7.
Araf Suresi
134. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Başlarına iğrenç bir azab çökünce, dediler ki: "Ey Musa, Rabbine -sana verdiği ahid adına- bizim için dua et. Eğer bu iğrenç azabı üzerimizden çekip giderirsen, andolsun sana iman edeceğiz ve İsrailoğullarını seninle göndereceğiz.
وَلَمَّا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الرِّجْزُ قَالُوا يَا مُوسَى ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَۚ لَئِنْ كَشَفْتَ عَنَّا الرِّجْزَ لَنُؤْمِنَنَّ لَكَ وَلَنُرْسِلَنَّ مَعَكَ بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَۚ
Ve lemma vakaa aleyhimur riczu kalu ya mused'u lena rabbeke bi ma ahide indek, le in keşefte anner ricze le nu'minenne leke ve le nursilenne meake beni israil.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Başlarına iğrenç bir azab çökünce, dediler ki: "Ey Musa, Rabbine -sana verdiği ahid adına- bizim için dua et. Eğer bu iğrenç azabı üzerimizden çekip giderirsen, andolsun sana iman edeceğiz ve İsrailoğullarını seninle göndereceğiz.
Türkçe Kur'an Çözümü
Üzerlerine bu azap geldiğinde: "Ey Musa! Sözleşmene dayanarak, bizim için Rabbine dua et. . . Şayet bu azabı bizden kaldırırsan, muhakkak ki sana iman edeceğiz ve mutlaka İsrailoğullarını seninle beraber göndereceğiz" dediler.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Azap üzerlerine çökünce, "Ey Musa! Sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et! Eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğulları'nı seninle göndereceğiz" dediler.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Üzerlerine azap çökünce, "Ey Musa! Rabbinin sana verdiği söz uyarınca bizim için dua et. Eğer azabı üzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte elbette göndereceğiz" dediler.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Her ne zaman başlarına bir musibet gelse, 'Ey Musa, sana verdiği sözden dolayı Rabbine yalvar. Bizi bu felaketlerden kurtarırsan sana inanır ve İsrail oğullarını da seninle beraber yollarız,' dediler.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Vaktaki azab üzerlerine çöktü, ya Musa! dediler: Bizim için rabbına dua et, sana olan ahdi hurmetine, eğer bizden bu azabı sıyırırsan kasem olsun ki sana kat'iyyen iyman ederiz ve Beni İsraili seninle beraber mutlak göndeririz
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Üzerlerine o azab çökünce: "Ya Musa, dediler bizim için Rabbine — sana olan ahdi hürmetine —düa et. Eğer bu azabı bizden ayırıb sıyırırsan, andolsun, sana kat'iyyen iman edeceğiz. Andolsun, İsrail oğullarını da seninle beraber mutlak göndereceğiz".
Kur'an Mesajı
Ve başlarına ne zaman bir bela/bir musibet gelse, "Ey Musa" derlerdi, "Seninle yaptığı (peygamberlik) ahdine dayanarak bizim için Rabbine dua et! Eğer bu musibeti bizden uzaklaştırırsa sana inanacağız ve İsrailoğullarının seninle gitmesine izin vereceğiz!"
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
-Ey Musa, yanındaki ahid Kitap ile Rabbine yalvar, eğer bizden bu azabı kaldırırsa kesin olarak sana inanacağız ve İsrailoğullarını seninle beraber salıvereceğiz.
Kuran-ı Kerim ve Meali
Azap üzerlerine çökünce dediler ki: "Musa! Rabbin ile arandaki ahit uyarınca, bizim için O'na yalvar. Eğer bu azabı üstümüzden kaldırırsan, mutlaka sana inanacak ve İsrailoğullarını da seninle göndereceğiz."
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Üzerlerine azab çökünce: "Ey Musa, dediler, sana verdiği söz uyarınca bizim için Rabbine du'a et; eğer bizden azabı kaldırırsan, muhakkak sana inanacağız ve mutlaka İsrail oğullarını seninle beraber göndereceğiz!"
