7. Araf Suresi 101. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz.' Gerçekten, onlara elçileri apaçık belgelerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanlamaları nedeniyle iman eder olmadılar. İşte Allah, inkar edenlerin kalplerini böyle damgalar.
تِلْكَ الْقُرٰى نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْـبَٓائِهَاۚ وَلَقَدْ جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِۚ فَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا بِمَا كَذَّبُوا مِنْ قَبْلُۜ كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِ الْكَافِر۪ينَ
Tilkel kura nakussu aleyke min enbaiha ve lekad caethum rusuluhum bil beyyinati fe ma kanu liyu'minu bi ma kezzebu min kablu kezalike yatbaullahu ala kulubil kafirin .
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Araf suresi 101. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz.' Gerçekten, onlara elçileri apaçık belgelerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanlamaları nedeniyle iman eder olmadılar. İşte Allah, inkar edenlerin kalplerini böyle damgalar.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
İşte o çeşitli yerleşim alanındakiler ki onların haberlerinden sana art arda anlatıyoruz. . . Andolsun ki Rasulleri, açık deliller olarak gelmişti. . . (Fakat) önceden yalanladıklarına (Din'e, B sırrınca) iman etmediler. . . İşte Allah, hakikat bilgisini inkar edenlerin kalplerini böyle mühürler (bilinçlerini kilitler).
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İşte o ülkeler... Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları gerçeklere iman edecek değillerdi. İşte, kafirlerin kalplerini Allah böyle mühürler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İşte memleketler! Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun, peygamberleri onlara apaçık deliller getirmişti. Fakat onlar daha önce yalanladıklarına inanacak değillerdi. Allah, kafirlerin kalplerini işte böyle mühürler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Bunlar, sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Elçileri, onlara apaçık delillerle gitmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarına inanacak değillerdi. ALLAH kafirlerin kalplerini böyle damgalar.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İşte o memleketler, bunların başına gelenlerden ba'zısını sana kıssa olarak nakl ediyoruz; celalım hakkı için onlara Peygamberleri beyyinelerle geldiler öyle iken iyman etmek istemediler, çünkü ondan evvel inkar etmeği adet etmişlerdi, Allah kafirlerin kalblerini işte böyle tab'eder
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İşte o ülkeler -ki, sana bunların başlarına gelenlerden bazılarını naklediyoruz- andolsun ki, onlara peygamberleri açık deliller ile geldiler. Daha önce inkar etmeyi adet edindikleri için, iman etmek istemediler. Allah kafirlerin kalplerini işte böyle mühürler!
Gültekin Onan
İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz'. Gerçekten, onlara elçileri apaçık belgelerle gelmişlerdi. Ama daha önceden yalanlamaları nedeniyle inanır olmadılar. İşte Tanrı kafirlerin kalplerini böyle mühürler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İşte o memleketler (in haali! Habibim) sana onların haberlerinden bir kısmını naklediyoruz. Andolsun ki peygamberleri onlara apaçık alametler (mu'cizeler) getirmişdir. Fakat daha evvelden yalanlamış oldukları şeylere iman etmediler. İşte kafirlerin yüreklerine Allah böyle mühür basar. .
İbni Kesir
İşte o kasabaların haberlerinin bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki; peygamberleri; onlara apaçık burhanlar getirdi de, önceleri yalanladıklarından inanmadılar. İşte böyle mühür basar Allah kafirlerin kalblerine.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Sana içlerinden bazılarının kıssalarını anlattığımız bu (önceki) toplumlara kendi içlerinden çıkan elçiler, gerçekten de hakkın ne olduğu yolunda apaçık belgeler, burhanlar getirmişlerdi; ama onlar, bir kere yalan saydıkları şeye (bir daha) inanmak istemediler. İşte bunun içindir ki, Allah, hakikati inkar edenlerin kalplerine mühür vuruyor.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İşte bu sana haberlerini anlattığımız ülkelerdir. Onlara elçilerimiz açık belgelerle gelmişlerdi de daha önce yalanladıklarına iman etmeye yanaşmadılar. İşte Allah, kafirlerin kalplerini bu şekilde damgalar.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
İşte o ülkelerin haberlerinden bir kısmını sana böylece anlatıyoruz. Oraların halklarına peygamberlerimiz açık deliller, mucizeler getirdiler. Fakat onlar iman etmediler. Çünkü ondan önce tekzip ve inkar etmeyi adet haline getirmişlerdi. Allah kafirlerin kalplerini işte böyle mühürler!
