6. Enam Suresi 25. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi 'apaçık-belgeyi' görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler.
وَمِنْهُمْ مَنْ يَسْتَمِعُ اِلَيْكَۚ وَجَعَلْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ اَكِنَّةً اَنْ يَفْقَهُوهُ وَف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْراًۜ وَاِنْ يَرَوْا كُلَّ اٰيَةٍ لَا يُؤْمِنُوا بِهَاۜ حَتّٰٓى اِذَا جَٓاؤُ۫كَ يُجَادِلُونَكَ يَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اِنْ هٰذَٓا اِلَّٓا اَسَاط۪يرُ الْاَوَّل۪ينَ
Ve minhum men yestemiu ileyk, ve cealna ala kulubihim ekinneten en yefkahuhu ve fi azanihim vakra, ve in yerev kulle ayetin la yu'minu biha, hatta iza cauke yucadiluneke yekulullezine keferu in haza illa esatirul evvelin.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Enam suresi 25. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa biz, onu kavrayıp anlamalarına (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi 'apaçık-belgeyi' görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o inkar etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Onlardan seni duyanlar vardır. . . Fakat biz, O'nu algılamalarına engel olması için kalplerinin (şuurlarının - anlayışlarının) üstüne perdeler, kulaklarının içine de (anlayışlarına) ağırlık koyduk! Ne kadar delil görseler yine de iman etmezler. . . Üstelik sana geldiklerinde seninle tartışan o hakikat inkarcıları şöyle derler: "Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!"
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
İçlerinden seni dinleyenler vardır; fakat biz onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne kılıflar, kulaklarının içine de ağırlık koyduk. Onlar her mucizeyi görseler de yine ona inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde, seninle tartışırlar. O kafirler, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" derler.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
İçlerinden, (Kur'an okurken) seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler (gereriz), kulaklarına ağırlık koyarız. Her türlü mucizeyi görseler de onlara inanmazlar. Hatta tartışmak üzere sana geldiklerinde inkar edenler, "Bu (Kur'an) evvelkilerin masallarından başka bir şey değil" derler.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, 'Bu ancak bir efsanedir,' der.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İçlerinden kimi de vardır seni Kur'an okurken dinler fakat biz onların kalblerine onu zevkıyle anlamalarına mani' kabuklar geçirmişizdir, kulaklarında da bir ağırlık vardır, her mu'cizeyi görseler de iyman etmezler, hatta sana geldiklerinde seninle cidal yapmağa kalkışarak der ki o hak tanımaz kafirler: "bu, eskilerin esatırinden başka bir şey değil"
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İçlerinden bazıları da seni Kur'an okurken dinlerler, fakat Biz, kalplerine onu zevkiyle anlamalarına engel kabuklar geçirmişizdir. Kulaklarında da bir ağırlık vardır. Bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Hatta sana geldiklerinde, seninle tartışmaya kalkışarak, o hak tanımaz kafirler: "Bu, eskilerin masallarından başka birşey değildir." derler.
Gültekin Onan
Onlardan seni dinleyenler vardır; oysa biz onu kavramalarına (yefkahuhü) (bir engel olarak) kalpleri üzerine kat kat örtüler ve kulaklarında bir ağırlık kıldık. Onlar, hangi ayeti görseler, yine ona inanmazlar. Öyle ki, o küfredenler sana geldiklerinde, seninle tartışmaya girerek: "Bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
İçlerinden sana kulak verib de (okuduğun Kur'anı) dinleyenler vardır. Halbuki biz, onu iyice anlayabilmelerine mani olmak için yüreklerinin üstüne perdeler, kulaklarının içine de ağırlık koyduk. Onlar (istedikleri) her mu'cizeyi görseler yine ona inanmazlar. Hatta o küfredenler sana geldikleri zaman seninle çekişmiye kalkışarak: "Bu (Kur'an), eskilerin masallarından başka (bir şey) değildir der (ler).
İbni Kesir
İçlerinden seni dinleyenler vardır. Halbuki Biz, onu anlarlar diye, kalblerine örtüler, kulaklarına da ağrılık koyduk. Onlar her ayeti görseler de yine inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde, seninle çekişirler. O küfredenler derler ki; Bu, eskilerin masallarından başka birşey değildir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Onlar arasında öyleleri var ki (ey Peygamber) seni dinler (görünür)ler: Ama kalplerinin üstüne, onları hakikati kavramaktan alıkoyan perdeler yerleştirdik, kulaklarına da sağırlık. Ve (hakikatin) bütün işaretleri(ni) görselerdi yine de ona inanmazlardı; o kadar ki, onlar tartışmak için sana geldiklerinde, hakikati inkara şartlanmış olanlar, "Bu, eski zamanların masallarından başka bir şey değil!" derler.
