7.
Araf Suresi
92. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orda 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular: Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl büyük hüsrana uğradılar.
اَلَّذ۪ينَ كَذَّبُوا شُعَيْباً كَاَنْ لَمْ يَغْنَوْا ف۪يهَاۚۛ اَلَّذ۪ينَ كَذَّبُوا شُعَيْباً كَانُوا هُمُ الْخَاسِر۪ينَ
Ellezine kezzebu şuayben ke en lem yagnev fiha, ellezine kezzebu şuayben kanu humul hasirin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orda 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular: Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl büyük hüsrana uğradılar.
Türkçe Kur'an Çözümü
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamış gibi (yok oldular). . . Şuayb'ı yalanlayanlar, hüsrana uğrayanlar oldular.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Böylece Şu'ayb'ı yalanlayanlar; işte asıl ziyana uğrayanlar onlar oldular!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Şu'ayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamışlardı. Şu'ayb'ı yalanlayanlar var ya, asıl ziyana uğrayanlar onlar oldu.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Şuaybı tekzib edenler sanki orada bir şenlik tutmamışlardı, Şuaybı tekzib edenler, husrane düşenler onlar olmuşlardı
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Şuaybı yalanlayanlar zaten (yurdlarında) oturmuşlar gibi oldular. Şuaybı yalanlayanlardır ki en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır.
Kur'an Mesajı
Onlar ki Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi. Kendileri kaybeden kimseler oldular!
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
(91-92.) Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Şuayb'ı yalancı sayanlar... onlar değildi sanki vatanlarında, şen şakrak dolaşanlar!Şuayb'ı yalancı sayıp perişan etmek isteyenler... asıl perişan olanlar, işte onlar oldular.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şu'ayb'i yalanlayanlar... işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.
Kur'an-ı Kerim Meali
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi.
Hayat Kitabı Kur’an
Onlar ki Şuayb'i yalanlıyorlardı; kendilerine yalan oldular... Onlar ki Şuayb'i yalancı çıkarıyorlardı; kaybeden yine onlar oldu...
Kerim Kur'an
Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamışlar gibi yok oldular. Asıl kaybedenler Şu'ayb'ı yalanlayanlar oldu.
Kerim Kur'an
Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamışlar gibi yok oldular. Asıl kaybedenler Şu'ayb'ı yalanlayanlar oldu.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Şuayb'ı yalanlayanlar, orada hiç yaşamamış gibi oldular; Şuayb'ı yalanlayanlar, yıkıma uğradılar.
Süleymaniye Vakfı Meali
Şuayb'ı yalan sayanlar orada hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb'ı yalan sayanlar asıl kaybedenler oldular.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular.
Kur’an Meal-Tefsir
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç kalmamış gibiydiler;[1] Şuayb'ı yalanlayanlar kaybedenlerin ta kendileridir.
The Final Testament
Those who rejected Shu'aib vanished, as if they never existed. Those who rejected Shu'aib were the losers.
The Quran: A Monotheist Translation
Those who denied Shu'ayb, it is as if they had never prospered therein. Those who denied Shu'ayb, they were the losers.
Quran: A Reformist Translation
Those who denied Shuayb, it is as if they never prospered therein. Those who denied Shuayb, they were the losers.
The Clear Quran
Those who rejected Shu’aib were ˹wiped out˺ as if they had never lived there. Those who rejected Shu’aib were the true losers.
Tafhim commentary
Those who had charged Shu'ayb with lying became as though-they had never lived there; it is they who became utter losers.[1]
Al- Muntakhab
Consequently, those who treated Shu'aib as one who passes himself off as someone other than he is, were inflicted with an irretrievable disaster that they looked as if they had never dwelt nor flourished whereat they perished; those who treated Shu'aib as an imposter were born to be great losers.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Those who denied Shu'ayb - it was as though they had never resided there. Those who denied Shu'ayb - it was they who were the losers.