Kur'an-ı Kerim Meali
Pislik üzerlerine çökünce şöyle dediler: "Ey Musa! Sana verdiği söze dayanarak Rabbine dua et. Şu pisliği üzerimizden kaldırırsa, sana kesinlikle inanacağız ve İsrailoğullarını seninle birlikte mutlaka göndereceğiz."
Hayat Kitabı Kur’an
(Bu) musibet(ler)in başlarına geldiği her zaman şu vaadde bulunurlardı: "Ey Musa, seninle yaptığı peygamberlik ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et! Bu musibeti bizden uzak tutmayı sağlarsan, söz, sana inanacak ve İsrailoğullarının seninle gitmesine izin vereceğiz."
Kerim Kur'an
Başlarına azap gelince: "Ey Musa! Sana verilen söze dayanarak Rabb'ine dua et, eğer bizden bu azabı uzaklaştırırsan sana inanacağız ve İsrailoğulları'nın seninle birlikte gitmesine izin vereceğiz." dediler.
Kerim Kur'an
Başlarına azap gelince: "Ey Musa! Sana verilen söze dayanarak Rabb'ine dua et, eğer bizden bu azabı uzaklaştırırsan sana inanacağız ve İsrailoğulları'nın seninle birlikte gitmesine izin vereceğiz." dediler.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Başlarına bir yıkım geldiğinde, şöyle dediler: "Ey Musa! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için, Efendine yakarışta bulun. Bu yıkımı bizden giderirsen, sana kesin olarak inanırız ve İsrailoğullarını seninle göndeririz!"
Süleymaniye Vakfı Meali
Her bir afet başlarına geldikçe şöyle dediler: "Ey Musa! Sana verdiği söz sebebiyle bizim için Rabbine yalvar. Hele bu afeti üzerimizden bir kaldırsın elbette sana inanacağız ve elbette İsrailoğullarını seninle birlikte serbest bırakacağız."
Mesaj: Kuran Çevirisi
Her ne zaman başlarına bir musibet gelse, "Ey Musa, sana verdiği sözden dolayı Efendine yalvar. Bizi bu felaketlerden kurtarırsan seni onaylar ve İsrail oğullarını da seninle beraber yollarız" dediler.
Kur’an Meal-Tefsir
Tepelerine her bela[1] indiğinde, "Ey Musa! Sana verdiği söz gereği bizim için Rabbine dua et! Bizden o azabı kaldırırsan, elbette sana inanacak ve elbette İsrailoğulları'nı seninle göndereceğiz." demişlerdi.
The Final Testament
Whenever a plague afflicted them, they said, "O Moses, implore your Lord - you are close to Him. If you relieve this plague, we will believe with you, and will send the Children of Israel with you."
The Quran: A Monotheist Translation
And when the affliction befell them, they said: "O Moses, call on your Lord for what He has pledged with you, that if you remove this affliction from us, then we will believe in you and we will send with you the Children of Israel."
Quran: A Reformist Translation
When the plague befell them, they said, "O Moses, call on your Lord for what pledge He gave you. If you remove this plague from us, then we will acknowledge you and we will send with you the Children of Israel."
The Clear Quran
When tormented, they pleaded, "O Moses! Pray to your Lord on our behalf, by virtue of the covenant He made with you. If you help remove this torment from us, we will certainly believe in you and let the Children of Israel go with you."
Tafhim commentary
Each time a scourge struck them they, said: '0 Moses! Pray for us to your Lord on the strength of the prophethood He has bestowed upon you. Surely, if you remove this scourge from us, we will truly believe in you, and will let the Children of Israel go with you.'
Al- Muntakhab
As often as they were troubled grievously, they appealed to Mussa, to invoke Allah. His creator", they said, "in virtue of what He conferred on you of sufficient grace, to deliver us from this burdensome affliction which is exhaustive to the mind, and if you do we promise to acknowledge the truth of your mission and release the Children of Israel from bondage so that they be free to go with you".
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And when the punishment descended upon them, they said, "O Moses, invoke for us your Lord by what He has promised you. If you [can] remove the punishment from us, we will surely believe you, and we will send with you the Children of Israel."