
33 llahe Allah ٱللَّهَ
34 lesemiun işitendir لَسَمِيعٌ
35 alimun bilendir عَلِيمٌ