7.
Araf Suresi
161. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,
وَاِذْ ق۪يلَ لَهُمُ اسْكُنُوا هٰذِهِ الْقَرْيَةَ وَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ وَقُولُوا حِطَّةٌ وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّداً نَغْفِرْ لَكُمْ خَط۪ٓيـَٔاتِكُمْۜ سَنَز۪يدُ الْمُحْسِن۪ينَ
Ve iz kile lehumuskunu hazihil karyete ve kulu minha haysu şi'tum ve kulu hıttatun vedhulul babe succeden nagfir lekum hatiatikum, senezidul muhsinin.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,
Türkçe Kur'an Çözümü
Hani onlara: "Şu şehirde yerleşin. . . Ondan istediğiniz yerden yeyin. 'Mağfiret et', deyin ve kapısından secdenin anlamını yaşayarak girin ki, hatalarınızı sizin için mağfiret edelim. . . Muhsinlere daha da ziyade edeceğiz" denildi.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Hani onlara denildi ki: "Bu ülkede yerleşiniz ve oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanınız ve bunu yaparken 'Bizden günahlarımızın yükünü kaldır' diye niyaz ediniz! Saygıda bulunarak kapıdan giriniz ki, sizin günahlarınızı bağışlayalım. İyilik yapanları kat kat ödüllendireceğiz."
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
O zaman onlara denilmişti ki: "Şu memlekete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi yiyin ve 'Hıtta (Ya Rabbi, bizi affet)' deyin. Kentin kapısından eğilerek tevazu ile girin ki biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere daha da fazlasını vereceğiz."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hatırla ki kendilerine, 'Bu şehirde oturun, oradan dilediğiniz gibi yiyin, dostça konuşun ve kapıdan alçak gönüllü olarak girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara fazlasını vereceğiz,' denildiğinde,
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve o vakit onlara denilmişti ki şu şehre sakin olun ve ondan dilediğiniz yerde yeyin ve "hıtta" deyin ve secde ederek kapıya girin ki size suçlarınızı bağışlayalım, muhsinlere ilerde ziyadesini vereceğiz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
O zaman onlara: "Şu şehirde yerleşin. Onun dilediğiniz yerinden yeyin. "Hıtta" deyin. Kapısından hepiniz secde edici olarak girin ki suçlarınızı yarlığayalım. İyi hareket edenlere ileride daha fazlasıyle vereceğiz" denilmişdi.
Kur'an Mesajı
Hani, size şöyle dendiği zaman(ı hatırlayın): "Bu ülkede yerleşin ve oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın; ve (bunu yaparken) "Bizden günahlarımızın yükünü kaldır!" diye niyaz edin. Ve alçak gönüllülükle (şehrin) kapı(sın)dan girin; (ki, böylece) sizin günahlarınızı bağışlayalım (ve) iyilik yapanları kat kat ödüllendirelim!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlara: -Bu ülkede oturun ve orada dilediğiniz yerden yiyin, "bağışla" diyerek kapıdan secde edip girin ki biz de sizi bağışlayalım. İyiler için daha fazlasını vereceğiz, denilmişti.
Kuran-ı Kerim ve Meali
O vakit onlara denildi ki: "Şu şehre (Kudüs'e) yerleşin, oranın ürünlerinden dilediğiniz şekilde yiyin, yararlanın, "Affet bizi ya Rebbena! (hıtta)" deyin ve şehrin kapısından tevazu ile eğilerek girin ki suçlarınızı bağışlayalım. İyi ve güzel davrananlara, ayrıca daha fazla mükafatlar vereceğiz."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onlara: "Şu kentte oturun. Orada dilediğiniz yerden yeyin, (Allah'a niyaz edip bizi) affet deyin ve secde ederek kapıdan girin ki hatalarınızı bağışlayalım; biz iyilik edenlere daha fazlasını da vereceğiz." denildi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Onlara şöyle denildi: Şu kentte oturun, orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz.