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
İçlerinden seni dinleyenler vardır. Biz onların kalpleri üzerine, anlamamaları için örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Her mucizeyi görseler de ona yine inanmazlar. Seninle tartışmak için sana geldiklerinde, o küfredenler derler ki: - Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Onlardan seni Kur'an okurken dinleyenler de vardır. Fakat Biz onu layık olduğu şekilde anlamalarına mani olmak için, onların kalplerine kat kat örtüler gerdik. Kulaklarının içine de, gereği gibi işitmelerini engelleyen ağırlıklar koyduk. Artık onlar her türlü mucize ve belgeyi de görseler yine iman etmezler. O kadar ki yanına geldikleri zaman seninle münakaşaya girişerek "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir." derler. [KM, İşaya 6,10; Matta 13,13]
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
İçlerinden seni dinleyenler vardır; fakat biz onu anlamalarına engel olmak için kalblerinin üstüne kılıflar, kulaklarının içine de ağırlık koyduk. (Onlar) her mu'cizeyi görseler de yine ona inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde seninle tartışırlar; o kafirler: "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" derler.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
İçlerinden sana kulak verenler vardır; ama biz onu gereğince anlamamaları için kalplerine kılıflar geçirmiş, kulaklarına bir ağırlık koymuşuzdur. Tüm mucizeleri görseler de onlara inanmazlar. Nihayet sana gelip seninle çekişerek söyle derler küfre sapanlar: "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir."
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Onlar arasında öyleleri var ki, sana kulak verir(miş gibi yapar). Fakat kalplerinin üzerine, onları hakikati kavramaktan aciz bırakan örtüler yerleştirdik, kulaklarına da kurşun. Ve hakikatin bütün belgelerini görseler dahi artık iman etmezler. Öyle ki, tartışmak için sana geldiklerinde inkara saplanmış olanlar derler ki: "Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir."
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlardan seni dinleyenler[1] vardır; oysa onu anlamalarına engel olmak için kalplerine perde, kulaklarına ağırlık koyduk.[2] Onlar her türlü ayeti[3] görseler de yine de ona iman etmezler. Kafirler sana geldiklerinde, "Bunlar ancak geçmişin masallarıdır." diye seninle tartışırlar.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlardan seni dinleyenler[1] vardır; oysa onların kalplerine perde, kulaklarına ağırlık koyduk.[2] Onlar her türlü ayeti[3] görseler de yine de ona iman etmezler. Gerçeği yalanlayan nankörler sana geldiklerinde, "Bunlar ancak geçmişin masallarıdır." diye seninle tartışırlar.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onların arasında, seni dinleyenler de vardır. Ama Onu anlamamaları için, yüreklerine örtü ve kulaklarına ağırlık koyduk. Her türlü mucizeyi görseler de Ona inanmazlar. Öyle ki, seninle tartışmak için geldiklerinde, nankörlük edenler, şöyle derler: "Öncekilerin söylencelerinden başka bir şey değil bu!"
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Bunların içinde seni dinleyenler vardır ama Kur'an'a yaklaşım biçimlerini kalpleri üzerinde örtülere ve kulaklarında ağırlığa dönüştürmüş oluruz[1]. Bütün delilleri (ayetleri) görseler inanmazlar. Hatta sana geldiklerinde seninle çekişirler. Ayetleri görmezlikten gelen o kimseler derler ki "Bunlar, olsa olsa eskilerin masallarıdır."
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de onu onaylamazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, "Bu ancak bir efsanedir" der.[1]
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Onlardan seni dinleyenler de vardır. (İnkâra şartlanmış oldukları için) onu (Kur'an'ı) anlamaları konusunda kalplerine perdeler ve kulaklarına bir (s)ağırlık veririz. (Çünkü) onlar, her bir delili görseler de onlara iman etmezler.[1] Hatta o kâfir olanlar sana geldiklerinde "Bu (Kur'an), öncekilerin masallarından başka bir şey değildir!" diyerek seninle tartışırlar.
Əlixan Musayev
Aralarında səni dinləyənlər də vardır. Quranı anlamasınlar deyə onların qəlblərinə pərdə çəkdik, qulaqlarına da tıxac vurduq. Onlar istənilən ayəni görsələr belə, yenə də ona inanmazlar. Hətta sənin yanına gəldikdə səninlə mübahisə edirlər. Kafir olanlar: “Bu, keçmişdəkilərin əfsanələrindən başqa bir şey deyildir”– deyərlər.
