7. Araf Suresi 176. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.
وَلَوْ شِئْنَا لَرَفَعْنَاهُ بِهَا وَلٰكِنَّهُٓ اَخْلَدَ اِلَى الْاَرْضِ وَاتَّـبَعَ هَوٰيهُۚ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ الْكَلْبِۚ اِنْ تَحْمِلْ عَلَيْهِ يَلْهَثْ اَوْ تَتْرُكْهُ يَلْهَثْۜ ذٰلِكَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَاۚ فَاقْصُصِ الْقَصَصَ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Ve lev şi'na le refa'nahu biha ve lakinnehu ahlede ilel ardı vettebea hevah, fe meseluhu ke meselil kelb, in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhu yelhes, zalike meselul kavmillezine kezzebu bi ayatina, faksusil kasasa leallehum yetefekkerun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Araf suresi 176. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Eğer dileseydik, onu bu işaretlerle yükseltirdik. . . Fakat o arza (bedenselliğe) yerleşti ve boş asılsız dürtülerine tabi oldu! Artık onun meseli şu köpeğin meseli gibidir: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, terketsen de dilini sarkıtıp solur. . . İşte işaretlerimizi yalanlayan topluluk, buna benzer! (Sen bu) kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler.
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İnsanı ayetlerimizle yüceltmeyi diledik. Ama o yere çakılı kaldı, arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan da... Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikayeyi anlat ki, düşünsünler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Dileseydik o ayetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o, toprağa yapışmakta direndi ve hevesinin ardına takıldı. Onun durumu, üstüne varsan da bıraksan da dili dışarda soluyan huysuz bir köpeğin durumuna benzer. Ayetlerimizi yalanlayan toplulukların durumu işte böyledir. Bu olayı aktar, olur ki düşünürler.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Eğer dilese idik biz, onu o ayetlerle yükseltirdik ve lakin o, yere (alçaklığa) saplandı ve hevasının ardına düştü, artık onun meseli o köpeğin meseline benzer: üzerine varsan dilini salar solur, bıraksan yine dilini salar solur; bu işte ayetlerimizi tekzib eden o kavmin meseli, kıssayı kendilerine bir nakl eyle, gerektir ki bir düşünürler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Eğer dileseydik Biz onu ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere alçaklığa saplandı ve hevasının ardına düştü. Artık onun hali, o köpeğin haline benzer ki, üzerine varsan dilini sarkıtıp solur, bıraksan yine dilini sarkıtıp solur. İşte böyledir ayetlerimizi inkar eden o kimselerin durumu; kıssayı kendilerine bir naklet, belki biraz düşünürler.
Gültekin Onan
Eğer biz dileseydik, onu bununla (ayetlerimizle) yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar ki düşünsünler (yetefekkerun).
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Eğer dileseydik onu bu (ayetler) le yükseltirdik. Fakat o, yere saplandı, hevasına uydu. Artık onun sıfatı o köpeğin haali gibidir ki üstüne varsan dilini sarkıtıb solur, yahud kendi haaline bıraksan yine dilini uzatıb solur. İşte ayetlerimizi yalan sayanlar güruhunun sıfatı budur. Artık sen (Habibim) kıssayı (onlara) anlat. Belki iyice düşünürler.
İbni Kesir
Dileseydik onu, bununla yükseltirdik. Fakat o; yere saplandı ve hevesine uydu. Artık onun hali; o köpeğin hali gibidir ki, üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin hali böyledir. Sen, kıssayı anlat. Belki düşünürler.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
İmdi, Biz eğer dileseydik, onu ayetlerimizle yüceltir, üstün kılardık: fakat o hep dünyaya sarıldı ve yalnızca kendi arzu ve heveslerinin peşinden gitti. Bu bakımdan, böyle birinin durumu (kışkırtılan) bir köpeğin durumu gibidir: öyle ki, onun üzerine korkutarak varsan da dilini sarkıtıp hırlar, kendi haline bıraksan da. Bizim ayetlerimizi yalanmaya kalkan kimselerin hali işte böyledir. Öyleyse, bu kıssayı anlat, ki belki derin derin düşünürler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o yeryüzünü ebedi zannetti, heveslerine tabi oldu. Onun misali, üzerine yürüsen de kendi haline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğe benzer. Ayetlerimizi yalanlayan kavmin misali budur. Hikayeyi onlara anlat umulur ki düşünürler.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