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İşte o ülkeler; sana onların haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz. Andolsun, elçileri onlara açık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıklarından ötürü, inanmak istemediler. İşte Allah, kafirlerin kalblerini böyle mühürler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İşte o kentler / medeniyetler! Haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz sana. Andolsun, resulleri onlara açık-seçik deliller getirmişti. Ama daha önce yalanlamış oldukları için inanmadılar. Küfre sapanların kalplerini Allah işte böyle mühürler.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Sana kıssalarını naklettiğimiz bu ülkeler... Doğrusu bütün bunlara kendi içlerinden elçiler hakikatin apaçık belgelerini getirdiler; fakat onlar, bir kez yalanlamış bulundukları için bir daha iman etmediler: İşte Allah inkarcılarının kalplerini böyle mühürler.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
İşte o beldeler ki sana bazı haberlerini anlatıyoruz. Resulleri onlara beyyinat[1] getirmişlerdi. Ancak onlar, daha önce yalanlamış oldukları şeye inanmak istemediler. Allah Kafirlerin[2] kalplerini işte böyle mühürler.[3]
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
İşte o beldeler ki sana bazı haberlerini anlatıyoruz. Rasulleri onlara beyyinat[1] getirmişlerdi. Ancak onlar, daha önce yalanlamış oldukları şeye inanmak istemediler. Allah gerçeği yalanlayan nankörlerin kalplerini işte böyle mühürler.[2]
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
İşte bunlar, sana haberlerini anlattığımız kentlerdir. Gerçek şu ki, elçiler onlara açık kanıtlarla gelmişlerdi. Ama daha önce yalanladıkları için inanmadılar. Allah, nankörlük edenlerin yüreklerine, işte böyle damga vurur.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Bunlar, sana bir kısım haberlerini anlattığımız kentlerdir. Elçileri onlara o açık belgelerle (mucizelerle) gelmişlerdi de önce yalanladıkları için daha sonra inanmaya yanaşmamışlardı. Allah, kendilerini doğrulara kapatanların kalplerindeki yeni yapıyı işte böyle oluşturur.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Bunlar, sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Elçileri, onlara apaçık delillerle gitmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarını onaylayacak değillerdi. ALLAH kafirlerin kalplerini böyle damgalar.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
İşte o şehirler, haberlerinden sadece bir bölümünü[1] sana anlatmakta olduklarımızdır. Yemin olsun ki elçileri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat önceden yalanladıklarına yine de iman edecek değillerdi.[2] İşte Allah kâfirlerin kalplerini böyle mühürler.[3]
Əlixan Musayev
Bu, o ölkələrdir ki, onların əhvalatlarından bəzisini sənə söyləyirik. Elçiləri onlara açıq-aydın dəlillər gətirdilər. Onlar isə daha öncə yalan hesab etdiklərinə görə iman gətirmədirlər. Allah kafirlərin qəlblərini beləcə möhürləyir.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Ya Rəsulum!) O məmləkətlərin bəzi xəbərlərini (əhvalatlarını) sənə söylədik. Peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar dəlillər (möcüzələr) gətirmişdilər. (Həmin məmləkətlərin əhalisi) əvvəlcə yalan hesab etdiklərinə (möcüzələrə, dəlillərə) yenə də inanmadılar. Allah kafirlərin ürəklərini belə möhürləyər.
Ələddin Sultanov
O məmləkətlərin xəbərlərinin bir qismini sənə söyləyirik. Həqiqətən, peyğəmbərləri onlara açıq-aşkar dəlillər gətirmişdilər. Ancaq onlar daha əvvəl yalanladıqlarına iman gətirəsi deyildilər. Allah kafirlərin qəlblərini belə möhürləyər.
Rashad Khalifa The Final Testament
We narrate to you the history of those communities: their messengers went to them with clear proofs, but they were not to believe in what they had rejected before. GOD thus seals the hearts of the disbelievers.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
These are the towns whose news We told to you; their messengers had come to them with proofs, but they would not believe in what they had denied before. It is such that God stamps on the hearts of the rejecters.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
These are the towns whose stories We relate to you; their messengers had come to them with proofs, but they would not acknowledge what they had denied before. It is such that God stamps on the hearts of the ingrates.
Mustafa Khattab The Clear Quran
We have narrated to you ˹O Prophet˺ some of the stories of those societies. Surely, their messengers came to them with clear proofs, but still they would not believe in what they had already denied. This is how Allah seals the hearts of the disbelievers.
Al-Hilali & Khan
Those were the towns whose story We relate unto you (O Muhammad صلى الله عليه وسلم). And there came indeed to them their Messengers with clear proofs, but they were not such as to believe in that which they had rejected before. Thus Allâh does seal up the hearts of the disbelievers (from every kind of religious guidance).
Abdullah Yusuf Ali
Such were the towns whose story We (thus) relate unto thee: There came indeed to them their messengers with clear (signs): But they would not believe what they had rejected before. Thus doth Allah seal up the hearts of those who reject faith.
Marmaduke Pickthall
Such were the townships. We relate some tidings of them unto thee (Muhammad). Their messengers verily came unto them with clear proofs (of Allah's Sovereignty), but they could not believe because they had before denied. Thus doth Allah print upon the hearts of disbelievers (that they hear not).
