7.
Araf Suresi
22. ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Kur'an-ı Kerim Meali
Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?"
فَدَلّٰيهُمَا بِغُرُورٍۚ فَلَمَّا ذَاقَا الشَّجَرَةَ بَدَتْ لَهُمَا سَوْاٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِنْ وَرَقِ الْجَنَّةِۜ وَنَادٰيهُمَا رَبُّهُمَٓا اَلَمْ اَنْهَكُمَا عَنْ تِلْكُمَا الشَّجَرَةِ وَاَقُلْ لَكُمَٓا اِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمَا عَدُوٌّ مُب۪ينٌ
Fedellahuma bi gurur, fe lemma zakaş şecerete bedet lehuma sev'atuhuma ve tafika yahsıfani aleyhima min varakıl cenneh, ve nadahuma rabbuhuma e lem enhekuma an tilkumeş şecereti ve ekul lekuma inneş şeytane lekuma aduvvun mubin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?"
Türkçe Kur'an Çözümü
Böylece onları (vehimlendirerek - kendilerini beden yapı olarak kabul ettirerek) aldattı (bedenselliği fark ettirdi). . . O ikisi, o malum ağaçtan, (seks - üreme sisteminden) tadınca, bedenselliklerini hisseder oldular! Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar (nefslerindeki çeşitli Esma kuvveleri ile bedensellik hissini örtmeye çalıştılar). . . Rableri onlara nida etti: "Ben size şu ağacı (bedenselliği yaşamayı) yasaklamadım mı; ben size demedim mi, kesinlikle şeytan sizin için apaçık düşmandır?"
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara, "Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Bu suretle onları kandırarak yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rab'leri onlara, "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onları yalanlarla aldattı. Ağacı tadınca bedenleri kendilerine göründü. Üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri kendilerini çağırdı: 'O ağaçtan ikinizi menetmedim mi ve şeytanın ikinize düşman olduğunu söylemedim mi?'
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Bu suretle kandırarak ikisini de sarktırdı, onun üzerine vakta ki o ağacı tattılar, ikisine de çirkin yerleri açılıverdi ve başladılar Cennet yapraklarından üzerlerine üst üste yamayorlardı, rabları da kendilerine nida etti: ben sizi bu ağaçtan nehyetmedim mi? Ve size haberiniz olsun bu Şeytan açık bir düşmandır size demedim mi?
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte bu suuretle ikisini de aldatarak (o ağacdan yemiye) tenezzül ettirdi Ağaç (in meyvesin) i tatdıkları anda ise o çirkin yerleri kendilerine açılıverdi ve üzerlerine cennet yaprağından üst üste yamayıb örtmiye başladılar. Rableri de: "Ben size bu ağacı yasak etmedim mi? Şeytan size muhakkak apaçık bir düşmandır demedim mi?" diye nida etdi.
Kur'an Mesajı
Ve böylece onları yanıltıcı düşüncelerle yönlendirdi. Fakat o ikisi, sözü geçen ağacın meyvesinden tadar tatmaz birden çıplaklıklarının farkına vardılar; ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini örtmeye koyuldular. Bunun üzerine Rableri onlara (şöyle) seslendi: "Ben sizi o ağaçtan menedip de, 'Şeytan sizin gerçekten apaçık düşmanınızdır dememiş miydim?".
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesinden tattıklarında, avret yerleri kendilerine göründü ve oraları cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri, O ikisine: -Size bu ağacı yasaklamadım mı, şeytan sizin apaçık düşmanınızdır demedim mi? diye seslendi.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Böylece onları aldatarak mevkilerinden düşürdü. Şöyle ki: O ağacın meyvesini tadar tatmaz, edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal, buldukları cennet yapraklarıyla edep yerlerini örtmeye başladılar. Onların Rabbi ise nida edip buyurdu: "Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi? Ben şeytanın sizin besbelli düşmanınız olduğunu söylemedim mi? Niçin Beni dinlemediniz de bu perişan duruma düştünüz?"
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı, (önceki mevkilerinden indirdi). Ağac(ın meyvasın)ı tadınca çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerine örtmeğe başladılar. Rableri onlara ünledi: "Ben sizi o ağaçtan men'etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi?"
Kur'an-ı Kerim Meali
Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?"
Hayat Kitabı Kur’an
İşte böylece onları aldanışa sürükleyecek telkinlerde bulundu. Bunun üzerine onlar o bitkiden tadar tatmaz cinselliklerinin farkına vardılar ve başladılar has bahçenin yapraklarından topladıklarıyla üzerlerini örtmeye. Rableri de ikisine birden şöyle seslendi: "Ben ikinizi de o ağaçtan men etmemiş miydim? Ve ben ikinize 'Kesinlikle Şeytan sizin için ayan açık bir düşmandır!' dememiş miydim?"
