67.
Mülk Suresi
27. ayet
Ali Bulaç
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkar edenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
فَلَمَّا رَاَوْهُ زُلْفَةً س۪ٓيـَٔتْ وُجُوهُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَق۪يلَ هٰذَا الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تَدَّعُونَ
Fe lemma reevhu zulfeten siet vucuhullezine keferu ve kile hazellezi kuntum bihi teddeun.
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Nihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkar edenlerin yüzleri kötüleşip karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
Türkçe Kur'an Çözümü
Onu (ölümü) yaklaşmış gördüklerinde, o hakikat bilgisini inkar edenlerin yüzleri kötü oldu (karardı)! "İşte bu, kendisini bir an önce yaşamayı temenni ettiğinizdir!" denildi.
Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Onu yakından gördüklerinde, inkar edenlerin suratları asılır ve kendilerine, "İşte durmadan istediğiniz azap budur!" denilir.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onu (azabı) yakından gördükleri zaman inkar edenlerin yüzleri kötüleşir ve onlara, "İşte bu, (alaylı bir biçimde) isteyip durduğunuz şeydir" denir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu yaklaşırken gördükleri zaman inkarcıların suratı asılır, ve onlara 'İşte isteyip durduğunuz şey budur,' denir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Derken vaktı gelip de onu yakından gördüklerinde o küfredenlerin yüzleri kötüleşiverdi. Ve denildi ki işte, o sizin kendilerine da'vet edip durduğunuz budur
Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Artık onu yakında gördükleri zaman o küfredenlerin yüzleri kötü bir haale getirilmiş ve (onlara) "İşte bu, sizin (çarçabuk istediğiniz ve aksini) iddia etdiğiniz şeydir" denilmişdir (denilecek).
Kur'an Mesajı
Ama sonunda, bu (gerçekleşme)nin yakın olduğunu gördükleri zaman, hakikati inkar edenlerin yüzleri acı ile buruşacak ve onlara: "İşte (o kadar küçümseyerek) çağırıp durduğunuz şey budur!" denilecek.
Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
O'nu yakından gördükleri zaman, inkarcıların yüzleri simsiyah kesilir. Onlara denir ki: -İşte, isteyip durduğunuz şey!
Kuran-ı Kerim ve Meali
Onu yanıbaşlarında buldukları zaman inkar edenlerin kederden yüzleri mosmor kesilir. Kendilerine: "İşte sizin isteyip durduğunuz şey!" denilir.
Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Onu yakın görünce inkar edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
Kur'an-ı Kerim Meali
Onu yakından gördüklerinde, inkar edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: "O habire çağırıp durduğunuz şey budur."
Hayat Kitabı Kur’an
Fakat onun çok yakın olduğunu gördükleri zaman, inkara şartlanmış olanların suratları asılacak; dahası kendilerine denilecek ki: "İşte (gelmeyeceğini) iddia edip durduğunuz (gün) budur!"
Kerim Kur'an
Onu yakından gördükleri zaman, gerçeği yalanlayan nankörlerin yüzleri kötüleşti. Onlara: "İşte bu, sizin isteyip durduğunuz şey!"[1] denildi.
Kerim Kur'an
Onu yakından gördükleri zaman, gerçeği yalanlayan nankörlerin yüzleri kötüleşti. Onlara: "İşte bu, sizin isteyip durduğunuz şey!"[1] denildi.
Kur'an-ı Kerim Gerçek
Fakat onu yaklaşırken gördükleri zaman, nankörlük edenlerin yüzleri asılacaktır. Ve şöyle denilecektir: "İsteyip durduğunuz şey, işte budur!"
Süleymaniye Vakfı Meali
O tehdidi yakından görünce ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin) yüzleri fenalaşır ve onlara "Öğrenmek istediğiniz şey budur" denir.
Mesaj: Kuran Çevirisi
Onu yaklaşırken gördükleri zaman inkarcıların suratı asılır ve onlara "İşte isteyip durduğunuz şey budur" denir.
Kur’an Meal-Tefsir
Onu yakın(ların)da gördüklerinde, kâfir olanların yüzleri asılmış olacaktır ve kendilerine "İşte aceleyle istediğiniz (gün) budur!" denecektir.[1]
The Final Testament
When they see it happening, the faces of those who disbelieved will turn miserable, and it will be proclaimed: "This is what you used to mock."
The Quran: A Monotheist Translation
So when they see it near, the faces of those who rejected will turn miserable, and it will be proclaimed: "This is what you had called for!"
Quran: A Reformist Translation
So when they see it near, the faces of those who rejected will turn miserable, and it will be proclaimed: "This is what you had called for!"
The Clear Quran
Then when they see the torment drawing near, the faces of the disbelievers will become gloomy, and it will be said ˹to them˺, "This is what you claimed would never come."[1]
Tafhim commentary
When they will see it near at hand, the faces of all those who had denied it will be distraught,[1] and then they will be told: "This is the doom which you used to ask for."
Al- Muntakhab
Then when the Day of Judgment comes to be a matter of fact and they face it resolutely, their countenances shall speak a different language, the language of dismay and despair. Now is the encounter with Allah's punishment awaiting the wicked. They will be told: "This is what you defiantly asked for ! and what you were promised."
(Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
But when they see it approaching, the faces of those who disbelieve will be distressed, and it will be said, "This is that for which you used to call. "