(175-176) Onlara, kendisine ayetlerimiz hakkında ilim nasib ettiğimiz kimsenin de kıssasını anlat: Evet, o adam bu ilme rağmen o ayetlerin çerçevesinden sıyrıldı, şeytan da onu peşine taktı, derken azgınlardan biri olup çıktı. Eğer dileseydik, onu o ayetler sayesinde yüksek bir mevkiye çıkarırdık, lakin o, dünyaya saplandı ve hevasının esiri oldu. Onun hali tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi haline bıraksan da yine dilini salar solur! İşte bu, tıpkı ayetlerimizi yalan sayan kimselerin misalidir. Sen olayı onlara anlat, olur ki düşünüp kendilerine çekidüzen verirler.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Dileseydik elbette onu o ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu, tıpkı şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, onu bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayanların durumu budur. Bu kıssayı anlat, belki düşünür(öğüt alır)lar.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Dileseydik onu, o ayetlerle yüceltirdik. Ama o, yere saplandı, iğreti arzularına uydu. Onun durumu şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan dilini sarkıtarak solur, kendi haline bıraksan dilini sarkıtarak solur. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun örneği işte budur. Bu hikayeyi anlat ki düşünüp taşınabilsinler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Ki, eğer Biz isteseydik onu mesajlarımızla yüceltirdik, ne ki o dünyaya sarıldı ve ihtirasının peşine düştü. İşte bu yüzden böyle birinin durumu, üstüne varsan da kendi haline bıraksan da hırlayıp duran köpeğe benzer. Mesajlarımızı yalanlamaya kalkanların durumu işte böyledir. Şu halde bu kıssaları aktar, belki üzerinde düşünürler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Dileseydik[1] onu bununla[2] yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, hevasına[3] uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan halkın durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki öğüt alırlar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Dileseydik[1] onu bununla[2] yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, tutku ve kuruntusuna uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki düşünürler.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Eğer dileseydik, kesinlikle onu yüceltirdik. Fakat o, yeryüzüne sarıldı ve kendi tutkularına kapıldı. İşte, onun durumu, üstüne varsan da dili dışarıda havlayan, kendi durumuna bıraksan da dili dışarıda havlayan köpeğin durumunun tıpkısıdır. Ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumu, işte böyledir. Bu öyküyü anlat; böylece, belki düşünürler.[132]
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Eğer zorlasaydık[1], o ayetlerle onu yüceltirdik. Ama o, yere çakılıp kaldı ve arzularına uydu. O, susuz kalmış köpek gibidir; üzerine varsan dilini çıkarıp solur, bırakıp gitsen yine dilini çıkarıp solur. İşte ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılan o toplulukların örneği budur. Bu olayı anlat, belki düşünürler.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin ardına takıldı. Onun durumu, üstüne varsan da bıraksan da dili dışarıda soluyan huysuz bir köpeğin durumuna benzer. Ayetlerimizi yalanlayan toplulukların durumu işte böyledir. Bu olayı aktar, olur ki düşünürler.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Dileseydik elbette onu bu deliller sayesinde yükseltirdik. Fakat o, arzusuna mahkûm olup dünyaya saplandı. Böylesi bir kişinin durumu, kovsan da kendi hâline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğin durumuna benzer.[1] İşte ayetlerimizi yalanlayan kavmin örneği de böyledir. Bu kıssayı anlat; umulur ki düşünürler.[2]
Əlixan Musayev
Biz istəsəydik, bunun (həmin ayələrin) sayəsində onu ucaldardıq. Lakin o, dünyaya meyl saldı və öz istəyinə uydu. Onun məsəli itin məsəlinə bən-zəyir; onu qovsan da dilini çıxardıb ləhləyər, qovmasan da. Ayələrimizi yalan hesab edənlərin məsəli belədir. Bu əhvalatları (onlara) danış ki, bəlkə fikirləşələr.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Əgər Biz istəsəydik, onu (həmin ayələrlə) ucaldardıq. Lakin o, yerə (dünyaya) meyl edib nəfsinin istəklərinə uydu. O elə bir köpəyə bənzəyir ki, üstünə cumsan da dilini çıxardıb ləhləyər, cummasan da (Onun üçün heç bir fərqi yoxdur). Bu, ayələrimizi yalan hesab edənlər barəsində çəkilən məsəldir. (Ey Peyğəmbərim!) Bu əhvalatları (yəhudilərə) söylə ki, bəlkə, (lazımınca) düşünsünlər!
Ələddin Sultanov
Əgər Biz istəsəydik, onlarla (həmin ayələrlə) onu ucaldardıq. Lakin o, dünyaya meyil etdi və öz nəfsinin arzularına uydu. Onun halı bir köpəyin halına bənzəyir; üstünə cumsan da ləhləyər, qoyub getsən də ləhləyər. Bu, ayələrimizi yalanlayan qövmün halıdır. Hadisələri (onlara) nəql et ki, bəlkə, onlar düşünüb təfəkkür edərlər.
