59. Haşr Suresi 9. ayet Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
وَالَّذ۪ينَ تَبَوَّؤُ الدَّارَ وَالْا۪يمَانَ مِنْ قَبْلِهِمْ يُحِبُّونَ مَنْ هَاجَرَ اِلَيْهِمْ وَلَا يَجِدُونَ ف۪ي صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِمَّٓا اُو۫تُوا وَيُؤْثِرُونَ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِهِمْ خَصَاصَةٌۜ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَۚ
Vellezine tebevveud dare vel imane min kablihim yuhıbbune men hacere ileyhim ve la yecidune fi sudurihim haceten mimma utu ve yu'sirune ala enfusihim ve lev kane bihim hasasah, ve men yuka şuhha nefsihi fe ulaike humul muflihun.
Ayetbul | Kuran Mealleri | Quran | Haşr suresi 9. ayet

Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin 'cimri ve bencil tutkularından' korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü
Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) ve imana yerleşmiş olan kimseler (Ensar), kendilerine hicret edenleri severler. Onlara (muhacirlere) verilenlerde gözleri yoktur, buna ihtiyaç duymazlar! Kendileri ihtiyaç içinde olsalar da, onları kendi nefslerine tercih ederler! Kim nefsinin (bilincinin) cimriliğinden - ihtirasından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
Daha önce Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile muhacirleri kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin kıskançlığından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
Onlardan (muhacirlerden) önce o yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlardan önce yurt ve inanca sahip olanlar, kendilerine göç edenleri severler ve verdiklerinden ötürü içlerinde bir burukluk duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde bile olsalar onları kendilerinden önde tutarlar. Doğrusu, nefislerinin bencilliğinden korunanlar kurtulanlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve şunlar ki onlardan önce yurdu hazırlayıp iymana sahib oldular, kendilerine hicret edenlere mahabbet beslerler ve onlara verilenden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinde ihtiyaç bile olsa iysar ile nefislerine tercih ederler, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlardır o felah bulanlar!
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve şunlar ki, onlardan önce yurdu hazırlayıp imana sahip oldular, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler, onlara verilenlerden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinin ihtiyacı olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Her kim de nefsinin hırsından (cimriliğinden) korunursa, işte onlardır o kurtuluş bulanlar!
Gültekin Onan
Kendilerinden önce o yurdu (Medine'yi) hazırlayıp inancı (gönüllerine) yerleştirenler ise hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefslerine tercih ederler. Kim nefsini 'cimri ve bencil tutkularından' korumuşsa işte onlar felah (kurtuluş) bulanlardır.
Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
Onlardan evvel (Medineyi) yurd ve iman (evi) edinmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara verilen şeylerden dolayı göğüslerinde bir ihtiyaç (meyli) bulmazlar. Kendilerinde fakr-u ihtiyaç olsa bile (onlar:) öz canlarından daha üstün tutarlar. Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimriliğinden korunursa işte muradlarına erenler onların ta kendileridir.
İbni Kesir
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve göğüslerine imanı yerleştirmiş olanlar; kendilerine hicret edip gelenleri severler. Ve onlara verilenlerden ötürü içlerinde bir çekememezlik duymazlar. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları, kendilerine tercih ederler. Her kim nefsinin tamahkarlığından korunabilmişse; işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.
Muhammed Esed Kur'an Mesajı
Onlardan önce bu yöreyi yurt edinmiş ve (gönüllerine) imanı yerleştirmiş olanlar (arasındaki yoksullara da ganimetin bir kısmı verilecektir), bir sığınak arayışı içinde kendilerine gelenlerin hepsini seven ve başkasına verilmiş olanlara karşı kalplerinde hiçbir haset olmayan, aksine kendileri yoksulluk içinde bulunsalar bile diğerlerini kendilerine tercih edenler; işte böyleleri, açgözlülükten korunanlardır, onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!
Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
Onlardan önce o diyarı yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olanlar, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendi ihtiyaçları olsa bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin tamahkarlığından korunursa, işte onlar, kurtuluşa erenlerdir.
Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali
Bunlardan önce Medine'yi yurt edinip imana sarılanlar ise, kendi beldelerine hicret edenlere sevgi besler, onlara verilen ganimetlerden ötürü içlerinde bir kıskanma veya istek duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç duysalar bile o kardeşlerine öncelik verir, onlara verilmesini tercih ederler. Her kim nefsinin hırsından ve mala düşkünlüğünden kendini kurtarırsa, işte felah ve mutluluğa erenler onlar olacaklardır.
Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
Ve onlardan önce o yurda (Medine'ye) yerleşen, imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilen (ganimet)lerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç (eğilimi) duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, (göç eden yoksul kardeşlerini) öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar başarıya erenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali
Onlardan önce yurda konmuş ve imana sarılmış olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile, ötekileri kendi nefslerine tercih ederler. Nefsinin cimriliğinden/doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an
Bir de, onlar (gelmeden) önce kendilerine yurdu hazırlayan ve imanı (yerleştiren) kimselere (verilir); onlar kendilerine sığınan muhacirleri severler, diğerlerine verilenlerden dolayı içlerinde bir hasislik duymazlar; dahası kendileri çok muhtaç halde bulunsalar da, başkalarını kendilerine tercih ederler. Evet, başkasının elindekine göz dikmekten korunanlar var ya: işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Erhan Aktaş Kerim Kur'an
Onlardan önce Medine'yi yurt edinen ve kalplerine iman yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilen ganimetlerden dolayı, -kendileri muhtaç olsa bile- kalplerinde bir kaygı, kıskançlık duymazlar. Onları kendilerine tercih ederler. Kim, kendisini cimrilikten korursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an
Onlardan önce Medine'yi yurt edinen ve kalplerine iman yerleşmiş olanlar, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilen ganimetlerden dolayı, -kendileri muhtaç olsa bile- kalplerinde bir kaygı, kıskançlık duymazlar. Onları kendilerine tercih ederler. Kim, kendisini cimrilikten korursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek
Onlardan önce o yurda yerleşmiş ve yüreklerine inancı yerleştirmiş olanlar, kendilerine göç edenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı yüreklerinde bir burukluk duymazlar. Üstelik kendilerinin gereksinimi olsa bile, onları, kendilerinden önde tutarlar. Benliğini bencillikten kim korursa; kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali
Onlardan önce Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olanlar (ensar), kendilerine sığınanları severler; onlara verilen bu (feyden) mallardan dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Ellerinde bir şey olmasa bile onları kendilerine tercih ederler. İçlerinde olan kıskançlıklardan korunanlar umduklarına kavuşacak olanlardır.
Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi
Onlardan önce yurt ve onay sahibi olanlar, kendilerine göç edenleri severler ve verdiklerinden ötürü içlerinde bir burukluk duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde bile olsalar onları kendilerinden önde tutarlar. Doğrusu, nefislerinin bencilliğinden korunanlar kurtulanlardır.
Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir
Daha önceden (Medine'yi) yurt edinmiş ve kalplerine imanı yerleştirmiş olanlar (ensar), kendilerine hicret edenleri (muhacirleri) severler. Onlara verilenlerden dolayı göğüslerinde (kalplerinde) herhangi bir ihtiyaç hissetmezler. Kendileri ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler.[1] Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtulanların ta kendileridir.[2]
Əlixan Musayev
(Mühacirlərdən Mədinədə) əvvəl (orada) yurd salmış və iman gətirmiş kimsələr öz yanlarına hicrət edənləri sevir, onlara verdiklərinə görə qəlblərində peşmançılıq hissi duymurlar. Hətta özləri ehtiyac içində olsalar belə, onları özlərindən üstün tuturlar. Nəfsinin tamahından qorunan kimsələr nicat tapanlardır.
Bünyadov-Məmmədəliyev
Onlardan (mühacirlərdən) əvvəl (Mədinədə) yurd salmış və (Muhəmməd əleyhissəlama qəlbən) iman gətirirmiş kimsələr (ənsar) öz yanlarına (şəhərlərinə) mühacirət edənləri sevər, onlara verilən qənimətə görə ürəklərində həsəd (qəzəb) duymaz, özləri ehtiyac içində olsalar belə, onları özlərindən üstün tutarlar. (Allah tərəfindən) nəfsinin xəsisliyindən (tamahından) qorunub saxlanılan kimsələr – məhz onlar nicat tapıb səadətə (Cənnətə) qovuşanlardır!
Ələddin Sultanov
Onlardan əvvəl (Mədinədə) məskən salmış və iman qəlblərinə yerləşmiş kimsələr (ənsar) hicrət edərək yanlarına gələnləri sevərlər. Onlara verilənlərə görə qəlblərində bir həsəd duyğusu hiss etməz və özləri ehtiyac içində olsalar belə, (hicrət edənləri) özlərindən üstün tutarlar. Kim nəfsinin xəsisliyindən qorunarsa, onlar əsil nicat tapanlardır.