Bünyadov-Məmmədəliyev
(Müşriklərin) içərisində səni dinləyənlər də vardır. Lakin (müsəlmanlara qarşı düşmən hərəkətlərinə görə) onu (Quranı) başa düşməsinlər deyə, onların ürəklərinə pərdə çəkdik, qulaqlarına da karlıq (ağırlıq) verdik. Onlar hər hansı bir möcüzə görsələr, yenə də ona inanmazlar. Hətta yanına gəldikdə səninlə höcətləşərlər. Kafir olanlar isə: ”Bu, qədimlərin əfsanələrindən (nağıllardan) başqa bir şey deyildir!, - deyərlər.
Ələddin Sultanov
Onlardan səni (Quran oxuyarkən) dinləyənlər də vardır. Lakin onu (Quranı) anlamasınlar deyə, ürəklərinə pərdə çəkdik, qulaqlarına da ağırlıq verdik (kar etdik). Onlar hər cür möcüzə görsələr də, yenə ona inanmazlar. Hətta kafir olanlar sənin yanına gəldikləri zaman: “Bu (Quran), əvvəlkilərin əfsanələrindən başqa bir şey deyildir”, - deyərək səninlə mübahisə edirlər.
Rashad Khalifa The Final Testament
Some of them listen to you, but we place veils on their hearts to prevent them from understanding, and deafness in their ears. Thus, no matter what kind of proof they see, they cannot believe. Thus, when they come to argue with you, the disbelievers say, "These are tales from the past."
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And from them are those who listen to you; and We have made covers over their hearts to prevent them from understanding it, and a deafness in their ears; and if they see every sign they will not believe; even when they come to you they argue, those who reject say: "This is nothing except fictional tales of old!"
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Among them are those who listen to you; and We have made covers over their hearts to prevent them from understanding it, and deafness in their ears; and if they see every sign they will not acknowledge; even when they come to you they argue, those who reject say, "This is nothing but the tales from the past!"
Mustafa Khattab The Clear Quran
There are some of them who ˹pretend to˺ listen to your recitation ˹of the Quran˺, but We have cast veils over their hearts—leaving them unable to comprehend it—and deafness in their ears. Even if they were to see every sign, they still would not believe in them. The disbelievers would ˹even˺ come to argue with you, saying, "This ˹Quran˺ is nothing but ancient fables!"
Al-Hilali & Khan
And of them there are some who listen to you; but We have set veils on their hearts, so they understand it not, and deafness in their ears; and even if they see every one of the Ayât (proofs, evidence, verses, lessons, signs, revelations, etc.) they will not believe therein; to the point that when they come to you to argue with you, the disbelievers say: "These are nothing but tales of the men of old."
Abdullah Yusuf Ali
Of them there are some who (pretend to) listen to thee; but We have thrown veils on their hearts, So they understand it not, and deafness in their ears; if they saw every one of the signs, not they will believe in them; in so much that when they come to thee, they (but) dispute with thee; the Unbelievers say: "These are nothing but tales of the ancients."
Marmaduke Pickthall
Of them are some who listen unto thee, but We have placed upon their hearts veils, lest they should understand, and in their ears a deafness. If they saw every token they would not believe therein; to the point that, when they come unto thee to argue with thee, the disbelievers say: This is naught else than fables of the men of old.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
And of them there are some who appear to pay heed to you, but upon their hearts We have laid coverings so they understand it not; and in their ears, heaviness (so they hear not).[1] Even if they were to witness every sign, they would still not believe in it so much so that when they come to you, they dispute with you, those who disbelieve contend: 'This is nothing but fables of the ancient times.'[2]
Taqi Usmani
There are those among them who (apparently) listen to you, but We have put coverings on their hearts, so that they do not understand, and heaviness in their ears. If they were to see all the signs, they would still not believe in them, so much so that, when they come to quarrel with you, the disbelievers say (of the Qur’ān), "It is nothing but tales of the ancients."
Abdul Haleem
Among them are some who [appear to] listen to you, but we have placed covers over their hearts- so they do not understand the Quran- and deafness in their ears. Even if they saw every sign they would not believe in them. So, when they come to you, they argue with you: the disbelievers say, ‘These are nothing but ancient fables,’
Mohamed Ahmed - Samira
There are some among them who listen to you; but We have put a covering on their hearts so that they fail to understand it, and a deafness appears in their ears. Even if they saw all the signs they would not believe in them; and even when they come to you to dispute with you, the unbelievers say: "This is nothing but fables of antiquity."
Muhammad Asad
And there are among them such as [seem to] listen to thee [O Prophet]: but over their hearts We have laid veils which prevent them from grasping the truth, and into their ears, deafness. And were they to see every sign [of the truth], they would still not believe in it-so much so that when they come unto thee to contend with thee, those who are bent on denying the truth say, "This is nothing but fables of ancient times!"