Hayat Kitabı Kur’an
Hani, bir zaman da onlara denilmişti ki: "Yerleşin şu ülkeye, oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın! Bir yandan da 'Bağışla!' diye yalvarın ve mahviyet içerisinde (kentin) kapısından girin; Biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım ve sonunda güzel davrananları ödüllendirelim!"
Kerim Kur'an
Onlara, "Şu beldeye yerleşin ve orada dilediğiniz şeylerden yiyin. Af dilediğinizi söyleyin ve teslim olmuş/kabullenmiş olarak kapısından girin" denilmişti. Biz, "Yanlışlarınızı bağışlayalım ve iyilik edenlere fazlasıyla verelim."
Kerim Kur'an
Onlara, "Şu beldeye yerleşin ve orada dilediğiniz şeylerden yiyin. Af dilediğinizi söyleyin ve teslim olmuş/kabullenmiş olarak kapısından girin" denilmişti. Biz, "Hatalarınızı bağışlayalım ve iyilik edenlere fazlasıyla verelim."
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Ayrıca, onlara, şöyle denilmişti: "Şu kente yerleşin ve istediğiniz yerden yiyin. Ve ‘Bizi bağışla!' diyerek kapıdan secde ederek girin; suçlarınızı bağışlayalım. Güzel davrananlara, daha da çoğunu vereceğiz!"[131]
Süleymaniye Vakfı Meali
Bir gün onlara şöyle denmişti: "Bu kente yerleşin. Orada beğendiğiniz[1] yerden yiyin. "Bağışla bizi" deyin. Kapısından baş eğerek girin ki hatalarınızı örtelim. Güzel davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz .
Mesaj: Kuran Çevirisi
Hatırla ki kendilerine, "Bu şehirde oturun, oradan dilediğiniz gibi yiyin, dostça konuşun ve kapıdan alçak gönüllü olarak girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara fazlasını vereceğiz" denildiğinde,
Kur’an Meal-Tefsir
Hani onlara şöyle denmişti: "Şu şehirde yerleşin; onun (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yararlanın; ‘Hıttah!' (bizi bağışla) deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım."[1] Güzel davrananların (ödülünü) ileride daha da artıracağız.
The Final Testament
Recall that they were told, "Go into this town to live, and eat therefrom as you please, treat the people amicably, and enter the gate humbly. We will then forgive your transgressions. We will multiply the reward for the righteous."
The Quran: A Monotheist Translation
And they were told: "Reside in this town and eat from it as you please, and say: "Our load is removed," and enter the passageway by crouching, We will forgive for you your wrongdoings, and We will increase for the good doers."
Quran: A Reformist Translation
When they were told: "Reside in this town and eat from it as you please, talk amicably and enter the passage by prostrating, We will then forgive for you your wrong doings. We will increase for the good doers."
The Clear Quran
And ˹remember˺ when it was said to them, "Enter this city ˹of Jerusalem˺ and eat from wherever you please. Say, ‘Absolve us,’ and enter the gate with humility. We will forgive your sins, ˹and˺ We will multiply the reward for the good-doers."
Tafhim commentary
And recall[1] when it was said to them: 'Dwell in this town and eat plentifully of whatever you please, and say: "Repentance", and enter the gate prostrate. We shall forgive you your sins and shall bestow further favours on those who do good.'
Al- Muntakhab
We said to them "You make abode in this town* and eat as you will, wherever you will. It is all replete with choice of all delights. Enjoy all that is wholesome and affords pleasure, but let your bosoms surge up and answer thanks and express your thoughts in words invoking Me to relieve your hearts and unload your burden of sins", "Humble yourselves and bow your knees to Me as you go through the gate ", "then and only then will I forgive your iniquities and reward those whose deeds are imprinted with wisdom and piety with what runs higher than what corresponds with their piety"
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [mention, O Muúammad], when it was said to them, "Dwell in this city and eat from it wherever you will and say, 'Relieve us of our burdens,' and enter the gate bowing humbly; We will [then] forgive you your sins. We will increase the doers of good [in goodness and reward]."