7. Araf Suresi 176. ayet Muhammad Asad

Now had We so willed, We could indeed have exalted him by means of those [messages]: but he always clung to the earth and followed but his own desires. Thus, his parable is that of an [excited] dog: if thou approach him threateningly, he will pant with his tongue lolling; and. if thou leave him alone, he will pant with his tongue lolling. Such is the parable of those who are bent on giving the lie to Our messages. Tell [them], then, this story, so that they might take thought.
وَلَوْ شِئْنَا لَرَفَعْنَاهُ بِهَا وَلٰكِنَّهُٓ اَخْلَدَ اِلَى الْاَرْضِ وَاتَّـبَعَ هَوٰيهُۚ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ الْكَلْبِۚ اِنْ تَحْمِلْ عَلَيْهِ يَلْهَثْ اَوْ تَتْرُكْهُ يَلْهَثْۜ ذٰلِكَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَاۚ فَاقْصُصِ الْقَصَصَ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Ve lev şi'na le refa'nahu biha ve lakinnehu ahlede ilel ardı vettebea hevah, fe meseluhu ke meselil kelb, in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhu yelhes, zalike meselul kavmillezine kezzebu bi ayatina, faksusil kasasa leallehum yetefekkerun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Araf suresi 176. ayet

#kelimeanlamkök
1 velev ve şayet وَلَوْ
2 şi'na dileseydik شِئْنَا
3 lerafea'nahu elbette onu yükseltirdik لَرَفَعْنَـٰهُ
4 biha onlarla (ayetlerle) بِهَا
5 velakinnehu fakat o وَلَـٰكِنَّهُۥٓ
6 ehlede saplandı أَخْلَدَ
7 ila إِلَى
8 l-erdi yere ٱلْأَرْضِ
9 vettebea ve peşine düştü وَٱتَّبَعَ
10 hevahu hevesinin هَوَىٰهُ ۚ
11 femeseluhu onun durumu فَمَثَلُهُۥ
12 kemeseli durumuna benzer كَمَثَلِ
13 l-kelbi şu köpeğin ٱلْكَلْبِ
14 in eğer إِن
15 tehmil varsan تَحْمِلْ
16 aleyhi üstüne عَلَيْهِ
17 yelhes dilini sarkıtıp solur يَلْهَثْ
18 ev veyahut أَوْ
19 tetrukhu onu bıraksan تَتْرُكْهُ
20 yelhes dilini sarkıtıp solur يَلْهَث ۚ
21 zalike işte budur ذَّٰلِكَ
22 meselu durumu مَثَلُ
23 l-kavmi toplumların ٱلْقَوْمِ
24 ellezine ٱلَّذِينَ
25 kezzebu yalanlayan كَذَّبُوا۟
26 biayatina ayetlerimizi بِـَٔايَـٰتِنَا ۚ
27 feksusi anlat فَٱقْصُصِ
28 l-kasasa bu kıssayı ٱلْقَصَصَ
29 leallehum belki لَعَلَّهُمْ
30 yetefekkerune düşünürler يَتَفَكَّرُونَ