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
And among them are some who listen to your discourse on practical divinity and to the Quran when you recite it, not to profit by it but to pick holes in it and be able to tell their evil minds. The fact is that We have closed their hearts’ ears and deafened their ears to reason. They just would not apprehend with their senses any revelation or any sign no matter how convincing to the mind they be. And when they come to you O Muhammad they do not humble themselves but in arrogance they are more ready to argue than to obey. Vested with infidelity, they interpret their thoughts in words: "This is nothing", they say, "but fables of old".
Progressive Muslims
And from them are those who listen to you; and We have made covers over their hearts to prevent them from understanding it, and a deafness in their ears; and if they see every sign they will not believe; even when they come to you they argue, those who reject Say: "This is nothing but the tales from the past!"
Shabbir Ahmed
Some of them pretend to listen to you, but Our Law has already veiled their hearts from understanding and caused deafness in their ears. Blind followers fail to believe even when they see all kinds of proofs. When they come to argue with you, they say about the Qur'an, "These are stories of the bygones."
Syed Vickar Ahamed
And among them there are some who (pretend) to listen to you; But We have thrown veils over their hearts, so they do not understand it, and deafness in their ears; And even if they saw any of the Signs, they will not believe in it; However, when they come to you, they will only dispute with you; The disbelievers say: "These are nothing but (fairy) tales from the ancient ones. "
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And among them are those who listen to you, but We have placed over their hearts coverings, lest they understand it, and in their ears deafness. And if they should see every sign, they will not believe in it. Even when they come to you arguing with you, those who disbelieve say, "This is not but legends of the former peoples."
Ali Quli Qarai
There are some of them who prick up their ears at you, but We have cast veils on their hearts lest they should understand it, and a deafness into their ears; and though they should see every sign, they will not believe in it. When they come to you, to dispute with you, the faithless say, ‘These are nothing but myths of the ancients.’
Bijan Moeinian
Among them there are the ones who come to you pretending that they are listening; but [in account of their unforgivable sins] I have already made them blind and deaf to the truth. As they cannot understand it, their only "natural" response will be: "These versus are nothing than mythological stories of the past."
George Sale
And among them are some who give ear to thee; but We have put veils on their hearts, that they should not understand, and deafness in their ears. And even if they see every Sign, they would not believe therein, so much so that when they come to thee, disputing with thee, those who disbelieve say, 'This is nothing but fables of the ancients.'
Mahmoud Ghali
And among them are they who listen to you, and We set (Literally: make) upon their hearts lids, (so) they do not comprehend it, and in their ears obstruction; and in case they see every sign, they do not believe in it, until (the time) when they come to you, they dispute with you. The ones who have disbelieved say, "Decidedly this is nothing except the myths of the earliest (peoples)."
Amatul Rahman Omar
Some of these (disbelievers pretend to) listen to you but We have put veils over their hearts (due to their own hard-heartedness) that they do not understand and there is heaviness in their ears (to listen to the truth). Even if they see every sign (of Ours), they would not believe therein: (their hard-heartedness has reached) such an extent that when they come to you, they dispute with you. Those who disbelieve say, `This (Qur'ân) is nothing but fables of the ancients.'
E. Henry Palmer
And they are some who listen unto thee, but we have placed a veil upon their hearts lest they should understand it, and in their ears is dullness of hearing; and though they saw each sign they would not believe therein; until when they come to thee to wrangle with thee, the unbelievers say, 'These are but old folks' tales. '
Hamid S. Aziz
And among them are some who listen unto you, but We have placed a veil upon their heart lest they should understand it, and in their ears is deafness; and though they saw each sign they would not believe therein, to the point that when they come to you to argue with you, the unbelievers say, "These are but old folks' tales. "
Arthur John Arberry
And some of them there are that listen to thee, and We lay veils upon their hearts lest they understand it, and in their ears heaviness; and if they see any sign whatever, they do not believe in it, so that when they come to thee they dispute with thee, the unbelievers saying, 'This is naught but the fairy-tales of the ancient ones. '
Aisha Bewley
Some of them listen to you but We have placed covers on their hearts, preventing them from understanding it, and heaviness in their ears. Though they see every Sign, they still have no iman, so that when they come to you, disputing with you, those who are kafir say, ‘This is nothing but the myths of previous peoples!’
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And among them are some who listen to thee, but We have placed upon their hearts coverings lest they should understand it, and in their ears deafness; and if they see every proof, they will not believe in it. When they have come to thee, they argue against thee, those who ignore warning, saying: “This is only legends of the former peoples.”
Эльмир Кулиев
Среди них есть такие, которые слушают тебя, но Мы накинули на их сердца покрывала, чтобы они не могли понять его (Коран), и поразили их уши глухотой. Какое бы знамение они ни увидели, они все равно не уверуют в него, и поэтому, когда они приходят к тебе, чтобы препираться с тобой, неверующие говорят: "Это — всего лишь легенды древних народов".