7.
Araf Suresi
42. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.
وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَا نُكَلِّفُ نَفْساً اِلَّا وُسْعَهَاۘ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ
Vellezine amenu ve amilus salihati la nukellifu nefsen illa vus'aha ulaike ashabul cenneh, hum fiha halidun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.
Türkçe Kur'an Çözümü
İman edip imanının gereği fiiller ortaya koyanlara gelince. . . Ki biz, hiçbir nefsi, kapasitesinin üstündeki ile mükellef kılmayız; işte onlar cennet ehlidirler. . . Onlar orada ebedi kalıcılardır.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yapmasını önermediğimiz halde inanıp iyi işler yapanlar cennetliktirler, onlar orada süreli kalacaklardır.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
Mesaj: Kuran Çevirisi
İnanıp erdemli bir hayat sürenlere gelince, biz hiç kimseye kapasitesinin üstünde sorumluluk yüklemeyiz; onlar cennet halkıdır. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İyman edib iyi iyi işler yapan kimseler -ki bir nefse ancak vüs'ünü teklif ederiz- bunlar işte eshabı Cennettirler ve hep onda muhalleddirler
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İman edip de güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (a gelince:) — ki biz hiç bir kimseye gücü yeteceğinden başkasını yüklemeyiz— onlar cennetin yaranıdırlar. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
Kur'an Mesajı
Ama imana erişen, doğru ve yararlı işler yapan kimseler -(ki) şüphesiz, Biz kimseye taşıyabileceği yükten fazlasını yüklemeyiz- işte, ebediyyen kalmak üzere cennete girecek olan bunlardır;
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İman eden ve doğruları yapanlar ise -ki biz kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemeyiz.- bunlar da cennetliklerdir. Onlar, orada ebedidirler.
Kuran-ı Kerim ve Meali
İman edip makbul ve güzel işler yapanlar ise -ki hiç kimseye Biz gücünün yetmeyeceği yük yüklemeyiz- cennetlik olup, orada ebedi kalacaklardır.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İnanıp iyi işler yapanlar, -ki hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemeyiz- İşte onlar cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.
Kur'an-ı Kerim Meali
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar -ki biz, her benliğe ancak yaratılış kapasitesi ölçüsünde görev yükleriz- ise cennetin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada.
Hayat Kitabı Kur’an
Fakat kim imana erer ve imanıyla uyumlu işler yaparsa -(ki) Biz hiç kimseye taşıyacağından fazlasını yüklemeyiz- işte, içinde ebedi kalmak üzere cennete girecek olan da bunlardır.
Kerim Kur'an
İman edip salihatı[1] yapanlar- ki hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemeyiz- Onlar, orada sürekli kalacaklardır.
Kerim Kur'an
İman edip salihatı[1] yapanlar- ki hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemeyiz- Cennet halkıdırlar. Onlar, orada sürekli kalacaklardır.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
İnanmış olarak erdemli edimler yapanlara gelince; hiç kimseye gücünün yeteceğinden aşırısını yüklemeyiz. Cennetin yoldaşları, işte onlardır. Sürekli orada kalacaklardır.
Süleymaniye Vakfı Meali
İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlara gelince ki biz kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemeyiz; böyleleri cennet ahalisidir; onlar da orada ölümsüzdürler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürenlere gelince, biz hiç kimseye kapasitesinin üstünde sorumluluk yüklemeyiz; onlar bahçe halkıdır. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.
Kur’an Meal-Tefsir
İman edip iyi işler yapanlara gelince -ki kimseye gücünün üzerinde bir görev yüklemeyiz-,[1] işte onlar da cennet halkıdır; orada ebedî kalacaklardır.
The Final Testament
As for those who believe and lead a righteous life - we never burden any soul beyond its means - these will be the dwellers of Paradise. They abide in it forever.
The Quran: A Monotheist Translation
As for those who believe and do good; We do not burden a soul except with what it can bear; those are the dwellers of the Paradise, in it they will abide.
Quran: A Reformist Translation
As for those who acknowledge and do good; We do not burden a person beyond its capacity; those are the dwellers of paradise, in it they will abide.
The Clear Quran
As for those who believe and do good—We never require of any soul more than what it can afford—it is they who will be the residents of Paradise. They will be there forever.
Tafhim commentary
And those who believe and do good - We do not impose upon any of them a burden beyond his capacity. They are the people of Paradise. And there they shall abide.
Al- Muntakhab
But those whose hearts are impressed with the image of religious and spiritual virtues and their deeds with wisdom and piety, realize that We do not charge a soul with more than it can bear. It is they who have the rightful claim to Paradise wherein they shall have passed through nature to Eternity.
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But those who believed and did righteous deeds - We charge no soul except [within] its capacity. Those are the companions of Paradise; they will abide therein eternally.