Rashad Khalifa The Final Testament
Had we willed, we could have elevated him therewith, but he insisted on sticking to the ground, and pursued his own opinions. Thus, he is like the dog; whether you pet him or scold him, he pants. Such is the example of people who reject our proofs. Narrate these narrations, that they may reflect.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And if We had wished, We could have raised him with it, but he stuck to the earth and he followed his desire. His example is like the dog, if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our revelations. So tell the stories, perhaps they will think.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Had We willed, We could have elevated him by it, but he stuck to the earth and he followed his wishful thinking. His example is like the dog; if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our signs. Relate the stories, perhaps they will think.
Mustafa Khattab The Clear Quran
If We had willed, We would have elevated him with Our signs, but he clung to this life—following his evil desires. His example is that of a dog: if you chase it away, it pants, and if you leave it, it ˹still˺ pants. This is the example of the people who deny Our signs.[1] So narrate ˹to them˺ stories ˹of the past˺, so perhaps they will reflect.
Al-Hilali & Khan
And had We willed, We would surely have elevated him therewith but he clung to the earth and followed his own vain desire. So his parable is the parable of a dog: if you drive him away, he lolls his tongue out, or if you leave him alone, he (still) lolls his tongue out. Such is the parable of the people who reject Our Ayât (proofs, evidence, verses, lessons, signs, revelations, etc.). So relate the stories, perhaps they may reflect.
Abdullah Yusuf Ali
If it had been Our will, We should have elevated him with Our signs; but he inclined to the earth, and followed his own vain desires. His similitude is that of a dog: if you attack him, he lolls out his tongue, or if you leave him alone, he (still) lolls out his tongue. That is the similitude of those who reject Our signs; So relate the story; perchance they may reflect.
Marmaduke Pickthall
And had We willed We could have raised him by their means, but he clung to the earth and followed his own lust. Therefor his likeness is as the likeness of a dog: if thou attackest him he panteth with his tongue out, and if thou leavest him he panteth with his tongue out. Such is the likeness of the people who deny Our revelations. Narrate unto them the history (of the men of old), that haply they may take thought.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
Now had We so willed We could indeed have exalted him through those signs, but he clung to earthly life and followed his carnal desires. Thus his parable is that of the dog who lolls out his tongue whether you attack him or leave him alone.[1] Such is the parable of those who reject Our signs as false. Narrate to them these parables that they may reflect.
Taqi Usmani
If We so willed, We would have elevated him thereby; but he clung to the earth and followed his desires. So, his example is like the example of a dog, if you attack him, he pants with his tongue protruding, and if you leave him alone he still pants with his tongue protruding. That is the example of those who rejected Our signs. So, relate the chronicles, so that they may ponder.
Abdul Haleem
if it had been Our will, We could have used these signs to raise him high, but instead he clung to the earth and followed his own desires- he was like a dog that pants with a lolling tongue whether you drive it away or leave it alone. Such is the image of those who reject Our signs. Tell them the story so that they may reflect.
Mohamed Ahmed - Samira
We wished to exalt him, but he loved baseness and followed his lust. His likeness is that of a dog who hangs out his tongue if you drive him away, and still hangs it out if you leave him alone. Such is the case of the people who deny Our signs. Narrate this history to them; they may haply reflect.
Muhammad Asad
Now had We so willed, We could indeed have exalted him by means of those [messages]: but he always clung to the earth and followed but his own desires. Thus, his parable is that of an [excited] dog: if thou approach him threateningly, he will pant with his tongue lolling; and. if thou leave him alone, he will pant with his tongue lolling. Such is the parable of those who are bent on giving the lie to Our messages. Tell [them], then, this story, so that they might take thought.
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Had We willed We Would have opened his heart's ears and influenced him with the divine course of action, and thereby exalted his best faculties to the highest spiritual honours. But he chose to direct his intellect earthward, indulge in vanities and remain low. And there, he stood similitude exact of the dog which lolls his tongue whether you drive him away or you let him alone. This is exactly the similitude of those who deny Our revelations and signs betokening Omnipotence and Authority. Therefore, recourse O Muhammad to the narratives of such persons so that they may hopefully pause to think.
Progressive Muslims
Had We wished, We could have elevated him by it, but he stuck to the Earth and he followed his desire. His example is like the dog, if you scold him he pants, and if you leave him he pants; such is the example of the people who deny Our revelations. Relate the stories, perhaps they will think.
Shabbir Ahmed
He could have raised himself in honor according to Our Laws, but he clung to the earth and followed his own desire. Therefore his likeness is as the likeness of a dog. Whether you pet him or scold him, he pants. Such is the example of people who deny Our Revelations in practice. (The Revelation of Allah lightens your burdens, while man-made dogmas burden you (7:157)). So relate this narration that they may reflect.
