76. İnsan Suresi 8. ayet Mahmoud Ghali

And they give food (Literally: feed with food) for the love of Him, (Or: love of it) to the indigent, (and) the orphan, and the captive.
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّه۪ مِسْك۪يناً وَيَت۪يماً وَاَس۪يراً
Ve yut'imunet taame ala hubbihi miskinen ve yetimen ve esira
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | İnsan suresi 8. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
O'nun sevgisi ile yoksulu, yetimi ve ellerine mahkum olanları doyururlar.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
- Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Sevdikleri gıdalardan yoksula, yetime ve esire yedirirler. "Biz, size sırf Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz suratsız, çok katı bir günün azabından ötürü Rabbimizden korkarız" derler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Yoksula, öksüze ve tutsağa sevdikleri yiyecekleri yedirirler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Miskine, yetime, esire seve seve yemek yedirirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yoksula, yetime, esire seve seve yemek yedirir.
Gültekin Onan
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
(Yemeğe olan) sevgi (lerine ve iştihalarına) rağmen yoksulu, yetimi, esiri doyururlar (dı).
İbni Kesir
Onlar; yoksula, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Ve kendi istekleri ne kadar çok olursa olsun, muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler,
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Sevmelerine rağmen yemeği düşküne, yetime ve esire yedirirler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Kendileri de ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Yoksula, yetime ve esire sevdikleri yemeği yedirirler:
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Yoksula, yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
ve kendi istek ve arzularına rağmen muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler;
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
İhtiyaçları olmasına rağmen yiyeceği; yoksula, öksüze ve tutsağa yedirirler.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
İhtiyaçları olmasına rağmen yiyeceği; yoksula, öksüze ve tutsağa yedirirler.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Kendilerinin sevdiği yemeği, yoksullara, yetimlere ve tutsaklara da yedirirler.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Çaresizleri, yetimleri ve esirleri, seve seve doyururlar.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Yoksula, öksüze ve tutsağa sevdikleri yiyecekleri yedirirler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onlar, kendileri muhtaç olmalarına rağmen yoksulu, yetimi ve esiri yedirir (doyurur)lar.
Əlixan Musayev
Onlar özlərinin istədikləri şeylərdən kasıba, yetimə və əsirə də verərlər
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlar öz iştahaları çəkdiyi (özləri yemək istədikləri) halda (və ya: Allah rizasını qazanmaq uğrunda) yeməyi yoxsula, yetimə və əsirə yedirərlər.
Ələddin Sultanov
Onlar öz nəfsləri çəkməsinə baxmayaraq yeməyi yoxsula, yetimə və əsirə yedirərlər.
Rashad Khalifa The Final Testament
They donate their favorite food to the poor, the orphan, and the captive.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And they give food out of love to the poor and the orphan and the captive.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
They give food out of love to the poor and the orphan and the captive.
Mustafa Khattab The Clear Quran
and give food—despite their desire for it—to the poor, the orphan, and the captive,
Al-Hilali & Khan
And they give food, inspite of their love for it (or for the love of Him), to the Miskîn[1] (the poor), the orphan, and the captive
Abdullah Yusuf Ali
And they feed, for the love of Allah, the indigent, the orphan, and the captive,-
Marmaduke Pickthall
And feed with food the needy wretch, the orphan and the prisoner, for love of Him,
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
those who, for the love of Him,[1] feed the needy, and the orphan, and the captive,[2]
Taqi Usmani
and they give food, out of their love for Him (Allah), to the needy, and the orphan, and the captive,
Abdul Haleem
they give food to the poor, the orphan, and the captive, though they love it themselves,
Mohamed Ahmed - Samira
And feed the needy for the love of Him, and the orphans and the captives,
Muhammad Asad
and who give food - however great be their own want of it - unto the needy, and the orphan, and the captive,
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
For the love of Allah, they fed the indigent, the orphan and the captive, (believers or unbelievers), in spite of their attachment to the object they offer, thereby setting a good example and an excellent guide.
Progressive Muslims
And they give food out of love to the poor and the orphan and the captive.
Shabbir Ahmed
And they feed, for the love of nobility, the indigent, the orphan and the captive.
Syed Vickar Ahamed
And they feed for the love of Allah the needy, the orphan, and the captive and the needy,—
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And they give food in spite of love for it to the needy, the orphan, and the captive,
Ali Quli Qarai
They give food, for the love of Him, to the needy, the orphan and the prisoner,
Bijan Moeinian
The true believers are those who prefer to stay hungry and give their food to the needy, the orphan and the captive.
George Sale
and give food unto the poor, and the orphan, and the bondman, for his sake,
Mahmoud Ghali
And they give food (Literally: feed with food) for the love of Him, (Or: love of it) to the indigent, (and) the orphan, and the captive.
Amatul Rahman Omar
They give food for the love of Him to the indigent, the orphan and the captive.
E. Henry Palmer
and who give food for His love to the poor and the orphan and the captive.
Hamid S. Aziz
And they give food out of love for Allah to the poor and the orphan and the captive:
Arthur John Arberry
they give food, for the love of Him, to the needy, the orphan, the captive:
Aisha Bewley
They give food, despite their love for it, to the poor and orphans and captives:
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And give food for love of Him to the needy, and the fatherless, and the prisoner,
Эльмир Кулиев
Они дают пищу беднякам, сиротам и пленникам, несмотря на то, что она желанна и для них самих.