Rashad Khalifa The Final Testament
As for those who provided them with a home and a refuge, and were believers before them, they love those who immigrated to them, and find no hesitation in their hearts in helping them. In fact, they readily give them priority over themselves, even when they themselves need what they give away. Indeed, those who overcome their natural stinginess are the successful ones.
The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation
And those who provided them with shelter, and were believers before them; they love those who immigrated to them, and they find no hesitation in their hearts in helping them, and they readily give them priority over themselves, even when they themselves need what they give away. Indeed, those who overcome their desires are the successful ones.
Edip-Layth Quran: A Reformist Translation
Those who provided them with shelter, and were those who acknowledge before them; they love those who immigrated to them, and they find no hesitation in their hearts in helping them, and they readily give them priority over themselves, even when they themselves need what they give away. Indeed, those who overcome their hedonism are the successful ones.
Mustafa Khattab The Clear Quran
As for those who had settled in the city and ˹embraced˺ the faith before ˹the arrival of˺ the emigrants, they love whoever immigrates to them, never having a desire in their hearts for whatever ˹of the gains˺ is given to the emigrants. They give ˹the emigrants˺ preference over themselves even though they may be in need. And whoever is saved from the selfishness of their own souls, it is they who are ˹truly˺ successful.
Al-Hilali & Khan
And (it is also for) those who, before them, had homes (in Al-Madinah) and had adopted the Faith, love those who emigrate to them, and have no jealousy in their breasts for that which they have been given (from the booty of Banû An-Nadîr), and give them (emigrants) preference over themselves even though they were in need of that. And whosoever is saved from his own covetousness, such are they who will be the successful.
Abdullah Yusuf Ali
But those who before them, had homes (in Medina) and had adopted the Faith,- show their affection to such as came to them for refuge, and entertain no desire in their hearts for things given to the (latter), but give them preference over themselves, even though poverty was their (own lot). And those saved from the covetousness of their own souls,- they are the ones that achieve prosperity.
Marmaduke Pickthall
Those who entered the city and the faith before them love those who flee unto them for refuge, and find in their breasts no need for that which hath been given them, but prefer (the fugitives) above themselves though poverty become their lot. And whoso is saved from his own avarice - such are they who are successful.
Abul A'la Maududi Tafhim commentary
It also belongs to those who were already settled in this abode (of Hijrah) [1] having come to faith before the (arrival of the) Muhajirun (Emigrants).They love those who have migrated to them and do not covet what has been given them; they even prefer them above themselves though poverty be their own lot.[2] And whosoever are preserved from their own greed, such are the ones that will prosper.[3]
Taqi Usmani
And (fai’ is also) for those who established themselves in the homeland (of Madīnah) and in faith before the former ones (arrived in Madīnah), who have love for those who emigrated to them, and do not feel in their hearts any ambition for what is given to the former ones (from fai’), and give preference (to them) over themselves, even though they are in poverty. -And those who are saved from the greed of their hearts are the successful.-
Abdul Haleem
Those who were already firmly established in their homes [in Medina], and firmly rooted in faith, show love for those who migrated to them for refuge and harbour no desire in their hearts for what has been given to them. They give them preference over themselves, even if they too are poor: those who are saved from their own souls’ greed are truly successful.
Mohamed Ahmed - Samira
Those who came to the city and to faith before them, love those who take refuge with them, and do not feel for themselves any need for what is given them, and give them preference over themselves even if they are indigent. Whoever preserves himself from his own greed will be prosperous.
Muhammad Asad
And [it shall be offered, too, unto the poor from among] those who, before them, had their abode in this realm and in faith - [those] who love all that come to them in search of refuge, and who harbour in their hearts no grudge for whatever the others may have been given, but rather give them preference over themselves, even though poverty be their own lot: for, such as from their own covetousness are saved - it is they, they that shall attain to a happy state!
Abdel Khalek Himmat Al- Muntakhab
Next are those who emigrated and settled earlier, justifying Faith as a conviction operative on their character and will, who love to see and welcome their successors and afford them refuge with clean breasts not begrudging their aid, abnegating themselves of what they themselves may need in favour of the others. And he who opposes the incitement arising from the state of mind and feeling and guards himself against an unjust act, impiety, iniquity, greed, niggardliness, immorality and such vices, shall heaven prosper him and such persons;
Progressive Muslims
And those who provided them with shelter, and were believers before them; they love those who immigrated to them, and they find no hesitation in their hearts in helping them, and they readily give them priority over themselves, even when they themselves need what they give away. Indeed, those who overcome their desires are the successful ones.