Syed Vickar Ahamed
And if it had been Our Will, We should have raised him with Our Signs; But he was tempted (down) to the earth, and followed his own useless desires. So the similarity is that of a dog: If you attack him, he puts out his tongue (and pants), or if you leave him alone, he (still) hangs out his tongue (and pants). That is the similarity of those who reject Our Signs; So relate the stories; So that they may think.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And if We had willed, we could have elevated him thereby, but he adhered [instead] to the earth and followed his own desire. So his example is like that of the dog: if you chase him, he pants, or if you leave him, he [still] pants. That is the example of the people who denied Our signs. So relate the stories that perhaps they will give thought.
Ali Quli Qarai
Had We wished, We would have surely raised him by their means, but he clung to the earth and followed his [base] desires. So his parable is that of a dog: if you make for it, it lolls out its tongue, and if you let it alone, it lolls out its tongue. Such is the parable of the people who deny Our signs. So recount these narratives, so that they may reflect.
Bijan Moeinian
If I wanted, I could have [deprived him of his freedom of choice and have] elevated him by the means of those revelations. His choice was to stick to the world and follow his own lusts. Such person is like a dog whose tongue is always out as a sign of his continuous lust. His life story is similar to those people who chose to disregard My Revelations. Go on and relate these stories to them, perhaps they come to their senses.
George Sale
And if We pleased, We would have exalted him thereby; but he inclined to the earth and followed his evil desires. His case, therefore, is like the case of a thirsty dog; if thou drive him away, he hangs out his tongue and if thou leave him, he hangs out his tongue. Such is the case of the people who disbelieve in Our Signs. So relate to them this narrative that they may reflect.
Mahmoud Ghali
And if We had decided, We would indeed have raised him thereby, but he clung to the earth and closely followed his prejudice. So the likeness of him is like the likeness of a dog: in case you burden it, it lolls (its tongue out), or (in case) you leave it, it lolls (its tongue out). That is the likeness of the people who have cried lies to Our signs. So narrate (these) narratives that possibly they would meditate..
Amatul Rahman Omar
Had We so willed We would have exalted him (in ranks) thereby (- by means of these Our commandments), but he remained inclined to (the material things of) this world and followed his low desires. His case therefore is like that of a dog, if you bear down upon it, it lolls its tongue out or if you leave it alone, it still lolls out its tongue. Such is the case with the people who cry lies to Our commandments; (they do not give up their evil ways whether you warn them or not). So narrate to them the account (of the people of old) that they may reflect.
E. Henry Palmer
Had we pleased we would have exalted him thereby, but lie crouched upon the earth and followed his lust, and his likeness was as the likeness of a dog, whom if thou shouldst attack he hangs out his tongue, or if thou should leave him, hangs out his tongue too. That is the likeness of the people who say our signs are lies. Tell them then these tales - haply they may reflect.
Hamid S. Aziz
Had We pleased We would have exalted him thereby (with Our Signs), but he clung to the earth and followed his own lust, and his likeness was as the likeness of a dog, whom if you should attack he hangs out his tongue, or if you should leave him, hangs out his tongue too. Such is the likeness of the people who say our Signs (revelations) are lies. Tell them then these tales - per chance (or possibly) they may reflect.
Arthur John Arberry
And had We willed, We would have raised him up thereby; but he inclined towards the earth and followed his lust. So the likeness of him is as the likeness of a dog; if thou attackest it it lolls its tongue out, or if thou leavest it, it lolls its tongue out. That is that people's likeness who cried lies to Our signs. So relate the story; haply they will reflect.
Aisha Bewley
If We had wanted to, We would have raised him up by them. But he gravitated towards the earth and pursued his whims and base desires. His metaphor is that of a dog: if you chase it away, it lolls out its tongue and pants, and if you leave it alone, it lolls out its tongue and pants. That is the metaphor of those who deny Our Signs. So tell the story so that hopefully they will reflect.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And had We willed, We would have raised him thereby; but he clung to the earth and followed his vain desire. So his likeness is as the likeness of a dog: if thou win him over, he pants; or if thou leave him, he pants. That is the likeness of the people who deny Our proofs; so relate thou to them the story, that they might reflect.
Эльмир Кулиев
Если бы Мы пожелали, то возвысили бы его посредством этого. Однако он приник к земле и стал потакать своим желаниям. Он подобен собаке: если ты прогоняешь ее, она высовывает язык, и если ты оставишь ее в покое, она тоже высовывает язык. Такова притча о тех, которые считают ложью Наши знамения. Рассказывай эти истории, — быть может, они призадумаются.