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
To those [earlier] communities - some of whose stories We relate to you - there had indeed come Messengers with clear proofs, but they would not believe what they had once rejected as false. Thus it is that Allah seals the hearts of those who deny the truth.[1]
Taqi Usmani
Those are the towns We narrate to you their important events. Surely their messengers came to them with clear signs, but they were not able to believe in what they had rejected earlier. This is how Allah seals the hearts of the disbelievers.
Abdul Haleem
We have told you [Prophet] the stories of those towns: messengers came to them, and clear signs, but they would not believe in what they had already rejected- in this way God seals the hearts of disbelievers.
Mohamed Ahmed - Samira
These were the (earlier) habitations whose accounts We have given to you. Their apostles came with clear proofs, but they did not believe what they once denied. That is how God seals the hearts of those who do not believe.
Muhammad Asad
Unto those [earlier] communities - some of whose stories We [now] relate unto thee -there had indeed come apostles of their own with all evidence of the truth; but they would not believe in anything to which they had once given the lie: thus it is that God seals the hearts of those who deny the truth;
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
These were the town's folk who were united in evil thoughts and deeds narrating their course of events and leading to a final catastrophes Their Messengers came to them carrying evidence sufficient to establish their delegated Authority to implement Our statutes. But they refused to acknowledge what they and their fathers denied before. Thus does Allah imprint the hearts of the disobedient who grow daily more and more wicked with dullness of comprehension.
Progressive Muslims
These are the towns whose stories We relate to you; their messengers had come to them with proofs, but they would not believe in what they had denied before. It is such that God stamps on the hearts of the rejecters.
Shabbir Ahmed
Such were the communities whose historical accounts We relate to you (O Prophet). Their Messengers came to them with clear evidence of Truth. But they preemptively rejected it, and then stuck to rejection. Or they denied the Truth in blind following since their ancestors had denied it. This is how the rejecters cause Allah's Law to seal their hearts to reason.
Syed Vickar Ahamed
Such were the towns whose story We bring to you (like this): Truly, there came to them their messengers with clear (Signs): But they would not believe what they had rejected before, thus does Allah close the hearts of those who reject Faith.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
Those cities - We relate to you, [O Muúammad], some of their news. And certainly did their messengers come to them with clear proofs, but they were not to believe in that which they had denied before. Thus does Allah seal over the hearts of the disbelievers.
Ali Quli Qarai
These are the towns some of whose accounts We recount to you. Their apostles certainly brought them manifest proofs, but they were not the ones to believe in what they had denied earlier. Thus does Allah put a seal on the hearts of the faithless.
Bijan Moeinian
I am telling you the life stories of such people [so that you take a heed and come to your senses. ] Their prophets came to them [as warmers] with undeniable miracles but they refused to accept the truth that they had already chosen to deny. This is [the Devine law and] the reason for which I seal the hearts of the disbelievers [so that they become insensitive to sins and subject themselves to a higher level of punishment.]
George Sale
Such were the towns some of whose news We have related to thee. And verily the Messengers came to them with clear Signs. But they would not believe what they had rejected before. Thus does Allah seal up the hearts of the disbelievers.
Mahmoud Ghali
Such were the towns We narrate (some) tidings of them to you, and indeed their Messengers already came to them with the supremely evident (signs). So in no way could they believe in what they had cried lies (to) earlier. Thus Allah stamps upon the hearts of the disbelievers.
Amatul Rahman Omar
Such were the (people of) townships, We have related to you some of their news. Their Messengers did indeed come to them with clear proofs but they would not believe because they had cried lies (to them) in the beginning. That is how Allâh seals up the hearts of the disbelievers.
E. Henry Palmer
These cities, we do relate to thee their stories. There came to them our apostles with manifest signs; but they did not at all believe in what they called a lie before.- Thus doth God set a stamp upon the hearts of those who misbelieve.
Hamid S. Aziz
Such were these cities. We do relate to you their stories. There came to them Our Messengers with manifest Signs; but they would not believe because of what they had rejected before. Thus does Allah seal up their heart of those who disbelieve.
Arthur John Arberry
Those cities We relate to thee tidings of; their Messengers came to them with the clear signs, but they were not the ones to believe in that they had cried lies before; so God seals the hearts of the unbelievers.
Aisha Bewley
These cities – We have given you news of them. Their Messengers came to them with Clear Signs, but they were never going to have iman in what they had previously rejected. That is how Allah seals up the hearts of the kuffar.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
Those cities: We relate some of their reports to thee; and their messengers came to them with clear signs, but they were not to believe in what they had denied before; thus God seals the hearts of the false claimers of guidance.
Эльмир Кулиев
Мы рассказываем тебе повествования об этих селениях. Их посланники приходили к ним с ясными знамениями. Однако они не хотели уверовать в то, что они сочли ложью прежде. Так Аллах запечатывает сердца неверующих.