Shabbir Ahmed
Also those who resided in the city (Madinah) before them and attained faith. They love those who immigrated to them, and find no hesitation in their hearts in helping them. But rather give them preference over themselves, even though poverty be their own lot. And whoever is saved from greediness of the heart, such are the ones who truly prosper.
Syed Vickar Ahamed
And (it is also for) those who before them, had homes (in Medinah) and had adopted faith (in Islam)— Show their affection to those who came to them for refuge, and entertain no desire for things in their hearts, (and had) given to the (refugees), and give them preference over themselves, even though poverty was their (own lot), and those saved from the selfishness of their own souls— Such are they, the ones who are successful.
Sahih International (Umm Muhammad, Mary Kennedy, Amatullah Bantley)
And [also for] those who were settled in al-Madinah and [adopted] the faith before them. They love those who emigrated to them and find not any want in their breasts of what the emigrants were given but give [them] preference over themselves, even though they are in privation. And whoever is protected from the stinginess of his soul - it is those who will be the successful.
Ali Quli Qarai
[They are as well] for those who were settled in the land and [abided] in faith before them, who love those who migrate toward them, and do not find in their breasts any need for that which is given to them, but prefer [the Immigrants] to themselves, though poverty be their own lot. And those who are saved from their own greed —it is they who are the felicitous.
Bijan Moeinian
As far as the citizens of Medina, who embraced Islam long ago, is concerned, they helped the immigrants and genuinely love them. They do not mind to see that the immigrants receive the spoils of war at their expense. The fact is those who get rid of their greed are the true successful ones.
George Sale
And they who quietly possessed the town of Medina, and professed the faith without molestation, before them, love him who hath fled unto them, and find in their breasts no want of that which is given the Mohajerin, but prefer them before themselves, although there be indigence among them. And whoso is preserved from the covetousness of his own soul, those shall surely prosper.
Mahmoud Ghali
And (the ones) who took their location in the Residence Al-Madînah) and in belief before them, love whomever has migrated to them, (i. e., to the ÉAnsar, the Muslims of Al-Madînah) and do not find in their breasts any need for what has been brought them, (The Muhajirûn, those who emigrated from Makkah) and prefer (the Muhajir?n) above themselves, even though penury be (their portion). And whoever is protected from the avarice of his self, then those are they who are the prosperers.
Amatul Rahman Omar
And (in this wealth there is also a share) for those (Ansâr, the Helpers) who had settled in the city (of Madînah) and had embraced the Faith before these (Refugees arrived there). They love those who migrated to them for refuge and (who) even though poverty be their own lot, found no desire in their hearts for that which is given to these (Refugees) but they gave them (Refugees) preference over themselves. And (bear in mind that) those saved from the covetousness of their souls are the ones to achieve the goal.
E. Henry Palmer
And those who were settled in the abode and the faith before them, love those who fled to them; and they do not find in their breasts a need of what has been given to them; preferring them to themselves, even though there be poverty amongst them; and whoso is preserved from his own covetousness, these are the prosperous!
Hamid S. Aziz
And those, who had homes in the city (Madina) and in the faith before them, love those who have fled to them, and do not find in their heart a need of what they are given, and give them (the fugitives) preference before themselves, though poverty may afflict them. Whoever is preserved from the avarice of his own soul, these it is that are the successful ones.
Arthur John Arberry
And those who made their dwelling in the abode, and in belief, before them; love whosoever has emigrated to them, not finding in their breasts any need for what they have been given, and preferring others above themselves, even though poverty be their portion. And whoso is guarded against the avarice of his own soul, those -- they are the prosperers.
Aisha Bewley
Those who were already settled in the abode, and in iman, before they came, love those who have made hijra to them and do not find in their hearts any need for what they have been given and prefer them to themselves even if they themselves are needy. It is the people who are safe-guarded from the avarice of their own selves who are successful.
Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation
And those who settled in the home and the faith before them, love those who have emigrated to them, and they find in their breasts no need for what they were given, but give preference above themselves though they be in privation. And whoso is protected from the avarice of his soul, it is they who are the successful.
Эльмир Кулиев
А те, которые жили в доме (Медине) и обрели веру до них, любят переселившихся к ним и не ощущают никакой нужды в том, что им даровано. Они отдают им предпочтение перед собой, даже если они сами нуждаются. А те, кто уберегся от собственной скупости, являются преуспевшими.