Kerim Kur'an
Böylece ikisini aldatıp baştan çıkardı. O ağaçtan tadınca[1], çirkinlikleri açığa çıktı.[2] Cennet yapraklarını[3] üst üste koyup örtünmeye başladılar.[4] Rabb'leri onlara: "Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi? Bu şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi?" diye seslendi.
Kerim Kur'an
Böylece ikisini aldatıp baştan çıkardı. O ağaçtan tadınca, her ikisinin de örtülmüş çirkinlikleri açığa çıktı.[1] Cennet yapraklarını[2] üst üste koyup örtünmeye başladılar.[3] Rabb'leri onlara: "Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi? Bu şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi?" diye seslendi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Böylece, onları aldatarak sürükledi. Ağaçtan tadınca, çıplaklıkları kendilerine göründü ve cennetin yapraklarıyla üstlerini örtmeye çalıştılar. Efendileri, onlara seslendi: "Bu ağacı size yasaklamadım mı? Aslında, şeytanın apaçık düşmanınız olduğunu da söyledim!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Böylece ikisini de kandırıp değerlerini düşürdü. İkisi de o ağaçtan tadınca açılması hoş olmayacak yerleri gözüktü. Bahçedeki yaprakları üst üste koyup örtünmeye başladılar. Rableri onlara şöyle seslendi: "Size bu ağacı yasak etmedim mi? Demedim mi Şeytan sizin açık düşmanınızdır?"
Mesaj: Kuran Çevirisi
Böylece onları yalanlarla aldattı. Ağacı tadınca bedenleri kendilerine göründü. Üzerlerini bahçe yapraklarıyla örtmeye başladılar. Efendi'leri kendilerini çağırdı: "O ağaçtan ikinizi menetmedim mi ve sapkının ikinize düşman olduğunu söylemedim mi?"[1]
Kur’an Meal-Tefsir
Onları aldatarak (yasağı işlemeye) sarkıtmış (sevk etmiş)ti. (Yasak) ağacı tattıklarında edep yerleri kendilerine görünmüştü. (Ardından) bahçenin yapraklarından üzerlerine örtmeye başlamışlardı. Rableri onlara "Ben sizi o ağaçtan engellememiş miydim ve size ‘Şeytan, sizin apaçık düşmanınızdır' dememiş miydim?" diye seslenmişti.
The Final Testament
He thus duped them with lies. As soon as they tasted the tree, their bodies became visible to them, and they tried to cover themselves with the leaves of Paradise. Their Lord called upon them: "Did I not enjoin you from that tree, and warn you that the devil is your most ardent enemy?"
The Quran: A Monotheist Translation
So he misled them with deception; and when they tasted the tree, their bodies became apparent to them, and they rushed to cover themselves with the leaves of the paradise; and their Lord called to them: "Did I not prohibit you from that tree, and tell you that the devil is your clear enemy?"
Quran: A Reformist Translation
So he misled them with deception; and when they tasted the tree, their bodies became apparent to them, and they rushed to cover themselves with the leaves of the paradise; and their Lord called to them: "Did I not forbid you from that tree, and tell you that the devil is your clear enemy?"
The Clear Quran
So he brought about their fall through deception. And when they tasted of the tree, their nakedness was exposed to them, prompting them to cover themselves with leaves from Paradise. Then their Lord called out to them, "Did I not forbid you from that tree and ˹did I not˺ tell you that Satan is your sworn enemy?"
Tafhim commentary
Thus Satan brought about their fall by deceit. And when they tasted of the tree, their shame became vislible to them, and both began to cover themselves with leaves from the Garden. Then their Lord called out to them: 'Did I not forbid you from that tree, and did I not warn you that Satan 'is your declared enemy?'
Al- Muntakhab
No sooner did they have a taste of the fruit of the forbidden tree than their private parts were exposed, and they realized, then, how shameful this was. They kept collecting leaves from the trees in Paradise to cover their naked bodies, which aroused their sense of shame. There and then, did Allah, their Creator, summon them by a call and say to them: " Did I not command you both to keep off this tree, and say to you that AL-Shaytan was and shall always be your avowed enemy!".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
So he made them fall, through deception. And when they tasted of the tree, their private parts became apparent to them, and they began to fasten together over themselves from the leaves of Paradise. And their Lord called to them, "Did I not forbid you from that tree and tell you that Satan is to you a clear enemy?"
The Qur'an: A Complete Revelation
And he led them by delusion; then when they tasted of the tree, their shame was made manifest to them, and they began to draw over them of the leaves of the garden. And their Lord called to them: “Did I not forbid you that tree? And did I not say to you: ‘The satan is an open enemy to you’?”